Gençler Avrupa’yı keşfediyor

Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi, ‘Gençler Avrupa’yı Keşfediyor’ programında Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamuran Rençber’i ağırladı.

Gençler Avrupa’yı keşfediyor

Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından organize edilen toplantıda Prof. Dr. Kamuran Rençber, AB’nin kuruluş tarihçesi ve Türkiye’nin geçmişten bugüne üyelik sürecini anlattı. Bursa Kent Konseyi Koza Salonu’nda düzenlenen programa BKK Başkanı Semih Pala, BKK Başkan Yardımcısı Mehmet Necati Şahin, BKK Gençlik Meclisi Başkanı Buse Kumbara ve gençler katıldı.

BKK Başkanı Semih Pala, Bursa Kent Konseyi’nin Türkiye’nin en güçlü ve en aktif kent konseyi olduğunu söyledi. Bursa Kent Konseyi’nin herkesle ve her kesimle ilişki kurabildiğini anlatan Pala, yılda 1500 etkinlik yapabilecek güçte olduklarını belirtti. Dünya’nın ve sistemlerin geliştiğini söyleyen Pala, “Çağ değişiyor, sanal ve elektronik dünya değişiyor. Kısacası her şey değişiyor ve gelişiyor. Eskiden at sırtında 6 ayda gidilen yere şimdi sosyal ağlar sayesinde anında gidilebiliyor. Bu yüzden dünyanın şartları ve kuralları da değişiyor. Her şeyi görebiliyoruz ama doğru olanı seçmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti’nin devamıdır. Büyük bir tarihi geçmişimiz var. Türk milleti, dünya üzerindeki en tecrübeli milletlerin başında geliyor. Hep toplumu düşünen ve ön plana çıkartan idari yapıları uygulamaya çalışmış bir milletiz. Bugünün dünyasında geçmişteki yapılardan farklı olarak demokrasi ön plana çıkıyor. Türkiye geçmişten bu güne yüzünü hep batıya çevirmiş. Birikimlerimizi, inançlarımızı ve manevi değerlerimizi doğudan besleyerek, yüzünü batıya dönmüş bir milletiz” dedi.

Dünya’nın barış içerisinde yaşaması için toplumların güçlü olması gerektiğini anlatan BKK Başkanı Pala, Türkiye’nin çok önemli bir coğrafyada bulunduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Kamuran Rençber ise, AB’nin temelini Avrupa Toplulukları’nın teşkil ettiğini söyledi. Avrupa Toplulukları’nın, kurucu antlaşmalarının kendilerine tanıdığı yetkileri kullanarak Avrupa’da işlevsel ve örnek bir örgütlenme modeli oluşturduklarını belirten Rençber, “Bu örgütlenme, Avrupa Toplulukları üyesi devletlerin olumlu yöndeki yaklaşımları sayesinde AB olgusuna ulaşmıştır. Avrupa bütünleşmesinin ana fikri ulus devletlerarasında sonsuza değin sürecek bir barışı sağlamaktır” dedi.

AB öncesi oluşan Avrupa Toplulukları hakkında da bilgiler veren Rençber, Avrupa Toplulukları’nın oluşumunu Avrupa’daki düşünsel mirasın veya çabaların sonucuna bağlaması gerektiğini dile getirdi. Rençber, “Avrupa Topluluklarının geçmişine bakmak gerekirse örneğin, Pierre Dubois, 1305 yılında yayımladığı, “De recuperatione sanctae terrae” başlıklı çalışmasında Avrupalı Hıristiyan prenslerin birleşerek bir federasyon kurmalarını önermiştir. Ondördüncü yüzyılın başında yayımlanan “De monarchia” adlı eserinde ise Dante Alighieri, bütün dünyanın sınırsız yetkiye sahip olan bir imparatorun idaresinde birleştirilmesini savunmuştur. I. Dünya Savaşı sonrasında da bir Avrupa Birleşik Devletleri düşüncesi sürekli savunulmuştur” diye konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X