Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılan, NASA’nın yaptığı Mars’taki Jezero krateriyle benzerlik taşıdığı yolundaki açıklamanın ardından popülaritesi daha da artan Salda Gölü’nün kıyısındaki, kendisiyle aynı adı taşıyan 1300 nüfuslu Salda köyünde, ev pansiyonculuğu ve apart sayısın da artış yaşandı. Geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılık olan köyde, son 3 yılda ev pansiyonculuğu yapan işletme sayısında da ciddi artış oldu.
‘TURİZMLE İLGİLİ KURS ALDIRDIK’
Salda Köyü Muhtarı Ömer Türkmen, köyde ekonominin canlandığını belirterek, “Salda Gölü, 2017 yılının sonlarına doğru tanınmaya başladı. 2018 yılında köyümüzde yavaş yavaş pansiyonculuk başladı. Şu anda köyümüzde 16 adet pansiyon var. Fakat müracaat çok. Köyümüz daha önce belediyelikti. Belediye zamanında imar planı yapılmıştı. Yapı Denetim Belgesi olan binalara izin veriliyor. İskan raporu olmayan binalara ruhsat verilmiyor. Köyümüz 1984 yılında belediyelik oldu. O tarihten önce yapılan binalar izin alamıyor. Biz bunu aşmak istiyoruz aslında. Yetkililere de söyledik. İnşallah önümüzdeki yıl bu sorun çözülür. Bu sorun çözülürse 50’den fazla pansiyon olur. Çiftçilikten sonra turizm sektörüne bir anda adapte olamadık ama yeni yeni alışıyoruz. Vatandaş biraz daha bilinçlensin diye Halk Eğitim Merkezi’nde turizmle ilgili kurs aldırdık. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Apartlarımız temizdir. Sıkıntısızdır. Herkesi bekleriz” dedi.
‘POPÜLARİTEYE KÖY HALKI OLARAK KAYITSIZ KALAMADIK’
Köyde pansiyon işletmesi olan Abdurrahman Arıkan, “2018 yılından bu yana ev pansiyonu olarak hizmet veriyoruz. Son yıllarda Salda Gölü’nde gelişen bu popülariteye köy halkı olarak kayıtsız kalamadık. Gelen misafirlerimize ev pansiyonculuğu şeklinde hizmet vermekteyiz. Göl gören teraslı odalarımız var. Ev pansiyonculuğunun köye katkısı çok fazla. Göl kenarında çadır kurmak yasak olduğu için gelen misafirlerimiz ev pansiyonlarını tercih ediyor” diye konuştu.
‘ŞU AN ÇİVİ ÇAKILMASINA DAHİ İZİN VERİLMİYOR’
Bölge insanının bir anda buna adapte olabilmesinin zor olduğunu vurgulayan Abdurrahman Arıkan, şöyle devam etti:
“Burası çiftçilik ve hayvancılıkla geçiniyordu. Bir anda turizm patlaması yaşanınca insanlar da şaşırdı ama yavaş yavaş işi kavrıyorlar. Köylülerimiz ellerindeki hayvanlarını, tarlalarını satıp turizme doğru yöneliyorlar. 2019 Mart’tan bu yana Salda Gölü çevresinde Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiği için şu an çivi çakılmasına dahi izin verilmiyor. 2017 öncesi yapılan binalarda apart, pansiyon olabiliyor ama şu anda yapılmasına izin verilmiyor. Ama Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden sonra Bodrum’da sahildeki beyaz evler gibi tek tip evler oluşacağını düşünüyoruz”
‘KAZANCIMIZ ALLAH’A ŞÜKÜR İYİ’
Kafe işletmecisi Alparslan Özdoğan, “Salda Gölü’nde son 3 yıldan bu yana turizm potansiyelinin artmasıyla lokanta, kafe, pansiyon ihtiyacı olmaya başladı. Biz tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorduk. Çoğu arkadaşlarımız hayvanlarını sattı. Biz kafe işletmesi açtık, yakınlarımız pansiyonculuk yapıyor. Bundan gelir elde ediyorlar. Kazancımız Allah’a şükür iyi. İlerleyen yıllarda da kafe ve pansiyon sayısının artacağını düşünüyorum. Hiç bilmediğimiz bir sektöre girince ilk başta biraz zorlandık. 2-3 yıldır bu işle meşgul oluyoruz. Bir şekilde öğrendik. Gelen misafirlerimiz memnun olarak ayrılıyor. Fiyatlarımız da uygun. Salda Gölü dünya çapında bir marka. Burdur, Yeşilova turizm konusunda atılım yapacağına inanıyorum” dedi.
‘İSTİHDAMA OLUMLU BİR KATKI YAPTIĞINI GÖRDÜK’
Salda Gölü ve çevresinin turizm potansiyeli ve Yeşilova ilçesinin sosyo-ekonomik yapısına etkisi konulu bir çalışma yapan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) öğretim görevlisi Uğur Tozkoparan da MAKÜ akademisyenleri olarak kendilerinin Salda ile ilgili çalışmalar yaptıklarını söyledi. Tozkoparan, şöyle konuştu:
“Ben buradaki gelişen turizm faaliyetlerinin Yeşilova ilçesinin sosyo-ekonomik yapısına etkisini ölçmeye çalıştığım ve daha sonra da Yeşilova ilçesine gelen turistlerin yöreyle ilgili görüşlerini ölçmeye çalıştığım iki araştırma gerçekleştirdim. Araştırma sonucunda önemli, çok anlamlı sonuçlara da ulaştım. Burada en önemli açıdan mesela işletmecilerle yerel halkın görüşlerinde istihdama olumlu bir katkı yaptığını gördük. 2018 yılından önce Yeşilova ilçemizde apart ve pansiyon faaliyeti yapılmazken bugün itibarıyla Yeşilova ilçemizde 32 apart ve pansiyon açıldığını araştırmamızda tespit ettik. 47 de yeni işletme açılmış. 5 otelimiz var ama gelen turist sayısına göre bunlar tabii ki yetersiz kalıyor. Bu yetersizliğin de giderilmesi yönünde üniversitemizde ciddi anlamda çalışmalar yapıyor. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın da destekleriyle üniversitemiz öncülüğünde Yeşilova’da bulunan Meslek Yüksekokulumuzun üst katlarını 150 kişi kapasiteli otele dönüştürüyoruz ki böylece bölgeye gelen turistlerin çok dert yandığı, özellikle şikâyet ettiği konaklama problemine bir katkımız olacağını düşünüyoruz. Bölgenin doğal kaynaklarının gelecekte ne duruma geleceğini bilemeyiz. Çünkü turizmin olumlu etkileri olduğu gibi olumsuz etkileri de olabilir”
DHA