Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Dün ülkemiz için gurur verici bir yapıtın aşılışı vardı. Dev köprünün açılış töreni Çanakkale’de düşmanla canları pahasına savaşmış ve toprağa düşmüş 250 bin şehidimizin, ecdadımızın deniz zaferini kazandığı günün yıldönümüne denk getirildi.
Planlanandan 1,5 yıl önce tamamlanarak hizmete giren Çanakkale 1915 Köprüsü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Güney Kore Başbakanı’nın katılımıyla açıldı.
Türkiye, son yılların yap-işlet-devret yöntemiyle inşa ettiği en büyük eserlerinden birini daha halkının hizmetine sunmuş oldu.
Üstelik; pandemi gibi dünyayı kasıp kavuran ve ekonomi bunalımın zirve yaptığı bir dönemde Türkiye, Çanakkale 1915 Köprüsü’nün tamamlamayı başardı.
Elbette buradan geçişin bir bedeli olacak.
Muhalefet, bu yöntemle ülkeye kazandırılmış diğer tüm ulaşım ve sağlık yatırımlarında olduğu gibi burada da yüklenici konsorsiyuma geçiş ücreti garantisi verilmesini diline dolamaya başladı bile.
Dünkü açılış töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 200 TL’lik geçiş ücreti kimilerine yüksek gelebilir.
Biz de isteriz ki, rakam daha düşük olsun.
Ancak, böylesi uluslararası finans kaynaklarıyla inşa edilmiş projenin geri dönüşü için de sözleşmeye konulmuş bir bedel, garanti ve süre var.
Devlet bütçesinden kuruş çıkmadan, 2,5 milyar Euro’ya inşaa edilmiş yapıtın yüklenicileri, işte o geri dönüş karşılığı köprüyü yaptıkları unutulmalı.
Yüksek ücret yerine ülkeye yılda 415 milyon avronun üzerinde tasarruf sağlayacak dev eserin diğer artıları konuşulmalı.
Türkiye bütün dünyanın yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen bu tür projeleri başlatıp, süresinden önce hizmete açabilen bir büyük ülke haline geldi.
Dünyadaki en uzun açıklıklı 10 köprüden 3’ünün Türkiye’de bulunması da ayrı bir gurur kaynağı.
Bu açıdan, biz köprü ücretine değil, ülkemize kazandıracağı değere, tasarrufa, gurura bakılmasından yanayız.
Türkiye artık, temeli atılıp onlarca bakan, başbakan, cumhurbaşkanı değiştiren, nesiller boyu tamamlanamayan projeler dönemini geride bıraktı.
Yapım yöntemini tartışmak yerine olaya bir de buradan bakmakta fayda var.
Çünkü; bu bir yoğurt yiyiş biçimi. Beğenmeyen, iktidara geldiğinde kendi formülünü üretir.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…