Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, indirim kampanyalarına yönelik eleştiride bulundu. Özellikle batıdan esinlenerek uygulamaya konulan büyük indirim kampanyalarıyla tüketicinin tuzağa düşürüldüğünü savunan Palandöken, ”Kampanya başlamadan önce ürünlerin fiyatları şişirilip indirim zamanında yine kendi fiyatından satılıyor. Bu hareket, hem tüketicinin güvenini zedeliyor hem de ekonomiye zarar veriyor” değerlendirmesinde bulundu. Palandöken, mevzuattaki boşluk nedeniyle indirim sezonu uygulamasının ortadan kalktığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ”Artık bütün sezonlar indirim sezonu oldu. Daha mevsim ürünleri ilk kez vitrinlerdeki yerini alırken bile etiketlerde ‘normal sezon’ ve ‘indirim fiyatı’ diye iki ayrı fiyat yazılıyor. Sezonun daha başında etiketlerde olması gereken fiyatın iki katı yazılıp altına ‘yüzde 50 indirimli fiyatı’ yazılıyor. Asıl indirime girmesi gereken dönemde de ’50+20′ gibi indirim oranları yazılarak tüketiciler tamamen yanıltılıyor.”
HALK İTİBAR ETMEMELİ
İndirim oranlarının yanıltıcı ifade edilmesinin, çıkarılacak bir yönetmelikle yasaklanması gerektiğinin altını çizen Palandöken, şunları kaydetti:
”İndirim dönemleri batıda olduğu gibi belirli bir tarihte başlayıp bitirilmeli. Daha sezon başında indirimli fiyat etiketlerinin kullanılması yasaklanmalı. Bir başka indirim aldatmacası da her üründe farklı indirim oranı uygulanması. Vitrine uzaktan baktığınızda kocaman ‘yüzde 50 indirim’ yazısını okuyorsunuz ancak yanına yaklaştığınızda çok küçük puntolarla ’50’ye varan’ yazdığını görüyorsunuz. Mağazadan içeri girdiğinizde ise tek bir üründe yüzde 50 indirim olduğunu, onun da genellikle kalmadığını, kalan ürünlerin indirim oranının yüzde 10-20 gibi düşük olduğunu veya talep görmeyen elde kalan ürünlere indirim uygulandığını anlıyorsunuz. Müşteriyi mağazaya çekmek için kullanılan bu tür aldatmalara halkımız itibar etmemeli ve gerekli tepkiyi göstermeli.”