Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, “Pazar çeşnisi” başlıklı bugünkü köşesini, sadece Türkiye’nin değil tüm Dünya’nın önemli sorunlarından birine ayırdı…

Özdal, yazısında şu önemli bilgileri verdi:

2021 Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre:

-Türkiye’de her yıl 11,3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor

-Türkiye’de her yıl kişi başına evlerde 93 kilogram, restoranlarda 28 kilogram ve satış noktalarında 16 kilogram yiyecek çöpe atılıyor.

-Türkiye, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer alıyor.

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül’ün 2019 yılında yaptığı açıklamaya göre ise Türkiye’de 1 yılda israf edilen gıda miktarı 26 milyon ton.

Bunun parasal karşılığı 214 milyar lira!

Yani her yıl eski parayla 214 katrilyon çöpe atıyoruz.

Peki, israf ettiğimizin farkında mıyız?

NG Araştırma, bu sorunun yanıtını aramış.

22 Mart – 1 Nisan 2021 tarihleri arasında, Türkiye geneli, 15 yaş üzeri, 2 bin 178 kişinin katılımı ile online araştırma platformu benderimki.com üzerinde kamuoyu araştırması gerçekleştiriliyor.

Katılımcılara evlerinde gıda israfı olup olmadığı soruluyor.

Sadece yüzde 27’si evinde israf olduğunu söylüyor.

Yani, israf konusunda genel olarak başkalarını sorumlu tutuyoruz.

Oysa Türkiye’de evlerde kişi başı yılda 93 kilogram gıda israfı yapılıyor.

Evinde yiyeceklerini bitirmeden alışverişe çıkmayanların oranı yüzde 20.

Yani her 5 kişiden 4’ü evinde yiyecek bitmeden alışverişe koşuyor.

Bu da israfın bir başka nedeni.

Araşırmacılar, katılımcılara BM raporundaki bilgileri  paylaşıyor.

Bu bilgilendirmeden sonra katılımcıların yüzde 56’sı artık israf etmeyeceğini söylüyor.

Yüzde 40’ı ise zaten israf etmediğini ve bundan sonra da etmeyeceğini belirtiyor.

İsraftan ne anlıyoruz?

Tüketmediğimiz için çürüyen, küflenen yiyecekleri veya  tabağımızdaki artıkları çöpe atmak mıdır israf?

Elbette bunlar da israf.

Ancak bir elmanın yarısını yiyemeden çöpe atmak, ya da bir yiyeceğin yarısı çürüdüğü için diğer yarısını da çöpe atmak da israf sayılıyor.

Araştırmacı şirketin yetkilileri son derece yerinde bir yorum yapmış:

Sokak pazarlarında gün sonunda yerlere dökülenlerden ve çöplerden bulduklarıyla karnını doyurmaya çalışan insanların yaşadığı ülkemizde, bir üzüm tanesini bile israf etmeye hakkımız var mı?

Pandeminin vurduğu ekonomi, küresel ısınmanın getirdiği kuraklık ve finansal krizler nedeniyle israf hayati bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

Kuşkusuz bu yakıcı sorun toplumsal bilinç ile önlenebilir.

Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…