Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da gelecek yıl gayrimenkul sektörü için devreye almayı planladığı, “Değer Bilgi Merkezi” uygulaması ile ülke genelindeki taşınmazlara ait piyasa değerlerine ilişkin verilerin toplandığı, analiz edildiği ve kamuyla paylaşıldığı dijital bir sistemin oluşturulması bekleniyor.
Gayrimenkul yatırım danışmanı ve yazılım mühendisi Burak Ustaoğlu, yapay zeka teknolojilerinin bu alanda kullanımına yönelik yürüttükleri çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Halihazırda Dubai’de geliştirdikleri projelerde, yapay zeka destekli gayrimenkul değerleme sisteminden yararlandıklarını ve Türkiye’deki projelerde de bunu devreye almaya başladıklarını anlatan Ustaoğlu, Türkiye’de yapay zeka destekli gayrimenkul değerleme sisteminin yaygınlaşmasına yönelik çalışmalara özel sektör olarak destek vermeyi amaçladıklarını söyledi.
Ustaoğlu, aynı zamanda geliştirdikleri sanal asistan ile birçok dilde vatandaşların gayrimenkul alımlarında merak ettiği soruların cevaplanmasına katkı sunduklarını aktardı.
“Yapay zeka, ürüne yüzde 20-30 daha uygun erişimi sağlıyor”
Yapay zeka teknolojilerinin gayrimenkul sektöründe yeni bir dönem başlattığına ve hızla büyümeye devam ettiğine işaret eden Ustaoğlu, hem inşaat firmalarınca maliyeti düşürmek hem de vatandaşların doğru projeye, doğru yatırımı yapmalarını sağlamak adına yapay zekanın önemli avantajlar sunduğuna dikkati çekti.
Ustaoğlu, Morgan Stanley Research’ün (Amerikan yatırım bankasının araştırma departmanı) verilerine dikkati çekerek, “Firmalar, sadece yapay zeka teknolojilerini kullanarak, bugün yüzde 37 tasarruf sağlayabiliyorlar. Bunu da üretim aşamasında doğru lokasyon, proje ve konsept seçiminde yapay zekayı kullanarak sağlayabiliyor” dedi.
Dubai’nin gayrimenkul sektöründe konuşulan marka projelerinde, yapay zeka teknolojisinin ciddi katkısı olduğuna değinen Ustaoğlu, Türkiye’de ise bunun yeni yeni geliştiğini dile getirdi. Yapay zekanın bu alanda kullanımının, inşaat sektöründe ciddi bir maliyet düşüşünü beraberinde getirdiğinin altını çizen Ustaoğlu, “Bu da vatandaşımızın ürüne yüzde 20-30 daha uygun erişebilmesini sağlıyor. Yapay zeka teknolojilerinin inşaat geliştiricileri tarafından daha yoğun şekilde kullanılması, vatandaşlarımızın daha uygun fiyatlara dairelere sahip olmalarını sağlayabilecek” ifadelerini kullandı.
“Sanal asistan 80 dilde gayrimenkul soruları cevaplıyor”
Ustaoğlu, geliştirdikleri bir sanal asistan sistemiyle de yatırımcıların gayrimenkul alımlarında yapay zekadan aktif şekilde yararlanabildiğini belirterek, “Müşterilerimiz, firmamızı aradığında sanal asistanlarımızla görüşüyorlar ve birçok projeye dair bölgeler arasındaki karşılaştırmadan bütçelerine uygun proje bulabilmeye kadar akıllarındaki birçok soruyu yapay zekayla cevaplandırabiliyorlar. Bu da vatandaşımızın doğru ürüne, doğru bütçeyle erişebilmesi noktasında büyük bir fırsat” diye konuştu.
Sanal asistanın hem Türk hem de yabancı yatırımcılara 80 dilde hizmet verebildiğine dikkati çeken Ustaoğlu, sanal asistana en çok sorulan sorunun ise yatırım yapılan gayrimenkulün gelecekteki değerlemesi olduğunu söyledi.
“Türkiye’de yapay zeka teknolojilerini kullanarak proje tasarladık”
Ustaoğlu, Türkiye’de yapay zekanın gayrimenkul değerlemesinde kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik yaptıkları çalışmalarda, öncelikli hedefin inşaat maliyetlerini düşürmek olduğunu vurgulayarak, “İnşaat maliyetini düşürme sürecinde en önemli fırsat yapay zeka teknolojilerini kullanmak, inşaat geliştirici firmalarımız bunun içerisinde olmalı. Vatandaşlar içinse doğru projeye, doğru yatırıma erişebilmeleri noktasında yapay zeka bulunmaz bir nimet sunuyor, önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin imkanları ve altyapısındaki fırsatlar artacak” şeklinde konuştu.
Ayrıca internetteki arama motorlarında, resmi kaynaklarda yer alan bilgiler ile sosyal medya kullanıcılarının eğilimlerinin taranmasıyla oluşturulan geniş bir veri toplama havuzuyla Türkiye’de bir proje de tasarladıklarını anlatan Ustaoğlu, şunları kaydetti:
“Yapay zekaya dedik ki ‘Biz, Körfez ülkelerindeki yatırımcı gruplarımız için proje önermek istiyoruz, bize doğru lokasyonu verir misin?’ Bu konuda Sapanca bölgesinin çok yüksek talep aldığını ve bu bölgede geliştirilen projelerin fırsat olabileceğini önerdi ve bölgedeki ilanlara kadar sundu. Hemen arkasından bize İtalya Toskana konseptini önerdi.”

Flipboard