Esed rejimi ile Rusya, sahur vaktinden itibaren “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” içindeki Han Şeyhun ilçesi, Kensafra beldesi, Abidin, Şeyh Mustafa, Serce, El Bara, el Habit, İhsem, Sermin ce Ureynine köyleri ile Hama’nın Kefer Zita ilçesine hava saldırıları yaptı.
Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) kaynaklarından alınan bilgiye göre, hava saldırılarında El Bara’da 3, El Habit’da 3 ve Serce köyünde 7 olmak üzere toplam 13 sivil hayatını kaybetti. Çok sayıda sivil yaralandı.
Böylece Esed rejimi ve destekçilerinin dün akşam saatlerinden itibaren gerçekleştirdiği saldırılarda ölenlerin sayısı 20’den 33’e çıktı.
Sivil Savunma ekipleri yoğun bombardıman altında arama kurtarma çalışmalarına devam ederken, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediliyor.
Muhaliflere ait uçak gözlem evinden el Habit köyüne yönelik hava saldırısına ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, saldırıların Rusya’ya ait savaş uçakları tarafından düzenlendiğine işaret edilerek, “Lazkiye’deki Hımeymim Üssü’nden Rus savaş uçakları kalkış yaptı.” ifadesi kullanıldı.
Suriye’de Rus ve rejim saldırısı ayrımı
Suriye’de hava saldırıları gerçekleştiren Esed rejimi ile Rus hava kuvvetlerinin bombardımanları kolaylıkla ayırt edilebiliyor. Rus yapımı olan ama teknolojisi eski rejim uçakları, saldırıları yüksek irtifadan yapamıyor. Alçalarak hedefe doğru yaklaşıp sadece geniş alanları vuruyor. Nokta atış yapılmadığı ve kullanılan mühimmat fazla tutulduğu için tahribat geniş bir çevreye yayılıyor. Ayrıca rejim uçakları, saldırı için irtifa kaybederken yüksek ses çıkartıyor.
Rus uçakları ise saldırı anında hedefe fazla yaklaşmadığı için sesleri yere ulaşmıyor. Rus saldırılarında ilk duyulan ses bombaların infilak etmesi oluyor. Rejim uçakları bombardıman için hedeflere teker teker yaklaşırken, Rus uçaklarının en az ikisi bir arada havalanıp saldırıyor.
Saldırılarda kullanılan mühimmat kalıntılarından eski nesil olanların rejime, yeni nesil olanların ise Ruslara ait olduğu anlaşılıyor. Muhalifler, uçakları, üslerin çevresinde ve ülkenin kilit noktalarına kurulmuş ekipmanları yardımıyla büyük ölçüde tespit edebiliyor.
“İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”ndeki durum
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde.
Halihazırda iç göç ile nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, Mart 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geldi.
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı.
Rejim, destekçilerinin yardımıyla 17 Eylül 2018’de Soçi’de imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor. Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 25-26 Nisan’da Türkiye, Rusya ve İran arasında düzenlenen 12. toplantı sırasında artan saldırılar aynı yoğunlukta sürüyor.
Sivil Savunma kaynakları, 25 Nisan’dan bu yana yapılan saldırılarda en az 268 sivilin yaşamını yitirdiğini, 660’den fazla sivilin yaralandığını belirtiyor.
Esed rejimi ve destekçilerinin, Türkiye ve Rusya’nın İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018’den beri ateşkesi ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.
Rejim, İran destekli terörist gruplar ve Rusya’nın hava desteğiyle “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”ne bir ay önce başlattığı geniş çaplı saldırılarla 100 kilometrekare civarında bir alanı ele geçirdi. Askeri muhalifler ise söz konusu bölgeleri rejim güçlerinden geri almak için zaman zaman operasyon düzenliyor.