İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali görevini bırakıyor

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Genel Müdürlük görevini, mart ayının sonlarında yapılacak olan Genel Kurul tarihi itibarıyla bırakacağını açıkladı.

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali görevini bırakıyor

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Genel Müdürlük binasında yaptığı basın toplantısında, dün yabancı bir yayın organının haber yapma şehvetine yenik düşmesi nedeniyle bazı haberler çıktığını söyledi.

En doğru bilgileri önceden planladıkları bu toplantıda paylaşacağını aktaran Bali, “1 Nisan 2011’den bu yana büyük bir gururla ve mutlulukla, onurla sürdürdüğüm Genel Müdürlük görevimi, mart ayının sonlarında yapılacak olan Genel Kurul tarihi itibarıyla bırakacağım. O tarihe kadar da Genel Müdürlük görevime devam edeceğim. Genel Kurul irade gösterirse İş Bankası’nda Yönetim Kurulu’nda görev yapmaya devam edeceğim. Bu bizim geleneklerimiz ve kurumsal prensiplerimiz arasında vardır. Geçmişte de örnekleri vardır.” ifadelerini kullandı.

Prensiplerle yönetilen bir kurum olarak hiçbir şeyin kişilere, keyfi kararlara bağlı olmadığını belirten Bali, İş Bankası’nda dahili olarak icrai görevde çalışmanın üst sınırı bulunduğunu, 35 yıl kuralı olduğunu kaydetti.

Bali, bu çerçeveden bakıldığında 1 Aralık 1986’da bankaya müfettiş yardımcısı olarak girdiğini ve 34 yılı aşkın bir süredir bankada olduğunu anlattı. Böyle prensipler olmasaydı da ayrılmayı düşündüğünü ifade eden Bali, şöyle devam etti:

“10 yıl Genel Müdürlük yaptım. 5 yıl Genel Müdür Yardımcılığı, 15 yıl üst düzey yöneticilik bu ülkede ziyadesiyle yeterlidir. Hatta bana sorarsanız biraz da fazladır. Genç bir nesil, donanımlı bir nesil geliyor arkadan… Varsa tecrübeniz, birikiminiz başka şekilde de sunun onlara… Ama önlerini ve yollarını açın. Sadece kurala uymak için değil, felsefesi itibarıyla da inandığım için bu çerçevede hareket ediyorum. Hayatta önemli olan da final yapabilmektir. Final yapabilmeyi bilmektir. Hayatta bazıları parayla vedalaşamaz bazıları malla varlıkla vedalaşamaz bazıları da makam ve unvanla vedalaşamaz. Ama uçtan uca bir sorumluluğu götürebilmek için bunlarla ilgili doğru kararları verebilmek lazım. İcra kurulunda 12 genel müdür yardımcımız var. Her bir arkadaşımın pozisyonunu ikame edebilecek en 3 adayımız var. Bunun İş Bankası’nın en büyük varlığı olduğunu düşünüyorum.”

“Ülkemize sahip çıkacak tavır benimsedik”

Adnan Bali, Cumhuriyetin kuruluşundan bir yıl sonra 26 Ağustos’ta kurulan bankanın milli mücadeleyle ilişkisi olduğunu, tasarruf kültürünün oluşturulmasında çok özel yeri bulunduğunu söyledi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, siyasi bağımsızlığın iktisadi bağımsızlıkla perçinlenmediği sürece payidar olmayacağı düşüncesi ve vizyonuyla İş Bankası’nı kurduğunu hatırlatan Bali, şunları kaydetti:

“Türkler bankacılık yapamaz’ denilen bir ortamda 2 şube 37 çalışanla kurulduk. O günlerde bakanlık koltuğunda oturan Celal Bayar ilk Genel Müdür olmuştur. Atatürk, Celal Bayar’a ‘Bakanlığı bırakır mısın bu görevi üstlenmek için’ dediğinde ‘Tereddütsüz olur’ diyor. ‘Peki bu görev için mebusluğu da bırakman gerekebilir, onu da bırakabilecek misin?’ dediğinde yine ‘Tereddütsüz olur’ diyor. Üçüncü olarak Atatürk, ‘Peki bu işten heyecan duyar mısın?’ diye sorduğunda Celal Bayar, ‘Duyarım’ diyor. Atatürk, ‘O zaman bu işi üzerine al ve milli bir bankayı tesis et’ diyor. Bana göre inanç ve yola çıkış budur. Biz de nesilden nesile bu sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık. Bu vesileyle Atatürk’ü, Celal Bayar’ı ve kuruma emeği geçmiş aramızda olmayan tüm İş Bankalı büyüklerimizi şükran ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”

Bali, görev yaptığı 10 yıl boyunca ülkede ve dünyada her bakımdan çok farklı konjonktürler yaşandığını, zorlukların, fırsatların ve büyük zorlukların bir arada olduğunu söyledi.

Her yılın başında şubelerin yöneticileriyle toplantılar yaptığını anımsatan Bali, “Her toplantıyı ‘bu yıl zor olacak’ diye açmak zorunda kaldık. Hiç ‘kolay bir yıl olacak’ dediğim yıl olmadı. Çünkü mümkün olmadı. Maalesef terör, sınır ötesi harekatlar, uluslararası mutabakatsızlıklar ve sorunlar, AB ve ABD ile yaşanan gerginlikler, darbe teşebbüsü, uçak düşmesi, piyasalardaki çalkantılar, doğal afetler ve şimdi de yüz yılda bir görülecek pandemi hadisesi… Bütün bu zorlukları yöneterek işimizi yapmaya çalıştık.” şeklinde konuştu.

Bali, geçmişteki sıkıntılı süreçlerde banka olarak tarihi sorumluluklar aldıklarının altını çizdi. İyi imtihan verdiklerini, hep ülkeye sahip çıkacak tavır benimsediklerini ve her zaman da öyle yapmaya devam edeceklerini aktaran Bali, muhataplarının sistemin ve ülkenin doğrusunu gözetmeye çalıştıklarını söyledi.

2010 yılı sonunda 132 milyar lira olan aktif büyüklüğün, Eylül 2020 itibarıyla 597 milyar liraya çıktığını bildiren Bali, Türkiye’nin en büyük özel bankası olma vasıflarını açık ara koruduklarını belirtti.

Bali, mevduatın aynı dönemde 88 milyar liradan 373 milyar liraya, kredilerin 64 milyar liradan 364 milyar liraya çıktığını, gayrinakdi kredilerle birlikte düşünüldüğünde ekonomiye sağladıkları toplam kaynağın 484 milyar lira olduğunu kaydetti.

Öz kaynakların 17 milyar liradan 65 milyar liraya ulaştığını ifade eden Bali, neredeyse her kalemde 4-5 kat artış yaşandığını vurguladı.

“Teknoloji ve dijitalleşme alanında büyük farklar yarattık”

İş Bankası Genel Müdürü Bali, bir yöneticinin geleceğe dair ne yaptığıyla hatırlanacağını, diğerlerinin zaten görevi olduğunu belirterek, “Biz bir taraftan mevcut işleri yaparken, diğer taraftan da Türkiye için önemli olan bu kurumu geleceğe hazırlayan çok önemli adımlar attık. Güçlü bir finansal performans gösterirken, aynı zamanda teknoloji ve dijitalleşme alanında büyük farklar yarattık, somut yatırımlar yaptık.” dedi.

32 bin metrekare üzerine kurulu Atlas Veri Merkezi’nin bu yatırımlardan biri olduğunu vurgulayan Bali, bugün bu veri altyapısı sayesinde geleceğin bankacılığını sunan bir yapıya kavuştuklarını söyledi.

Bali, Silikon Vadisi’nde ve Şanghay’da inovasyon merkezlerinin bulunduğunu, buralardan beslendiklerini ifade ederek, girişimcilere destek verdiklerini, yaptıkları her işi uzun soluklu, yaygın mahiyette ve sürdürülebilirliği gözeterek yaptıklarını anlattı.

Pandemi sürecinde 1-2 günde çalışma modellerini dönüştürebilmelerinin, teknolojik anlamda geldikleri noktayı gösterdiğini kaydeden Bali, şunları söyledi:

“Pandemi süresince çalışmalarımız hiç hız kesmedi. Mayıs ayında blockchain teknolojisi ile ilk uluslararası ticaret finansmanını ve ödeme garantisi vermeyi gerçekleştiren ilk Türk bankası olduk. Pandemi nedeniyle ticari faaliyetleri kesintiye uğrayan yaygın kesimleri rahatlamaya yönelik teknoloji şirketimiz Softtech, geleceğe ödediği bir platform yarattı, gelir akışının hiç olmazsa sürdürebilmek için… Dünyada 1,2 milyar kullanıcısı olan WeChat Pay’in ödeme yöntemini fiziki üye iş yerlerinin kullanımına sunabildik. Bugün şube dışı kanallardan yapılan işlemlerin payı İş Bankası’nda yüzde 95’i aştı. Bugün yüzde 80 ila 85 yeni müşteri, İşCep üzerinden finansal yolculuğuna başlıyor. İşCep’te 400’e yakın, internet menüsünde de 500’ü aşkın işlem menüsü var. Muhteşem bir hizmet yelpazesi, ağı…”

“Salgın süresince sosyal sorumluluğu gözetecek işler yapmaya devam ettik”

Adnan Bali, salgın süresince teknolojinin yanı sıra sosyal sorumluluğu gözetecek işler de yapmaya devam ettiklerini, bu anlamda üniversite, akademi, iş dünyası ve sağlık alanında iş birliği açısından önemli örnek oluşturduklarını söyledi.

Koç Üniversitesi ile Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi ile Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kurduklarını, İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliğiyle Kuzey Kutbu’na ilk Türk aktif bilimsel seferini gerçekleştirdiklerini anımsatan Bali, Darüşşafaka’nın da Türkiye’deki uzun soluklu ve hayatlara dokunan en büyük projelerden biri olduğunu vurguladı.

Bali, İş Bankası’nın “Satranç”, “Altın Gençler”, “Karneni Göster Kitabını Al” gibi birçok proje de yürüttüğüne işaret ederek, İş Kültür Yayınları’nın bir yılda 15,5 milyonun üzerinde kitabı okurlarıyla buluşturduğunu anlattı.

İş Sanat’ın da Türkiye’ye çok önemli katkılar sunduğunu, arkeoloji ve müzecilik alanında çalışmalar yaptıklarını belirten Bali, “Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzemizi, bu nadide binayı şahsen İş Bankası’nın bünyesinde muhafaza etmeyi başararak İktisadi Bağımsızlık Müzesi şeklinde geleceğe bırakmış olmayı düşündüğümde, genel müdür olarak geriye baktığımda en müsterih olduğum hadiselerin başında bu gelmektedir.” dedi.

“Bizler için en önemli şey, arkasında bir pürüz bırakmamak ve iyi anılmaktır”

İş Bankası Genel Müdürü Bali, görevi bırakmasının ardından yerine kimin geçeceği konusunda da bilgi paylaşımında bulunacağını, bunun yaygın bir uygulama olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bankamızda da bir ilk bu uygulama… Dünkü yanlış işler olmasaydı, yönetişim kalitesi açısından planladığımız şey bu oturumdu. Sonuç olarak, şöyle kurallarla yönetilen bir yerin, öncesinde paydaşlarını bilgilendirecek şekilde yeni yönetimin belirleneceği, hiçbir şeyin son dakikaya bırakılmadığı bir düzen kanaatimce… Çok da doğru bir şey. Onun için bu ilkin de İş Bankası açısından kıymetli olduğunu düşünüyorum. İş Bankası, tüm yöneticilerini kendi içinden yetiştiriyor. Hepimiz sabi bir çocuk gibi bu bankaya giriyor, bu bankada çalışarak devam ediyoruz ve sonunda kariyerini bu bankada tamamlayıp emekli olunca ayrılıyoruz. Şu kolumdaki saat 25 yıl burada çalışmanın saatidir, bir tek bende de yok. 25 yıl kim İş Bankası’nda çalışırsa onda var. Yetenek havuzumuz da son derece zengin. Hiçbir pozisyon için sıkıntılı olmayız. Şube müdürünü doğrudan yönetim kurulu üyesi yapan, şube müdürü başka bankaya genel müdür olan bir bankayız.

Bütün bu hususları göz önünde bulundurarak uzun yıllardır beraber çalıştığım, bankamızın özellikle teknolojik altyapısına, yazılım ve donanımına çok büyük katkılar koymuş olan ve bunların üzerine kurulan bankacılık uygulamalarına son derece hakim, mühendislik ve bilgi teknolojileri alanındaki yetkinliklerinin üzerine işletme yüksek lisansı ekledikten sonra şimdi de bankacılık doktorası yapan, kendisine de bu bakımdan özendiğim Genel Müdür Yardımcımız sevgili Hakan Aran’ın bu görev için çok uygun ve layıkıyla bu görevi yapabilecek bir arkadaşım olduğunu düşünüyorum. Tabii bunlar, hem dahili, yetkili kurullarımızın hem de resmi otoritenin onayına tabidir. Biz olsa olsa bir öneride bulunabiliriz. Bu öneri çerçevesinde yürüyebilirse koşullar buna göre oluşacak.”

Kişilerin geçici, İş Bankası’nın ise kalıcı olduğunu vurgulayan Bali, sözlerini, “Bizler için de en önemli şey arkasında bir pürüz bırakmamak ve iyi anılmaktır. Bundan daha ileri bir bahtiyarlık olmaz diye düşünüyorum. Ben genel müdürlüğüm boyunca, doğrudan ve dolaylı desteklerini hep hissettiğim başta aileme, uzak ve yakın geçmişte çalıştığım arkadaşlarıma, beni bu göreve layık gören herkese, her davetimizde gelen siz sevgili basın mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. Bana gösterilmiş olan yakınlığı ve güveni hayatım boyunca unutamayacağım. Teşekkür ederim hepinize.” şeklinde tamamladı.

AA

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X