İsrail sandık başına gidiyor

İsrail’de yarın 5 milyon 881 bin 696 seçmen, sandık başına gidecek.

İsrail sandık başına gidiyor

Seçimin Binyamin Netanyahu’nun Likud Partisi ve İzak Herzog-Tzipi Livni ikilisinin merkez-sol eğilimli “Siyonist Birlik” arasında zorlu çekişmeye sahne olması bekleniyor.

Ülkenin “tek seçim bölgesi” olarak kabul edildiği İsrail’de nispi temsil sistemi uygulanıyor. 17 Mart’ta sandık başına gidecek İsrailliler, herhangi bir adaya değil, 120 ismin bulunduğu parti listesine oy verecek. 

Her partinin seçimde aldığı oy oranı kadar, hazırladığı listedeki aday meclise girmeye hak kazanacak. Buna göre, bir parti yüzde 10 oy alması halinde, mecliste 12 sandalyeye sahip olacak. Partilerin, Knesset’e girebilmesi için yüzde 3,25’lik seçim barajını aşması gerekiyor. 

Barajı aşan siyasi partiler, aldıkları oy karşılığı mecliste belli sayıda sandalye kazanmalarının ardından, bu partilerin yeni bir koltuk daha elde etmeye yetmeyen artık oyları ve barajın altında kalan partilerin oyları, meclise girmeye hak kazanan partiler arasında yeniden dağıtılacak. Bu dağıtım seçim sonuçlarındaki oy dağılımı yüzdelerine göre yapılacak.

İsrail seçim sisteminde barajın düşük olması ülke siyasetinde aktif partilerin çoğunun Knesset’te temsil edilmesine imkan tanıyor. Mevcut baraj uygulaması, bir partinin tek başına iktidara gelmesini ise son derece güçleştirirken dolayısıyla İsrail’de genelde koalisyon hükümetleri kuruluyor. Bu nedenle, geçmişteki bazı hükümetlerde tamamen farklı siyasi çizgideki partiler, aynı hükümet çatısında birleşmek zorunda kalmıştı.

Anketlere göre “Siyonist Birlik” önde

Genel seçimler öncesi, İsrail genelinde yapılan anketler Netanyahu’nun seçim sonrası akıbetine ilişkin ipuçları veriyor.  İsrail radyosunun çarşamba günü yayımladığı son ankete göre, Herzog ve Livni işbirliğindeki Siyonist Birlik,İsrail meclisindeki 120 koltuktan 24’ünü, Likud partisi ise 21 koltukta kalıyor.

Son anketlere göre, seçime katılan 26 partiden 11’ine şans tanınıyor. Buna göre 120 koltuğun dağılımının şu şekilde olması bekleniyor:

“Siyonist Birlik (24), Likud (21), Birleşik Arap Listesi (13), HaBayit HaYehudi (13), Yeş Atid (13), Kulanu (8), Şas (7), Birleşik Tora Yahudiliği (6), Yisrael Beitenu (6), Meretz (5), Yahad (4)”

İsrail seçimlerinde kimin çok oy aldığından ziyade koalisyon kurabilme becerisi daha önemli. Zira, geçen seçimlerde Livni’den sadece bir koltuk fazla kazanabilen Netanyahu, diğer sağcı partilerin desteğiyle koalisyonu kurmuştu.

Netanyahu “güvenlik”, muhalefet “ekonomi” diyor

Netanyahu’yu, “güvenlik konularını fazla ön plana çıkarmak ve ekonomiyi umursamamakla” eleştiren merkez-sol eğilimli “Siyonist Birlik”, seçmenin karşısına daha çok ekonomik vaatlerle çıkıyor

Netanyahu’nun, “Filistin meselesinde taviz verecekleri” iddiasını reddeden Siyonist Birlik, “İsrail’in güvenliğini sağlama”, “Filistinlilerle müzakereler” ve “İran’ın nükleer silah edinmesini önleme” gibi konularda da Netanyahu’dan “daha iyi” politikalar üretmeyi vadediyor.

Merkez-sol eğilimli olan ve hükümetin “sağcı” politikalarını eleştiren grubun, “Siyonist Birlik” ismini seçmesi ise “İsrail’de çoğunluğu oluşturan sağ seçmenin oylarını almaya yönelik bir hamle” olarak yorumlanıyor

Bu arada Netanyahu, dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturmak için yarışıyor. Anketlerin oy oranını Siyonist Birlik lideri İzak Herzog’un gerisinde gösterdiği Netanyahu, Filistinlilerin “işgal ve saldırı” olarak nitelendirdiği “güvenlik” politikalarını ön plana çıkartarak, oy toplamayı hedefliyor.

Seçim süreci boyunca yaptığı konuşmalarda ekonomiden ziyade “güvenlik politikalarını” ön plana çıkaran Netanyahu, “Hamas’ın tehdidinin devam etmesi”, “Abbas yönetiminin Hamas’ın ‘terör faaliyetlerine’ destek vermesi, “İsrail’in kuzeyindeki Hizbullah’ın faaliyetleri”, “İran’ın, İsrail’i nükleer silahlar vasıtasıyla yok etmeyi hedeflemesi” ve “Yahudi yerleşimcilerin güvenliği” gibi söylemleri sık sık gündeme getiriyor.

“Arap Listesi” üçüncü güç olmayı hedefliyor

İsrail’deki erken seçime kurdukları ittifakla girecek olan Filistinli İsrail vatandaşlarının kurduğu Arap partileri ise parlamentoda “Üçüncü büyük güç” olmayı hedefliyor.

Anketler, salı günü yapılacak seçime ortak “Arap Listesi”yle girecek İsrail vatandaşı Filistinlilerin, Knesset’te 15 sandalye elde ederek, en büyük üçüncü grup olabileceğini ortaya koyuyor.

İsrail’de seçim barajı, Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman’ın girişimiyle hazırlanan kanun tasarısının yasalaşmasıyla geçen yıl yüzde 2’den, yüzde 3,25’e yükseltilmişti.

Buna göre bir parti mecliste temsil edilebilmek için en az 4 milletvekili çıkarmak zorunda. “Arap partileri”nin meclis dışında kalmasına yönelik algılanan bu baraja karşı, söz konusu partiler seçime tek listeyle girme kararı almıştı.

“Arap Listesi” adıyla seçime ortak girecek bu partiler; Hadaş (Eşitlik ve Barış İçin Demokrasi Cephesi), Birleşik Arap Listesi, Beled (Demokratik Arap Meclisi) ve Değişim İçin Arap Hareketi’nden oluşuyor.

İsrail’deki Filistinlilerin 17 Mart seçimlerinde ortak girmeleri sayesinde barajın ters teperek, kendilerinin lehine işlemesini temenni ediyor.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan, İsrail siyaseti uzmanlarından Filistinli Antoine Şalhat, “Meclisteki küçük partileri dışarıda bırakarak büyük partileri güçlendirmek” niyetiyle yükseltildiği söylenen seçim barajının “Asıl hedefinin Arap partileri olduğunu” söyledi.

Şalhat, “Arap partilerin 17 Mart seçimlerine ortak girme kararı almalarıyla seçim barajı, şaşırtıcı bir şekilde İsrailli Arapların lehine döndü. Arap Listesi’nin kurulması, barajı yükseltme fikrini ortaya atanların hedeflerine büyük darbe vurdu. Son anketler Knesset’teki Arap vekil sayısının 11’den 15’e yükseleceği yönünde” değerlendirmesinde bulundu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X