Japon deprem uzmanından önemli uyarı

Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Türkiye Genel Sekreteri ve deprem uzmanı Moriwaki, deprem senaryolarında hesaplanan can kaybı, bina yıkılması ve ekonomik zararın yüzde 70’inin afete hazır olunması halinde yok edilebileceğini söyledi.

Japon deprem uzmanından önemli uyarı

Türkiye’ye otel projesi için 1990 yılında gelen, Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği adına Marmaray ve Osmangazi Köprüsü projelerindeki denetim görevlerinde bulunan yüksek mühendis ve yüksek mimar Moriwaki, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve “asrın felaketi” olarak tanımlanan Marmara Depremi’nde yaşamını yitirenler anısına İzmit Körfezi’nde dalış gerçekleştirdi.

Körfez ilçesinde Vatoz dalış merkezinden suya giren Moriwaki, 15 metre derinlikte Japon ve Türk bayrakları açtı.

Moriwaki, AA muhabirine, Marmara Depremi’nde İstanbul Ataşehir’de olduğunu, Gebze ve Adapazarı’nda çalıştığı Japon yatırımı firmalarda hasar tespiti yapmak üzere bölgeye geldiğini söyledi.

Depremden hemen sonra İzmit’te çadır kent, sonrasında da Japonya’dan gelen prefabrik konutların Adapazarı ve Düzce’de kurulması için çalışmalarda bulunduğunu ifade eden Moriwaki, “1999’da Türkiye’de, 2011 yılında Japonya’daki depremlerde siz de biz de aynı acıyı yaşadık. Marmara Depremi, 2011’de Japonya’daki büyük deprem ve Van depremiyle ‘Türkiye’de deprem için neler yapmak lazım’ düşüncesiyle seminerlere başladım.” diye konuştu.

Türkiye’de bina stokunun yüzde 67’sini eski binaların oluşturduğunu aktaran Moriwaki, bunun için kentsel dönüşüm çalışmaları başlatıldığını, eski, tehlikeli binaların yerine yenilerin yapıldığını ancak bu çalışmalara hız verilmesi gerektiğini savundu.

Deprem gerçeğinin unutulmamasının büyük önem taşıdığına değinen Moriwaki, şöyle devam etti:

“1999 depreminden sonra deprem çantası gündeme geldi ama yıllar geçince unutuldu, herkeste yok. Bunu unutmamak lazım. Depremler 2-3 sene önce Silivri’den başladı, Doğu Anadolu fay hattında Elazığ, Bingöl taraflarında da başladı. Genel olarak bakınca 6 plaka var, bu plakalardan Afrika ve Arap plakası kuzey tarafa basıyor, bu baskıdan sadece Kuzey Anadolu fay hattı kırılmıyor Ege’de de Marmara’da da kırıyor. Türkiye’de 30 senedir yaşıyorum, özellikle son 3 yıl hareketli. Her yerde küçük depremler olmaya başladı. Büyük depremin de gelebileceğini düşünüyorum. Onun için herkesin şimdiden hazır olması lazım.

Japonya’da da Türkiye’de de uzmanlar, olası Marmara Depremi için 7 sene önce, ’30 sene içinde Marmara’da 7,4 yani 1999 depremi gibi deprem yüzde 60 geliyor.’ diyordu. 7 sene geçtiği için oran artık yüzde 60’tan daha fazla. Genel olarak Türkiye’deki harekete bakınca özellikle Marmara Bölgesi’nde büyük deprem hemen gelebilir. Yarın gelse de 1 ay sonra gelse de kimse şaşırmayacak. Ne kadar hasar olacak, kaç bina yıkılacak ya da ekonomi ne kadar kötü olacak bunu tahmin edebiliriz ama devlet de belediye de tek tek insanlar buna hazırsa hesap yapılan hasarın yüzde 70’i yok olabilir. Yüzde 30 duruyor ama önlemle yok olabilecek yüzde 70 büyük bir oran. Herkesin bunu düşünerek hareket etmesi lazım.”

Deprem anında yapılması gerekenler

Moriwaki, eski, tehlikeli bina stokunun risk oluşturduğuna dikkati çekerek, “Bunun için yaşam üçgenine kaçma… Bu çok önemli. Deprem anında merdivenden kaçmaya çalışılmasın çünkü ‘binaların en zayıf noktaları merdivenler’ diyebiliriz. İzmir depreminde sadece merdivenin çöktüğü bina var. Merdiven zayıf, onun için merdivene kaçılmasın. Evin büyük alanında salon ya da yatak odasında yatağın yanında ya da salonda uzun koltuğun yanında yaşam üçgenine kaçmak, herkesin bunu bilmesi lazım.” şeklinde konuştu.

Deprem batıklarını inceleyebilmek için su altında tecrübesini artırdı

Kendisini büyük bir Atatürk hayranı olarak tanımlayan Moriwaki, şunları söyledi:

“1999 depreminde Gölcük Değirmendere’de 180 metreye 2 kilometrelik dolgu alanı depremden dolayı kaydı. 15 metre, 30 metre derinlikte yapılar var. Dalışa başladıktan sonra her sene bölgede anma dalışı yapıyorum. Binalar hala orada duruyor, nasıl çöktüğü gözlenebiliyor. Onu kendi gözlerimle görmek ve öğrencilere bunu anlatmak istedim. Bunun için dalış tecrübemi artırdım, yazın haftada 1 ya da 2 gün dalış yaparak, kışın karlı havada bile kuru elbise giyerek dalışlar gerçekleştirdim.”

Bölgede sıklıkla dalış gerçekleştirdiği için su sıcaklığında artış gözlemlediğini dile getiren Moriwaki, “Özellikle bu sene deniz çok sıcak oldu. 1999 depreminde Sapanca Gölü’nde göl suyu sıcak olmuştu. Aynı durum şimdi de var gibi. Korkutmak için değil ama herkesin hazır olması gerektiğini düşündüğüm için söylüyorum.” dedi.

AA

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X