Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilip tutuklanan ve görevde bulunduğu sırada verdiği bir kararda örgüt elebaşısı Fetullah Gülen’e ”mehdi” diyen eski hakimi İlhan Karagöz’ün ”Anayasayı ihlal”, ”Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve ”TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık İlhan Karagöz ve avukatı hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Karagöz, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için yazdığı kararda “mehdi” ifadesini kullanmasına ilişkin beyanda bulunarak, “O zaman Fetullah Gülen hocanın mehdiliği ilan edilmemişti. Benim kararımla bu ilan edilmiş oldu. Bu dini bir şeydir. Mehdi ilan etmek suç olamaz bu dini bir söylemdir.” diye konuştu.
Böyle bir şeyden dolayı suçlanamayacağını savunan Karagöz, “Bir cemaat veya liderinin suçsuz olduğu dile getirilmişti. Savcılar yaptıkları suçlamalarla iftira suçunu işlemiş bulunuyorlar” iddiasında bulundu.
Sanık Karagöz’ün savunması sırasında 17/25 Aralık yargısal darbe teşebbüsüne değinerek bir kısım siyasetçilerle ilgili ithamlarda bulunması üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, “Savunma adı altında her şeyi söyleyemezsiniz. Savunma dışına çıkarsan müdahale ederim.” diyerek sanığı uyardı.
Savunmasına bir süre daha devam eden sanık İlhan Karagöz, gelecek celse devam etmek istediğini söyledi.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti de tutuklu sanık İlhan Karagöz’ün bu halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Olayın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ”Balyoz davasında bilirkişilik” yapanlara yönelik hazırlanan iddianamede, “Balyoz Planı” davasından beraat eden Deniz Kurmay Albay Ali Yasin Türker’in sunduğu dilekçede, “tutuklanmasına gerekçe olarak, soruşturma evrakı içindeki 19 adet CD ile ilgili TÜBİTAK’ta görevli bilirkişiler Erdem Alparslan, Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi tarafından 19 Şubat 2010’da yazılan bilirkişi raporunun gösterildiği” beyanında bulunduğu belirtilerek, dilekçede, “şüphelilerin hazırladığı raporla ilgili yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bu raporların eksik ve hatalı olduğu, şüphelilerin bilirkişilik yapmaya ehil olmadıkları” yönünde tespitler bulunduğu dile getirilmişti.
O dönem TÜBİTAK’ta Bilişim Sistemleri Grubunda araştırmacı olarak görev yapan sanık Erdem Alparslan ile TÜBİTAK BİLGEM UEKAE’de baş uzman araştırmacı olarak görev yapan sanıklar Tahsin Türköz ve Hayrettin Bahşi’nin eksik ve yanlı bilirkişi raporu düzenledikleri öne sürülen iddianamede, sanıkların “görevi kötüye kullanmak” suçundan birer yıldan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. “Balyoz Planı” davasından beraat eden 163 kişi tarafından müdahillik talebinde bulunulmuştu.
İddianameyi kabul ederek yargılama başlatan İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi eski hakimi İlhan Karagöz, davanın duruşma tarihi 23 Eylül 2016 olmasına rağmen, müdahil ve sanık taraf avukatlarının haberi olmadan Ramazan Bayramının arife gününe denk gelen 4 Temmuz 2016 gününe duruşma açarak, davaya ilişkin gerekçeli karar yazdırmıştı.
Karagöz, medyanın gündemine de giren ve davanın reddedilmesi hükmünü kurduğu 572 sayfalık “ilginç” kararında, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen hakkında “mehdi” nitelemesinde bulunmuş, ayrıca başta Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok devlet yetkilisinin gözaltına alınması için Genelkurmay Başkanlığını harekete çağıran ifadeler kullanmıştı.
Karagöz’ün bu kararı, “darbe mesajı” olarak nitelendirilmişti
Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle bazı hakim ve savcılar hakkında başlatılan soruşturmalar kapsamında tedavi gördüğü Bursa’da gözaltına alınmış, sevk edildiği nöbetçi İstanbul sulh ceza hakimliğince, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin uygulanmasını önlemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından 22 Temmuz 2016’da tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eski hakim İlhan Karagöz hakkında hazırlanan 106 sayfalık iddianamede, darbe girişiminden 11 gün önce verdiği kararda TSK’yı hükümete yönelik darbeye çağıran Hakim Karagöz’ün, FETÖ’nün “uyuyan hücrelerinden biri” olduğu vurgulanıyor.
İddianamede, Karagöz’ün yazdığı kararla silahlı terör örgütü üyelerini bir an evvel “amaç suç” için harekete geçirmeye ve azmettirmeye çalıştığı, yargıyı bir silah gibi kullandığı belirtilerek, sanık Karagöz hakkında ”anayasayı ihlal”, ”Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve ”TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Yeni hakim, Karagöz’ün kararını yok saydı
Tutuklanan ve hakkında dava açılan Karagöz’ün yerine İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesine atanan Hakim Hakan Özer, 23 Eylül’deki davanın 13. duruşmasında verdiği kararla, “daha önce verilen kararda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hiçbir usul kuralına uyulmadığı, kararın dosyayla ilgisinin bulunmadığı ve hakim Karagöz’ün HSYK kararıyla görevden uzaklaştırıldığı” gerekçeleriyle 4 Temmuz tarihli kararının yok hükmünde sayılmasını hükmetmişti.