Abay, AB pazarında hazır giyim ve tekstil ürünlerinde Çin’den sonra ikinci tedarikçi olduklarını belirterek, tekstilde 4 milyar 700 milyon euroluk, hazır giyimde ise 9 milyar 400 milyon euroluk ihracatın bulunduğunu vurguladı.
Coğrafi konum itibarıyla hızlı temin, nakliye, ucuz iş gücü ve kaliteli üretimin Türkiye hazır giyim sanayisinin en önemli avantajları olduğunu kaydeden Abay, ”Türk tekstil ve hazır giyim sanayicileri artık sadece düşük maliyet avantajıyla gelişmekte olan ülkelerle değil, aynı zamanda Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve yüksek teknolojiyle üretim yapan gelişmiş ülke sanayileriyle de rekabet etmek zorunda. Oyunun kuralları değişirken buna uyum sağlayıcı yatırımları yapmamız gerekiyor. ABD’nin yerli sanayisini geliştirme kararının yanı sıra Hindistan da tekstilde 2025 yılı için 240 milyar dolar ihracat hedefi koydu. Hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkeler büyük bir yatırım ve sanayileşme içinde. Diğer tarafta AB ülkeleri de tekstil ve hazır giyim sanayisine yatırım kararı aldı. Bu alanda rekabet gücümüzü ve konumumuzu korumak istiyorsak, en önemlisi önümüzdeki yıllarda sektörel krizlere girmek istemiyorsak, önlemlerimizi şimdiden almalıyız” dedi.