10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel ve İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar, duruşma salonunda hazır bulundu, İZSU’nun eski genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Olayda hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz’in KKTC vatandaşlığının da olması nedeniyle KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ile Gazimağusa milletvekili Erkut Şahali de duruşmayı izlemek üzere salona geldi.
Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan konuk bakan Arıklı, ihmaller zinciri sonucu yaşanan olayda 2 acı kaybın olduğunu belirterek, “Bu iki acı kayıptan bir tanesi de Kıbrıslı bir çocuğumuz. Burada tıp fakültesi öğrencisiydi. Maalesef buna kaza demek ne kadar doğru bilmiyorum ama yıllar süren ihmallerin getirdiği acı bir olay. Aile hakkını arıyor. Biz de KKTC’nin milletvekilleri ve hükümeti olarak buradayız. Aileye destek veriyoruz hem de bu acı olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna ilan etmek istiyoruz.” dedi.
Gazimağusa milletvekili Erkut Şahali ise baba Ahmet Abi’nin okul arkadaşı olduğunu söyleyerek, “Çok menfur bir olay neticesinde bir kayıp yaşadık. Bizim yurttaşımız. Hem bu sebeple hem de kardeşimin yanında durmak için buradayım. Umarım ki yargı süreci adil bir şekilde sonlanır. Hem kamu vicdanını rahatlatacak hem de benzer olayların bir kez daha yaşanmamasını sağlayacak, zorlayıcı etki yapacak bir sonuç ortaya çıkar.” diye konuştu.
Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi de olaydan sorumlu olan kişi ve kurumların en ağır şekilde cezalandırılmasını ve adaletin tecelli etmesini istediklerini belirtti.
Ailenin avukatı Ayşe Sarıçiçek ise olayda kusuru olanların en üst sınırdan cezalandırılması için mücadele edeceklerini bildirdi.
Bilirkişi raporunda kusurlara dikkati çekildi
İddianamede yer alan bilirkişi raporlarında, kazada Gdz Elektrik ve İZSU Genel Müdürlüğü’nün asli kusurlarının olduğu, olayın gerçekleşmesinde öngörülemeyecek ve önlenemeyecek herhangi olağanüstü doğa olayının bulunmadığı, vefat edenlerin olayın gerçekleşmesini tetikleyecek herhangi bir tehlikeli hareketlerinin ve kişisel kusurlarının olmadığı görüşü yer almıştı.
Olayın yaşandığı gün ızgaraların yağmur suyunu tahliye edemediği, ızgaraların rutin bakım ve temizliğinin olması gerektiği şekilde yapılmadığı kanaatine varıldığının kaydedildiği raporda, yer altı elektrik kablolarının döşendiği kazının olması gerekenin yarısı kadar yapılmasının olayın yaşanmasında doğrudan etken ve ağır kusur olduğuna yer verilmişti.
İZSU Genel Müdürü Erdoğan, iddianamede yer alan ifadesinde kurum bünyesinde 7 bin personelin bulunduğu ve İzmir ile 30 ilçenin tümüne hizmet verildiğini, her olaya bizzat genel müdür tarafından müdahale edilmesi ve genel müdürün sorumluluğunun doğmasının kabul edilebilir olmadığını söylemişti.
Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel ise yapılan tadilat ve onarım işlemlerinden soruşturma sonrası haberdar olduğunu belirtmişti.
Eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu da görev süresinde kurumdaki görevlilerle hareket ettiğini, bu görevlilerin her birinin görevleri çerçevesinde yaptıkları hatalardan kendisinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunmuştu.
Soruşturma süreci
Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilk etapta haklarında gözaltı kararı verilen 48 şüpheli yakalanmış, 14’ü tutuklanmış, 1 kişi itiraz sonrası serbest bırakılmıştı.
Bilirkişi raporunun hazırlanmasının ardından gözaltına alınan 10 kişiden, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kurumun eski genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ile Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel’in de bulunduğu 8’inin yurt dışına çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmasına, 2’sine ise ev hapsi verilmesine karar verilmişti.