Bakan Soylu, A haber’de katıldığı programda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
21. asrın başıyla Türkiye kendisine bir yol çizdi. 21. asır başıyla dünya bir yönsüzlükle karşı karşıya. Bu ikisi birbiriyle tezat oluşturuyor. Türkiye umut dolu bir yürüyüş yapıyor; büyüyerek, kapasitesini geliştirerek. Dünya tam tersi. Distopya denen bir kavram var. Dünyada kendine ait umutsuzluk, yönsüzlük, karmaşıklık içerisinde. İngiltere AB’den ayrıldı, kendilerine ortak para, anayasa yapacaklardı; hiçbiri başaramadılar. 21. asrın başında Türkiye tüm bunları gördü. Bunu iyi okuyan Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan, millet, siyaset Türkiye’ye yeni bir harita çizdi.
Geçmişte elde ettiği birikimlerin de üstünde yeni inşalar gerçekleştirerek, yeni hedeflerini kimsenin de anlamasına izin vermeden altyapısını ciddi biçimde geliştirdi. Suriye’deki iç savaşa, Libya’ya, Azerbaycan’a umut oldu. İstedikleri politikaları, anlayışı dünyaya korku, umutsuzluk, vekalet savaşları üzerinden veremeyen Batı Türkiye’nin etrafını çevrelemeye çalışıyor. Türkiye buna müsaade etmiyor. Bugünkü ekonomik büyüklüğümüz Türkiye’nin altyapısının tam karşılığı değil. Gezi sürecinden başlayan, umutsuzluk girdabının içerisine bizi de almaya çalışan Batı’nın cereyanlarından kaynaklanan süreçte 10-11 bin dolarlık bir çarkın içerisindeyiz. Bunu ekonomik saldırılarla devam ettirmek istiyorlar. Bunu terör örgütlerini destekleyerek yapmak istiyorlar; kendi kültürümüze, eğitimimize, ahlakımıza uygun olmayan birtakım cereyanların Türkiye’nin içerisine, aile yapımızı, medeniyetimizi, kültür birikimimizi, değerlerimizi bir vesileyle iğdiş etmek için ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koymaya çalışıyorlar. Aramızdaki fark şu Batı dünyasıyla: Bizim dinimiz, anlayışımız, geleneğimiz umutsuzluğu reddeder. Ama Batı’nın kendine ait en önemli değerleri ekonomik kazanım, sermayedarların egemenliği, bireyselcilik. Bütün bunlar olduğu için buradaki çatışma yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir çatışma. Türkiye’nin rolü ve misyonu, nasıl 100 yıl önce sömürgeciliğe karşı bir ayak direnişse, bugün de umutsuzluğa karşı bir ayak direniş.
Türkiye’nin niçin kapasitesi gelişmesin isteniyor? Niçin otomobili olmasın, İHA’sı olmasın, kendi savaş gemisi olmasın? İstanbul Havalimanımızın olmasını da istemediler. Çünkü bizim bir merkez olmamızı istemediler. Almanya, dünyanın başka ülkeleri daha cazip. Oysa Türkiye Amerika ile Rusya’yı dengeleyebilen, Çin’i, Avrupa’yı bir tarafta tutabilen, kendi etrafındaki coğrafyayı da iyi bir şekilde anlayabilen, bütün bunları yakaladıktan sonra ilgi, etki alanlarını dönüştürebilen bir yürüyüşü gerçekleştiriyor. Nereden Türkiye’yi bozacaklar? Etrafındaki coğrafyadan. Tayyip Erdoğan yakın tarihi iyi okudu, medeniyetimizin hangi tehditlerle karşı karşıya olduğunu gördü, bunlara karşılık hissettirmeden politikalar oluşturdu. Soyut da birçok saldırılarla, manipülasyonlarla karşı karşıyayız. Buna çare üretemeyen bir Batı ile de karşı karşıyayız. Karşı karşıya kaldığımız en ufak bir mesele Türkiye için karamsar bir tablo hanesi olarak oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin aydınları da eski Türkiye anlayışıyla bazen bu kayığa biniyorlar. Ama Türkiye’nin alt gelir grubunun gittikçe yükselerek orta gelir grubuna girdiğini görüyorlar.
Türkiye’nin hukuk sistemini, siyasal sistemini, kültür yapısını, eğitim yapısını, kardeşlik yapısını ve sayabileceğimiz birçok şeyi 27 Mayıs 1960 darbesi bozmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği, Türkiye’yi büyütmeye yönelik yapıcı siyaseti, 1960 darbesinden sonra en önemli meşguliyeti bu olmuştur. Buradaki bozulmayı tamir edip yeni sistemi entegre etmek. Bu darbe dinamikleri kimin işine yaradı? Bizim işimize yaramadığı ortada. Bir başbakanın idamını görüp de, Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı seçimini beceremeyecek bir hale düştüğünü görüp de, terörün tuzağını görüp de bugün bu devrimleri gerçekleştirebilmek kolay değildir.
PKK’nın kuruluşu 1978. İlk öldürülen siyasi Edip Bucak. 1979’da PKK 150 kadro elemanıyla beraber Suriye’ye geçti. Neden geçti? Orada kendisini eğitmek, felsefesini tam anlamıyla oturtmak ve ondan sonraki hedeflerini gerçekleştirebilmek için. Ardından, Haftanin, Metina, Hakurk bölgelerine geçtiler. Gara neyi ifade ediyor? Kandil koridoru, Suriye koridoru, Sincar koridoru, bu koridorun geçiş alanı Gara’dır. İkinci özelliğine Gara’nın Sözde Apollo Akademisi buradadır. Sağlık, eğitim, havacılık, hepsi buradaki alandadır. Bu alan savunması çok kolay, tepeleri olan bir alandır.
Türkiye’deki terörist sayısı 300’ün altına indi. Türkiye’de girilmedik alan bırakmadık. Başlarını çıkartamıyorlar. Son 4 yılda terörist sayısı yüzde 88 azaldı. İçeride basmadık yer bırakmadık. Sadece teröristle değil, terörün finansmanıyla da uğraştık. Tamamıyla terörü finanse eden, lojistik destek sağlayan anlayışa da darbe vurduk.
Amerika’nın bu meselenin ilk olduğu zaman yaptığı açıklama, büyük bir devletin yapmaması gereken bir açıklama. 15 Temmuz’da da aynı hatayı yaptılar, ilk açıklamalar ters geldi. Böyle bir açıklama yapılabilir mi? Senin muhattabın, NATO müttefikin Türkiye’dir. Bir terör örgütünün oluşturmaya çalıştığı bir istifham değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız hemen cevabını verdi. Dışişleri’ni çağırdı, fotoğraflar ve videolar gösterilince mesaj hemen gitti. Elbette Avrupa’nın sessizliği ve bu konudaki ‘Meseleyi ilk önce izleyelim de sonra değerlendirelim’ tavrı da bir tarafa kaydedilmelidir.
Terör örgütü ahlaksız bir yapıdadır. Terör örgütünün namussuz elebaşı olarak nitelendirdiklerimizin 17-18 yaşındaki çocuklara tecavüz ettiği ve oradan olan çocukları alıp götürüyorlar, onları terörist yapmak için büyütüyorlar. Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Ama oradan bizi istikrarsızlaştırmak, bölmek-parçalamak için ellerinden gelenleri yapanlara da müsamaha göstermeyiz. Bu alanın hepsini temizlemek milletimizin bize talimatıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yönettiği Türkiye’de imkansız yoktur. Biz Murat Karayılan ve diğerleriyle ilgili verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Çekin bakalım sayın Cumhurbaşkanını bu sistemin arkasından, bak bakalım bize bir adım attırırlar mı? Üfürürler bizi. Çok büyük bir güçle mücadele ediyoruz.
Geçen yıl 248 terör eylemini engelledik. Yılbaşından bu yana 21 terör eylemini engelledik. Bir taraftan bunu yapıyorsunuz, bir taraftan da terör örgütünün çocuklarımızı kandırmasını önlüyorsunuz. Yılbaşından beri 1 kişi gitti.
HDP terör örgütünün partisidir. Bahsettiğiniz kişilerin siyasal kişilikleri, inisiyatifleri yoktur. Hepsi PKK’nın rehinesidir, esiridir. Zihnen kirletilmişlerdir, düzelmeleri de mümkün değildir. 4 tane bildiri oldu: HDP’nin MKYK’sının bir bildirisi oldu, İnsan Hakları Derneği’nin bir bildirisi oldu, PKK’nın bir bildirisi oldu, bir de Türk Tabipler Birliği’nin bir tweet’i oldu. Hepsinin mantığı aynı. Buna bir eklem daha yapıldı: CHP’nin grup toplantısında sayın Kılıçdaroğlu. Ne dediler? ‘Burada devlet sorumludur’.
Bize gösterdikleri nezakette bir şey vardı diyemem. İlk önce Sayın Kılıçdaroğlu’na gittik ve Sayın Akar orada neden bu operasyonun yapıldığı, Gara’nın bizim için ne ifade ettiğini, bundan sonraki ve önceki operasyonlarımız hakkında yaklaşık yarım saat bir izahat verdi. Sonra söz bana geçti, terör örgütünün burada neyi murat ettiğini paylaştık. Ondan sonra da 1-2 soru sordu sayın Kılıçdaroğlu. Biz sorular olmasından memnun olduk. Cevap verdik. Ardından Sayın Akar çok medeni bir yaklaşımda bulundu, “Daha sorularınız varsa biz cevaplamaya hazırız” dedi. Siz bu karşılıklı konuştuğumuz şeyden yarım saat sonra herhangi bir tatmin olmama hissinizi ifade etmeden söylüyorsanız, ben kendimi aldatılmış hissediyorum. Biz burada oyun oynamıyoruz, bir acı üzerinden paylaşım yapıyoruz. Siz tutun, deyin ki “Cumhurbaşkanı sorumlusudur.” Ağzınıza sığdırın da bir de PKK söyleyin.
(Gara’ya giden HDP’li kadın milletvekili) HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir.