Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, işsizlikle etkin ve sürdürülebilir mücadele için esnek çalışma modellerinin yaygın uygulanmasının şart olduğunu söyledi.
Akkol, TİSK yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki konuşmasında, iş gücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacağı yönünde ifadeler kullandığını hatırlattı. Oktay’ın ‘İş gücü piyasasının deneme süresi ile denkleştirme süresinin, kısmi süreli çalışma konularında taraflar arasındaki mutabakatla esnekleştirilmesinin öngörüldüğü’ yönündeki açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Akkol, esnek çalışma hükümlerine işlerlik kazandırılmasının uzun süredir TİSK’in talepleri arasında yer aldığının altını çizdi. Esnek çalışma modellerinin geleneksel çalışma modellerinin yerini almadığını, aksine onları tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade eden Akkol, ‘’Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan işsizlikle etkin ve sürdürülebilir mücadele için esnek çalışma modellerinin yaygın uygulanması şart. Bu sağlanırsa Yeni Ekonomi Programı’ndaki (YEP) 3 yılda 3,2 milyon kişiye istihdam ve işsizliğin 2022’de yüzde 9,8’e düşürülmesi hedeflerine ulaşılması kolaylaşır” dedi.
REKABET GÜCÜNÜ ARTIRIYOR
Avrupa Birliği (AB) ve OECD Ülkelerinde İstihdam Esneklik Endeksi 2019 Raporu’nda Türkiye’nin 41 ülke arasında 36’ncı sırada yer aldığını dile getiren Akkol, İş Kanunu’ndaki mevcut sınırlar nedeniyle esnek çalışma modellerinin işletmelere ve istihdama istenilen katkıyı sağlayamadığını anlattı. Esnek iş gücü piyasasının ülkelerin rekabet gücünü artırdığına işaret eden Akkol, ‘’Bu çerçevede, ülkemizin rekabet gücünün artırılması için esnek çalışma uygulamaları OECD ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı” diye konuştu.
DENEME SÜRESİ 6 AY OLMALI
Katı istihdam politikalarının istihdamı, tüketimi ve verimliği azalttığı tespitinde bulunan Akkol, şöyle devam etti: ‘Belirli süreli iş sözleşmelerinin yapılmasında objektif koşul aranmamalı ve üst üste yenilenebilmesine imkan tanınmalıdır. Belirli süreli iş sözleşmesinin ilk defa veya kümülatif süresi 24 ayı geçmemek üzere yapılması ve bu süre içinde yinelenmesi halinde objektif kriterlerin aranmamasına imkan tanınmalıdır. Mevcut uygulamada 2 ay olan deneme süresi bireysel iş sözleşmeleriyle 6 ay, toplu iş sözleşmeleriyle en az 12 ay olarak düzenlenebilmeli. 2 ay olan denkleştirme süresi üretimin yoğun olduğu sektörlerde ihtiyacı karşılayamayacak seviyededir. Üretimin sürdürebilirliğinin sağlanması adına geliştirilen bu esnek çalışma modelinde denkleştirme süresi en az 4 aya uzatılmalı ve işçinin onayı koşulu kaldırılmalıdır. Toplu iş sözleşmeleriyle en az 6 ay olarak kararlaştırılabilmesinin önü açılmalıdır.”
İŞÇİ ONAYI ARANMAMALI
Yönetmelikle fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırılmasının engellendiğini kaydeden Akkol, ‘’Kanuna aykırı olarak yönetmelikle düzenlenen, kısmi süreli çalışmalarda fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yasakları kaldırılmalıdır. Çağrı üzerine çalışmada, asgari 20 saatlik çalışma süresi gibi uygulamayı zorlaştıran kriterler hafifletilmelidir. Kısa çalışma ödeneği için belirlenen 3 aylık süre yetersizdir. Kısa çalışma ödeneği süresi en az 6 aya çıkarılmalıdır” dedi. Özgür Burak Akkol, birçok işverenin 2 ay olan telafi çalışma süresinin kısalığından yakındığının altını çizerek, ‘’Telafi çalışma süresi 6 aya çıkarılmalı, işçi onayı aranmamalı, çalışılmayan cumartesi günlerinde telafi çalışması yaptırılabilmelidir” şeklinde konuştu.