Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nisan ayında başlayan ve bu ayın başına kadar devam eden gül çiçeği hasadının sonuna geldiklerini söyledi.

Birkaç bölge dışında çiçek alımlarının tamamlandığını belirten Çelik, “Bugün itibarıyla 5 bin 500 tonun üzerinde, 6 bini zorlayan bir rekolteden bahsedebiliriz. Eğer don tehlikesi olmasaydı 7 bin tondan aşağı olmayan, 7 bin 500 tonlara çıkabilecek bir rekolteden bahsediyor olacaktık. Maalesef olmadı” dedi.

Donun bazı bölgelerde yüzde 60’lara varan zarar verdiğini ifade eden Çelik, geçen ayki yağışların ise bu etkiyi biraz azalttığını vurguladı.

Haziran ayındaki yağışların da gerçekleşmemesi halinde bugün daha da düşük rekolteden bahsediyor olabileceklerine dikkati çeken Çelik, yağışlar sayesinde gül bahçelerini kendini biraz da olsa toparladığını kaydetti.

Gül yağı fiyatlarında artış olabilir

Çelik, Bulgaristan’da da rekolte düşüklüğü yaşandığını, bunun parfümeri sektörünün ham maddesi gül yağı ve gül konkreti arzında sıkıntılara neden olacağına işaret ederek, “Bu durum ister istemez gül yağı fiyatlarının artmasına neden olacaktır. Makul seviyede, kabul edilebilir limitlerde artış olması mümkün. Gül yağı geçen yıl 7 bin avrodan satılıyordu” diye konuştu.

Çelik, geçen yıl kilogram başına üreticiye gül çiçeği için 4,21 lira ödediklerini, bu yıl gül yağı satışlarının ardından yapılacak hesaplamalarda en iyi fiyatı ödemek istediklerini dile getirdi.

“Gül dikim alanlarının artırılması uygun olur”

Son 4 yıldır gül çiçeğinde ya aşırı sıcaklar ya da dondan dolayı rekolte düşüşü yaşandığını, bu durumun beklentileri karşılayamamaları sorununu ortaya çıkardığının altını çizen Çelik, gül çiçeği ekim alanlarının kontrollü şekilde artırılmasının uygun olacağını söyledi.

Gülde son yıllarda rekoltenin beklenilenin altında kaldığını vurgulayan Çelik, “Son 4 yılda gerçekleşen rekoltenin ortalamasına baktığımızda, 6 bin ila 6 bin 500 arasında gerçekleşti. Bu yıl 7 bin tondan aşağı olmayan rekolte beklentimiz vardı ama yine olmadı. Geçen yıl 7 bin tonun üzerinde bir rekoltemiz vardı. Önemli bir kayıp söz konusu. Yüzde 25-30’luk rekolte kaybından söz edilebilir” ifadelerini kullandı.