Haluk Koç, MYK’da parti içi işleyişe ilişkin bazı kararlar aldıklarını, seçim sonrasını değerlendirmek üzere yarın CHP’nin belediye başkanlarıyla, 18 Haziran Perşembe günü il başkanlarıyla, 22 Haziran Pazartesi ise milletvekilleriyle bir araya geleceklerini bildirdi.

Koç, bir yıl erteledikleri olağan kurultaylarının ise 20 Haziran-20 Aralık arasında, ilçe ve illerden başlayarak gerçekleştireceklerini ifade etti.

 

7 Haziran seçiminin, iktidardan kimin düştüğünü açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve bunun AK Parti olduğunu savunan Koç, ancak seçimin kimin yada kimlerin iktidara geldiğini net bir şekilde ortaya çıkarmadığını kaydetti.

Seçim sonuçları kapsamında, yüzde 60’lık kitlenin beklentisinin, mantık çerçevesinde, duygusallıktan, yaşanmış yüklerden uzak, bundan sonrasına yönelik adımlar atılması olduğunu belirten Haluk Koç, hiçbir siyasi partiyi, ona oy veren yurttaşları yok sayan bir değerlendirme darlığı içinde bulunmadıklarını vurguladı.

“Türkiye’de 7 Haziran seçiminde tek parti iktidarı sona ermiştir ancak tek parti devleti maalesef devam etmektedir” ifadelerini kullanan Koç, şöyle devam etti:

“Bu da bu günün önümüze getirdiği başka bir gerçektir. Siyasetin sıkıştığı şu günlerde, seçime muhalefet partileri olarak giren tüm partilerimiz, ilişkilerini geçmişte yaşanmış çatışmalara, kamplaşmalara göre kurmamalı düşüncesindeyiz. Bugün milletimizin bizlerde talep ettiği bazı hususlar var, nedir o? ‘Kardeşlik ve birlikte yaşama iradesini geliştirin’ diyor, başka, ‘demokrasi ve özgürlükler, yolsuzlukları önlenmesi, ekonomik istikrarın sağlanması, hukukun bağımsızlığı’ kısacası, ‘huzur, barış ve kalkınma üzerine ilişkilerinizi yeniden tanımlayın’ diyor. Yani ‘geçmişin çatışmalarını aşın, geleceğe dönük milletin beklentilerini, birlikte yaşama irademizle birlikte huzur, barış ve kalkınma eksenin değerlendirin ve buna göre sonuç alabilecek bir yola girin’ telkini var. Bu, bizim okumamız. Onun için kurulacak koalisyonun demokrasiyi ve refahı önceleyen bir koalisyon olmasını istediğimizi ifade ediyoruz.”

“Sandığın sağladığı olanak heder edilmemeli”

Demokrasi, huzur ve kalkınmanın siyasette bir çıkış, yol haritası olması gerektiğinin altını çizen Koç, “Yüzde 60’lık blok denince, çeşitli tartışmalar gündeme geliyor. Türkiye’nin geçmiş dönemde uğradığı ağır tahribatı giderecek, gerekten ihtiyaç duyulan siyasal ve toplumsal tüm onarımı sağlayacak, ekonomik istikrar, büyüme, kriz yönetimi için gerekli güven ortamını sağlayacak en uygun hükümet modelinin yüzde 60’ın içinden çıkacağına biz inanıyoruz” dedi.

Parti Sözcüsü Koç, Türkiye’nin, parlamenter demokrasiyi rayına sokabilecek, cumhurbaşkanını anayasal yetki sınırları içine çekebilecek, siyasi kirlenme ile mücadele edebilecek, yolsuzluk iddialarını yargı önüne taşıyabilecek, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını tesis edebilecek, ekonomik istikrar için gerekli güven ortamını sağlayabilecek bir büyük toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı bulunduğunu, CHP’nin bu yöndeki bir çözümü sonucu zorlayan bir pozisyonda görev alacağını anlattı.

Bu süreçte sorumluluk almak dışında, başka bir pozisyonu tercih eden siyasi partilerin, takındıkları tavır üzerinden kendi hanelerine çok büyük artı yazamayacağını savunan Koç, “Sandığın sağladığı bu olanağı heder etmemeli Türkiye. Sandık bize bir sonuç verdi. Bu sonuçla AKP iktidarı döneminde yaşanmış tüm tahribatların giderilebilmesi açısından bir imkan tanıdı. Bu sonucun heder edilmeden ülke ve demokrasi için güçlü bir fırsata dönüştürülmesinin yolunu da açtı. Bu çerçevede ısrarla yürümek gerektiğinin altını çizmek istiyoruz” diye konuştu.

Koç, bu konuda, CHP’nin hiçbir çözümsüzlüğün adresi olmayacağına vurgu yaptı.

“Arınç’ın açıklamaları çelişkilerle dolu”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün açıkladığı 14 maddeye dair, “Çözüm Süreci ile ilgili hiçbir şey söylememiş, çok büyük eksiklik” dediğini hatırlatan Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Başlı başına çelişkilerle dolu. Ocak, şubat ayına kadar çözüm sürecinin en yılmaz savunucuları daha sonra ‘böyle bir süreç yoktur, toplantı olmamıştır, yaşanan tüm bu yöndeki siyasi olaylar Türkiye’nin gündeminde yoktur’ diye tavır aldılar. Sayın Arınç herhalde burada bir öz eleştiri yapmak istiyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği 14 madde içinde, 12 Eylül darbe hukukunun tüm kalıntılarıyla temizlenmesi, YÖK’ünden siyasi partiler yasasına kadar, baraj uygulamasından toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa, İç Güvenlik Yasası’nda son yapılan değişikliklerle, makul şüpheden tutun, tüm kişisel hak ve hürriyetleri kelepçeleyen o yasa tasarılarındaki tasarruflara kadar, neler yapılması gerektiğini… Sonuç olarak bir çözümden bahsediyorsak bu demokratikleşmeden, hak ve özgürlüklerin tesliminden geçer. Bunun, belirtilen 14 maddenin en az 3’ünde yer aldığını dikkatli bakan bir gözlemci bulur. Sayın Arınç’a da bunu hatırlatmak istiyorum. O tespiti yaparak belki kendi partisi içerisinde siyasetin şu anda ana ekseninde olmaması gereken bir kişinin de buradan bir eleştiri aldığını görüyoruz. Dolaylı olarak, ‘kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ misali bir ifadede bulunmuş Sayın Arınç. Bunu kendilerine dönük bir öz eleştiri olarak değerlendirmek istiyorum.”

“14 maddenin ne kadarı hayata geçirilebilir”

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Haluk Koç, “HDP’nin de bulunduğu koalisyon konusunda, MHP’nin iknasına yönelik bir çalışmanız olacak mı?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

“Yaşanmış çatışmalardan, uzlaşmazlıklardan yola çıkarak bir pozisyon belirlemek yerine, toplumun gelecek beklentisi, birlikte yaşama iradesinin güçlendirildiği, ekonominin güçlü, istikrar temeline oturtulduğu, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yeniden hayata geçirildiği, oluşacak refahın tabana yayıldığı sosyal devlet modeliyle güçlendirildiği bir süreci hep beraber değerlendirmek mümkün. Geçmişin çatışmalarından, kamplaşmalarından çıkıp, gelecekteki topluma dönük beklentileri siyaseten ifade etmek ve maddeleştirmenin daha uygun olduğunu ben düşünce olarak partim adına ifade ettim. Tabii ki her kurum kendi penceresinden bunu değerlendirir ama burada kişisel yada partisel kaygıların ön planda olduğu değil, ülke ve toplum yararına olabilecek kaygıların daha önde olduğu bir değerlendirme kapsamında olması da istenilen, beklenilen, olması gereken bir durum.”

“CHP’nin AK Parti ile bir koalisyonu mümkün mü?” sorusu üzerine, Koç, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 14 maddenin ne kadarının hayata geçirilebileceğinin, AK Parti’ye sorulması gerektiğini kaydetti.

Haluk Koç, “Yolsuzlukların önlenmesi, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda adım atabilecek misiniz? Hukuken Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan’ın anayasal sınırlar içine çekilmesini sağlayabilecek misiniz?” diye konuştu.

Öte yandan, seçim sonuçlarının ve koalisyon ihtimallerinin ele alındığı MYK toplantısı yaklaşık iki saat sürdü.