Dilek Atlı

Nâzım Hikmet Kültürevi’nde 28 Kasım Pazartesi günü ‘Kubilay QB Tunçer’in Sihir Şovu: Aşk ve Mucize”, Bursalı seyircilerle buluşacak. Türkiye’de ve dünyada birçok sihir şovu gerçekleştiren Tunçer, “Her yaştan izleyicinin ilgisini çeken 70 dakikalık keyifli bir yolculuk. Üstelik akıl almaz sihir oyunları seyirciyle birlikte iç içe gerçekleşiyor” dedi. Tunçer, sorularımızı yanıtladı.

Aşk ve Mucize şovunu 28 Kasım Pazartesi günü Nâzım Hikmet sahnesinde Bursalı izleyicilerinize sunacaksınız. Onları nasıl bir gece bekliyor?

Bursa’ya her gelişimde çok mutlu oluyorum. Seyirciler bolca kahkaha ve şaşırtıcı sihir oyunları bekliyor. Sabırsızlanıyorum. Her yaştan izleyicinin ilgisini çeken 70 dakikalık keyifli bir yolculuk olacak. Üstelik, akıl almaz sihir oyunları seyirciyle birlikte gerçekleşiyor.

Türkiye’de 16 yıldır aralıksız gösteriler yapan, Merlin ödüllü bir sihirbazsınız. Sihirle ilişkinizi nasıl ifade edersiniz? Bu başarı kolay elde edilir gibi değil çünkü.

Sihir yapmayı çok seviyorum. Tiyatronun en eski formu sihirdir. Bütün sanatlar için bu böyle. Dünyada da tanınıyorum artık. Tabii, bu beni mutlu ediyor. Seyircilerim mutlu olunca başarılı hissediyorum kendimi. Başarı bundan başka bir şey değil. Sihir ruhu temizler, kafayı çalıştırır, insanları birleştirir.

AMERİKA’DA TANIŞTI…

Belki bize sihirle tanışma ve yol arkadaşı olma hikâyenizi de anlatırsınız…

Yıllar önce Amerika’da başladı. Kendimi bildim bileli tiyatronun içindeyim. Amerika’da sihirbazlarla tanışınca büyülenmiştim. Sihir oyunlarını tiyatroda nasıl kullanırım diye düşünmeye başladım. Sonrası geldi işte.

Las Vegas’tan Sydney’e dünya şehirlerinde gösterilere imza attınız. Başka diller ve kültürlere sahip izleyicilerin karşısına çıktınız. Sihrin evrenselliği hakkında neler söyleyeceksiniz?

Sihrin en güzel tarafı din, dil, ırk, yaş vs tanımaması. Müzik gibi. Gerçi ben yabancı dillerde de gösteriler yapıyorum ama, sihir konuşmadan da yapılabiliyor. Gerçekten, Mardin’de neyse Madrid’de de o.

Gerek sahne şovlarında gerekse tiyatro oyunlarında tek kişilik performansla izleyici karşısına çıkmanın zorlukları ve avantajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çoğu şovum tek kişiliktir. Ben, hemen hemen hiç dekor ve aksesuvar kullanmadan sihir yapmayı severim. Zordur çünkü. Seyirciyi katabilmek ve dikkatini tutabilmek önemli. Bu alanda ustalaştım. Çetin işleri sevdiğim için herhalde.

‘Bursa’yı seviyorum’

Bursa’ya ilk gelişiniz değil. Bursalılar sizi tanıyor ve beğeniyle izliyor. Bursa’da olmak ve böylesi bir şovla sahne almak size neler hissettiriyor?

Ben bir laf buldum ve her yerde söylüyorum: “Bizim işlerde ak koyun kara koyun Bursa’da belli oluyor.’ Seyircisi tatlı, akıllı fakat zor çünkü. Özetle Bursa’yı seviyorum.