Engin Özpınar
Engin Özpınar

Kaddafi’nin hayaleti Avrupa’nın üzerinde

Tarih Baba açıklıyor: Yıl 2011. Şubat’ın 25’i.

Libya lideri Muammer Kaddafi ile İngiltere’nin eski başbakanlarından Tony Blair arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşiyor.

O sırada Libya’da manzara şöyle: Karşı devrim rüzgârı esmeye başlamış, isyan patlamış, henüz hükümet devrilmemiş, Kaddafi görevinin başında ama tehlikenin farkında.

Libya lideri telefonun karşı ucundaki Tony Blair’i şöyle uyarıyor: “Bu bir cihat hali. Silahları var ve sokaktaki insanları terörize ediyorlar. Cihatçıların amacı Akdeniz’i kontrol etmek… Bunun ardından Avrupa’ya saldıracaklardır. Silah yardımına ihtiyacımız var.”

Blair, bu uyarıyı hiç ciddiye almıyor, tam tersine Kaddafi’den istifa etmesini istiyor. Ama Kaddafi reddediyor ve uyarısını tekrarlıyor.

Bu tarihi telefon görüşmesinin üzerinden üç hafta geçtikten sonra ABD, İngiltere ve Fransa’nın savaş uçakları, Libya ordusunu bombalıyor, silahlı kuvvetlerin tüm mühimmatı cihatçıların eline geçiyor.

Ardından da hükümet düşüyor ve ülke terör örgütlerinin egemenliği altına giriyor.

Tarih Baba şimdi, bir yandan gizli kalmış gerçekleri açığa çıkarıyor, bir yandan da Kaddafi’nin hayaletini Avrupa’nın üzerinde dolaştırıyor; liderler ve hükümetler geçmişten ders alsınlar diye… (Kaynak: Sputnik)

 

IŞİD’e karşı Taliban “değerli müttefik”

 

Afganistan’daki Taliban, IŞİD’le mücadelede Batılıların dostu oldu.

ABD ve İngiltere başta olmak üzere Afganistan’da asker bulunduran ülkeler Taliban’ı artık bir “dost güç” olarak niteliyorlar.

İngiliz medyasındaki yorumlarda “Ortak düşman IŞİD, Afganistan’da beklenmedik ittifaklar yaratıyor” ifadesi kullanılıyor.

Sadece askerleri Afganistan’da savaşan ülkeler değil, Rusya, Çin ve İran da IŞİD’le mücadelede Taliban’la kurulan ittifaka destek veriyorlar.

ABD, İngiltere ve de diğer Batılı ülkeler yaklaşık 15 yıldır Afganistan’da Taliban’la uğraşıyorlar.

Peki, yok edebildiler mi? Ne gezer… Terörist bir örgüt olarak tanımlanan Taliban yok olmuyor, tersine ülkenin her yerinde varlığı hissedilen silahlı bir güç haline geliyor.

Ve sonunda da IŞİD’e karşı mücadelede “uluslararası toplumun değerli bir müttefiki” payesi kazanıyor.

 

ABD ve İngiliz askerleri yeniden Ortadoğu’da

 

ABD, Irak ve Suriye’de… İngiltere de Yemen’de savaşın tam içine girmiş durumdalar.

Pentagon, Irak’ta Musul için 25 bin kişilik Sünni bir ordu oluşturdu, Suriye’deyse Tişrin Barajı’nda Halep için kara birliği konuşlandırdı.

Irak’ta kurulan yeni ordu modern silahlarla donatıldı ve komutası Amerikalı subaylarda. Suriye’de de YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’yle ortaklaşa bir konuşlanma gerçekleşti. Hedef, Fırat’ın batısındaki Menbic… Kentin IŞİD’in elinden alınması için son hazırlıklar yapılıyor.

Öte yandan İngiltere, Yemen’deki Husi gücüyle baş edemeyen Suudi ordusuna doğrudan askeri destek vermeye başladı. İngiliz askerleri, orduya hem silahların kullanımında hem de operasyonların koordinasyonunda katkı sağlıyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X