Dizinin 3.sezonu ölümlerle ve yıkıcı dramlarla başladı…

Felaket haberleri de gelmeye devam ediyor. Hatice’nin ölümünün ardından aklını kaybetme noktasına doğru ilerleyen Enver’in evi yakması ve ortada kalmaları da ayrı bir felaket oldu.

Dizi ağır dram, ağır üzüntü ve kötülük tellalı havasında ilerliyor…

Özge Özpirinçci bile akrabalarının ağır dram nedeniyle diziyi izleyemedikleri itirafını yaptı.

Youtube’de İbrahim Selim’in programına katılan oyuncunun bu itirafı pek konuşulmadı ama dikkatleri çekmesi için yeniden gündeme getireceğiz.

İsmi “Kadın” olan bir yapımda yer almanın gururunu yaşayan Özge Özpirinçci, “Kadın dizisinin özelliği çok gerçek. Bizim ilk amacımız gerçekliği olabildiğince hiçbir filtreden geçirmeden” açıklamasını yaptı.

Oyuncu böyle söylüyor ama üst üste bu kadar felaketin dizi karakterlerinin başına gelmesi durumu da biraz abartılı değil mi?
 

 

Özpirinçci bir itiraf da yaptı. Diyor ki, “Bazı akrabalarım bile acıklı bir hikaye olması nedeniyle izleyemiyor.”

Ünlü oyuncunun yakını olan kişiler bile bu kadar ağır dramı kaldıramıyor ise izleyicilerin de artık dizide dramdan mutluluğa doğru bir geçiş istemeleri haksız değil.

Özge Özpirinçci, “Çok acıklı, o yüzden izleyemiyorum diyen çok insan var benim tanıdığım, akrabalarım var” şeklinde konuştu. Belki bu sözlerinde haklı… Ama bu kadar ağır dram olmasaydı dizi çoktan final yapıp bitebilirdi.

Diziyi izleyen kitle birbirinden çok farklı kültürdeki insanlardan oluşuyor. Özpirinçci diyor ki; “Birçok kesimden insanın izlediğine şahit oldum. Bebek’te çok lüks bir yerde oturmuş kahve içerken, çekim yaptığımız alternatif mahallelerde de insanlar gelip hep diziyle ilgili sorular sordu.”

Bu ağır dramın neden sürdürüldüğünü de aslında oyuncu itiraf etti. Birçok izleyicinin kendi hayatından daha kötü hayatlar olduğunu bu dizide gördüğünü düşünüyor….
 

Özge Özpirinçci’nin şu sözleri da kayda değer:

“İlk sezonumuz özellikle çok fazla insanlara şunu gösterdi, bakın böyle hayatlar da var.. Biraz şükür gibi bir şeyler oldu. Gerçekçi olması ve hikayesini bir taraftan da naifliğini koruması…Çocuk oyuncular çok yetenekli. Ekip çok iyi, senaryomuz Hande Altaylı inanılmaz senaryolar yazıyor.”

Sonuç olarak, gerçek hayatın içinde gibi görünen Kadın dizisi, 3. sezonuyla birlikte gerçek hayattan kopmaya başlayan daha da ağırlaştırılmış bir dram içeriyor.

Bunun sebebi ne mi? Çünkü artık karakterlerin hikayeleri izleyici için fazla bir anlam yaratmıyor…

Bahar’ın hikayesi aslında sıradanlaştı.

Hatice ve Sarp gidince büyük boşluk oluştu…

Arif, zaten katil damgasını yedi…  Bahar ile bir geleceği olamaz, olsa da izleyici kabul etmez.

Enver, çıldırdı ve artık bu karakterin de dizide etkisi büyük olmaz.

Ceyda ise sıradanlaştı…

Hümeyra, Fazilet Aşçıoğlu karakteriyle geldi ama pek de büyük etkisi olmadığı gerçek…

Bi nebze Şirin ilgi çekmeye ve sinir etmeye devam edecek.

Peki izleyici kimin hikayesini izleyecek?

Kadın dizisi ayakta kalmak için ağır drama sarılmaya ve hikayelerin tek tek ilgi çekici olmaktan çıkmasını bu yolla engellemeye mecbur…

3. sezon reytingleri çok iyi ama bu kimseyi yanıltmasın aynı Sen Anlat Karadeniz gibi bir anda çökebilir. Salı akşamlarına iddialı bir yapım gelirse Kadın dizisi hızla reyting kaybetmeye müsait bir kırılganlıkta…