Fidan, darbecilerin elinden 20 dakikayla kurtulmuş

FETÖ soruşturmasında tutuklanan Korgeneral İlhan Talu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 15 Temmuz günü saat 20.30’a kadar Hulusi Paşa’nın odasında olduğunu, saat 20.50’de ise Özel Kuvvetler’den bir grup askerin karargahı bastığını söyledi…

Fidan, darbecilerin elinden 20 dakikayla kurtulmuş

FETÖ’cülerin darbe girişimine ilişkin soruşturmada tutuklanan Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu’nun ifadesi ortaya çıktı. Sözcü’de yer alan habere göre bu ifade, 15 Temmuz gecesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da 20.30’a kadar Genelkurmay Karargahı’nda olduğunu ve darbecilerin elinden 20 dakika arayla kurtulduğunu ortaya çıkardı. Talu, savcılık ifadesinde şunları söyledi:

 

HULUSİ AKAR’IN MAKAMINDAYDI

 

Darbe günü görevimin başındaydım. Saat 20.30 gibi, Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı ve askeri savcı Kurtuluş Kaya da yanımdaydı. Kara Havacılık Komutanlığı’nda FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle tutuklanacak Albay Mustafa Dağlı ile Deniz isimli binbaşının dosyalarını getirmişlerdi. Bu sırada Genelkurmay Başkanı aradı, Albay Dağlı ve Binbaşı Deniz’in safahat kartlarını istedi. Makama çıktığımda MİT Müsteşarı Hakan Fidan da vardı. Komutana bilgileri verdim. Fidan, “Bunlar bizim de bildiğimiz isimler” dedi. Makamda 5 dakika kaldım. Ben çıkarken de Fidan oradaydı.

 

KAPIYI KİLİTLE IŞIKLARI SÖNDÜR

 

Kendi makamıma giderken Özel Kuvvetler’den bir grubun Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkan’ın makamına girdiğini gördüm. Saat yaklaşık 20.50 olduğu için endişelendim, gelenler koşarak gidiyordu. Hemen makamıma girdim. Hayrettin Kaldırımcı ve Savcı Kurtuluş Kaya, Hakim Albay Oğuz Akkuş da makamımdaydı. Emir astsubayıma “Kapıyı kilitle, ışıkları söndür” dedim. Karargahın etrafından silah sesleri geldi. Pencereden baktım, tankları gördüm. Uçak ve helikopter sesleri de geliyordu. Odamda bulunan diğer kişilerle, darbe girişimi olduğunu ve Fethullahçı grup tarafından yapıldığını değerlendirdik.

 

KOMUTANLARA TELEFON AÇTIM

 

2. OrduKomutanı Orgeneral Adem Huduti, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve 3. Ordu Komutanı Serdar Savaş’ı aradım. Darbenin Genelkurmay ile ilgisi olmadığını söyledim. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ı da aradım ancak kendisine ulaşamadım. Emir subayı bana komutanın güvenli bir yerde olduğunu söyledi. Darbeciler, Akar ve Güler’den sonra neden beni de derdest etmedi, karargahta kalmama neden izin verdi, bilmiyorum.

 

GÜLEN EN BÜYÜK NİFAK KAYNAĞI!..

 

Gülen’i basından tanırım, hiç görüşmedim. Amerika’ya 2006-2009’da gittim. Pensilvanya’ya gitmedim. Gülen bana göre dış güçlerce idare edilen en büyük nifak kaynağıdır. Darbe faaliyetine katılmadım. Darbecilerin atama listesinde Personel Başkanı görevimin neden devam yazdığını bilmiyorum. Bunda bir dahlim yoktur. Zaten mevcut görevimdir.

 

TESLİM OLDUM SUÇUM YOK!..

 

Odamda  cumartesi günü (16 Temmuz) 13.00’te çıktım. Gece sağa sola çekilen mesajlarda, Personel Başkanlığı’nda görevli Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve Albay Cemil Turan’ın imzasının olduğunu anlayınca Partigöç’e telefon açtım, “Teslim olun” dedim. Daha sonra sivil savcı ve komutanlık görevlileri geldi. Karargahtaki askerler teslim olduk. Ben darbeye katılmadım, suçsuzum.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X