Filistin meselesinde yeni bir süreç başladı

UCM’nin savaş suçlarıyla ilgili İsrail hakkında ön soruşturma açmasıyla, Filistin meselesinde yeni bir süreç başladı.

Filistin meselesinde yeni bir süreç başladı

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) savaş suçlarıyla ilgili İsrail hakkında ön soruşturma açmasıyla, Filistin meselesinde yeni bir süreç başladı. Söz konusu soruşturmanın, Filistin meselesinin çözümü için İsrail üzerinde uluslararası alanda bir baskı oluşturulacağı belirtiliyor. 

Filistin’in, 1 Ocak’ta UCM’ye ” Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili mahkemenin otoritesini 13 Haziran 2014 itibariyle kabul ettiğine dair” bir beyanda bulunması ve ardından Roma Anlaşmasını imzalaması, UCM’deİsrail hakkında ön soruşturma açılmasının zeminini hazırladı. 1 Nisan’dan itibaren Filistin’in UCM üyeliğinin yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Bu çerçevede Filistin’in bu diplomatik hamlesiyle birlikte gözler soruşturma sürecine çevrildi. 

Süreçle ilgili değerlendirmede bulunan uzmanlar UCM’nin kararını ve etkilerine ilişkin AA’ya açıklamalarda bulundu. 

UCM süreci

Türkiye’nin eski Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol, UCM sürecinin sonuç elde etme açısından zaman alacak bir süreç olduğunu belirterek, “İlk defa İsrail üzerinde bir baskı ortaya çıktı. Böylece, İsrail üzerinde bir baskı mekanizması işlemiş ve yeni bir süreç başlamış oluyor. Filistin’in hamlesi bu açıdan önem taşıyor” dedi. 

Ön soruşturmadan sonra bu konuda bir dava açılıp açılmaması konusunda esas karar alınacağına dikkati çeken Çelikkol, böylece İsrail üzerinde bir baskı mekanizmasının işleyerek yeni bir süreç başlayacağını kaydetti. 

Bu kapsamda Mart ayında İsrail’de düzenlenecek seçimleri de anımsatan Çelikkol, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun koltuğunu koruması halinde barış masasında iki devletli çözüm için umutlar azalacağını ifade etti. Çelikkol, şunları söyledi: 

“Seçimlerden sonra önümüzdeki dönem için daha açık bir tablo göreceğiz. İki devletli çözüm konusunda daha istekli davranan bir İsrail yönetimi olmadığı takdirde, Filistin’in elinde de UCM’ye gitmek veya tek taraflı tanımanın teşvik edilmesi gibi seçenekler ortaya çıkıyor.”

“Bu kararın İsrail üzerinde baskı yaratacağı kesin”

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin de ABD’nin Filistin meselesinde barış sürecini hızlandıran girişimlerde bulunduğunu ve ilerleme kaydedilemediğini anımsatarak, “Bu kararın İsrail üzerinde baskı yaratacağı kesin. Filistin’in bu hamlesi İsrail’i köşeye sıkıştırır” dedi. 

Şahin, UCM’de ön soruşturmanın kabul edilmesiyle, en azından İsrail’in Filistin’de yaptıklarıyla ilgili bütün dünyaya bir mesaj verileceğini belirtti.

ABD’nin bu konuda İsrail’in isteği dışında bir girişime imza atamayacağının açık olduğunu anımsatan Şahin, ön soruşturma kararının Filistin’in devlet olarak tanınmasının önündeki engelleri de kaldıramayacağını dile getirdi. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İsrail’e karşı ciddi bir yaptırım ortaya çıkmasa dahi, bu hamlenin, İsrail’in savaş suçu işlediğine dair raporların ortaya çıkması ihtimalini doğurması, bunların uluslararası alanda tartışılması ve İsrail için bir ‘terör devleti’ algısı yaratılması noktasında ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum.” 

“Artık diplomatik araçlar devrede”

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Mehmet Akif Okur ise ABD Başkanı Barack Obama’nın inisiyatifiyle oturulan uzlaşma masasının, İsrail’in ısrarla engeller çıkarması sonucu dağıldığına işaret etti.

“Artık diplomatik araçlar devrede” diyen Okur, bu diplomatik hamlelere meşruiyet kazandırması bakımından özellikle Avrupa’dan gelen desteğe dikkati çekti. Okur, UCM’nin ön incelemeye başlamasının bu seçeneğin önemini gösterdiğini dile getirdi.

UCM’nin aldığı bu kararın “çok önemli” olduğunun altını çizen Okur, Filistin’in attığı bu önemli ve etkili adımların dünyanın vereceği destekle anlam kazanacağını söyledi.

Okur, bu tür diplomatik hamlelerin dünyadan gelen desteği artırdığını vurgulayarak, “Filistin’in başvurusunda 13 Haziran 2014’ten bu yana Filistin topraklarında işlenmiş savaş suçlarının geriye dönük olarak denetlenmesi talebi var. Filistin’in bu hamlelerini, İsrail tarafını tekrar masaya oturtarak çözüme ulaşılması için bir baskı aracı gibi görmek gerek” dedi.

Geçen yaz İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sırasında çok sayıda savaş suçu işlendiğine dair şikayetler bulunduğunu hatırlatan Okur, UCM’nin bu saldırılarda, evlerin hedef alınarak yıkılmasının yanı sıra bir dizi suç unsuruyla ilgili veri toplamaya başladığını sözlerine ekledi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X