Ankara’dan uçakla öğle saatlerinde Şanlıurfa Gap Havalimanına getirilen şehidin cenazesi, karayoluyla Birecik ilçesine götürüldü. Şehidin Meydan Mahallesi Nilüfer Sokaktaki baba evine getirilen al bayraklı tabutu gören yakınları gözyaşlarına boğularak fenalık geçirdi. Yakınları teröre lanet okurken şehidin, annesi İslim İnaç ve kız kardeşleri fenalık geçirerek bayıldı. Yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışan anne ayakta durmakta güçlük çekti. Şehidin halası ise “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” diye haykırdı. Tabutun taşındığı cenaze aracına çıkan kardeşi Sinan ve ablaları, uzun süre aracı bırakmak istemedi. Baba Müslüm İnaç ise metanetini korumaya çalıştı.

EŞİNİN FOTOĞRAFINI ALARAK GÖĞSÜNE BASTI 

Bir süre evin önünde bekleyen şehidin cenazesi defnedileceği Aşağı Habip Köyüne götürüldü. Şehidi burada ise yüzlerce kişi karşıladı. Şehidin kardeşi Kürtçe ağıtlar yakarak gözyaşlarına boğuldu. Kalabalığın arasında bir yakının kucağında tabutu takip eden 2 yaşındaki kızı Bilge ne olduğunu anlamadan sürekli etrafına bakıp durdu. Şehidin acılı eşi Serpil ise kocasının tabutunu son defa gördükten sonra gözyaşları içinde duvarın dibine gidip beklemeye başladı. Namaz kılınmadan önce tabutun önündeki şehidin fotoğrafı kaldırıldı.

Fotoğrafı kaldıran polis memuru onu yanına alıp giderken, şehit eşinin fotoğrafının götürüldüğünü gören Serpil İnaç, polisin önünü keserek elindeki fotoğrafı aldı. Fotoğrafa bakarak gözyaşı döken acılı eş, daha sonra fotoğrafa dokunarak göğsüne bastı.

Şanlıurfa İl Müftüsü İlhan Açık’ın kıldırdığı cenaze namazında saf tutan yakınları ise ayakta durmakta güçlük çekti. Namazın ardından araca konulan şehidin cenazesi defnedilmek üzere mezarlığa götürülürken yakınları cenaze aracına tutunan şehidin kardeşlerini ayırmakta güçlük çekti. Kalabalığın arasına giren şehidin eşi ise kocasının tabutuna son kez dokunmaya çalıştı ama bunu başaramadı. Köy mezarlığına götürülen cenaze dualarla defnedildi.

ŞARK GÖREVİ BİTMESİNE RAĞMEN TERÖRLE MÜCADELE İÇİN KALMIŞTI

Şanlıurfalı 9 yıllık polis memuru Turgut İnaç’ın şark görevi bitmesine rağmen terörle mücadelede arkadaşlarını yalnız bırakmamak için dilekçe vererek Mardin’de kalmak istediği öğrenildi. 2007 yılında mezun olduktan sonra İstanbul’da göreve başlayan şehit polis memuru, burada 3 yıl görev yaptıktan sonra şark görevi dolayısıyla 4 yıl önce Mardin’in Nusaybin ilçesine gitti. Aynı yıl hemşire olan nişanlısı Serpil ile evlenen Turgut İnaç, eş durumundan Mardin merkeze geçti. Terör olayları başladıktan sonra yine Nusaybin’e giden şehit polis memurunun 2 yaşında Bilge adında bir kız çocuğu olduğu belirtildi. Babası belediyeden emekli olan şehidin 3 tane kız, 3 tane de erkek olmak üzere 6 kardeşinin olduğu öğrenilirken şehidin ise ailenin üçüncü çocuğu olduğu ifade edildi.