Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Tanıdığımızda… Bursa Belediyesi Meclisi’ne CHP’den seçilmiş gencecik bir avukattı. 1977-1980 arası, rahmetli Mustafa Eroğlu dönemi yıldızı parladı.

Ertuğrul Yalçınbayır…

Daima hukukun üstünlüğü ilkesiyle hareket etti, haklı gördüklerinin hak arama mücadelesinde hep yanlarında yer aldı, inandığını açıkça söyledi.

Bu yaklaşımı…

MSP davasında Necmettin Erbakan’a haksızlık yapıldığı düşüncesiyle savunmasını üstlendi. 1999’da Refah Partisi’nden Bursa Milletvekili seçildi. 2001’de AK Parti’nin kuruluşunda Genel Sekreter olarak yer aldı.

2002’de…

Abdullah Gül başbakanlığında ilk AK Parti hükümeti Başbakan Yardımcısı oldu, ama partiyle görüş ayrılıkları yaşayıp ayrılsa da siyaseti izlediği için manifesto özelliğinde siyasete çağrı yaptı.

Önce tespiti:

“Sorunlarımızı çözmesi beklenen siyaset kurumu, çoğulcu demokrasinin temel ilkelerinde uzlaşması olmayan, ülke sorunlarından çok kendi gelecek kaygılarına gömülmüş, fikri tutarlılıktan uzak, bireysel veya grupsal hırs ve heveslerle yol alan, toplumdan kopuk yönetim kavgası görünümü taşıyor.”

Düşüncesi şu:

“Bu siyaset anlayışının, yurttaşlarda geleceğe güven, toplumda barış ve dayanışma duygularını geliştirmesi, demokrasiye gerçeklik ve devlete saygınlık kazandırması imkansız.”

Çağrısı şu:

“Türkiye’nin sorunlarına çözüm arayanların, her şeyden önce siyasetin tıkanmış yapısını kökten sorgulaması, yeniden yapılandırması ve tümüyle farklı yeni bir siyaset anlayışı geliştirmesi zorunlu.”

Yaşadığı siyasi deneyimle gözlemi şu:

“Siyasi parti başkanları tarafından belirlenen milletvekillerinden oluşmuş bir Meclis’le kuvvetler ayrılığı da, yasamanın saygınlığı da korunamaz; milleti temsil olgusu da gerçekleşemez.”

Önerisi şu:

“Milletvekilleri, siyasi parti genel merkezlerinde değil, siyasi harekete oy veren seçmenlerin katılımına imkân veren sistemlerle belirlenmeli.”

İktidar ve muhalefete çağrısı da şu:

“Önceliğimiz; hukuk devleti, katılımcı demokrasi, şeffaf yönetim, her adımda temiz siyaset olmalı.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…