⇒ Röportaj ve Fotoğraflar: Murat Günay

Ahmet Ergün ve kardeşi Oğuzhan Ergün tarafından kurulan Ergün Yapı, İzmir Gaziemir’de bulunan bir diğer fabrikasıyla Ege Bölgesi’ne ürün ve hizmet sunmaya devam ediyor. Ergün Yapı bayilerine gönderdiği ürünlerin üretiminde en son teknolojileri kullanıyor. Geçen ay 130 bin Euroluk yeni bir yatırım gerçekleştiren şirket adeta bir okul gibi sektöre destek veriyor. Kuruculardan Ahmet Ergün dünyadaki birçok şirketi ziyaret ederek yeni teknolojileri, inovatif ürünleri ve bilgiyi ülkemize taşıyor.

♦ Sayın Ahmet Ergün, salgın hastalık dönemi kısıtlamalarından sonra faaliyetlerinizde değişiklik oldu mu?

Faaliyetlerimizde değişiklik olmadı. Pandemi döneminde çalışanlarımız karantinaya girdiklerinde bile bizzat fabrikada çalışmaya ben indim. Bu dönemde de üretimimizi aksatmadık. Plastik doğrama, cam, alüminyum alanlarında çalıştığımız için siparişleri geciktirmemiz doğru olmazdı. İnşaat sektöründe müteahhitlerin de terminleri olduğunu biliyoruz ve en sıkıntılı günlerde bile kimseyi zor durumda bırakmadık. PVC kapı ve pencere sektöründe üretici olarak çalışıyoruz ve bayilere ürün tedarik ediyoruz. Bizler EGE PEN doğramalarını kullanıyoruz. Faaliyetlerimiz, hacmi artarak devam etmektedir.

♦ Şirketinizi 1998 yılında kardeşiniz Oğuzhan Ergün ile birlikte kurdunuz. Şu anda ulaşılan seviye nedir? Ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?

Firmamız Ergün Yapı, PVC kapı pencere sistemlerinde Ege Pen markasının üretici bayiisidir. Aynı zamanda Şişe Cam markasının üretici bayiisiyiz. Bu ikisini bir arada üreten ender firmalardan biriyiz. İmalat ve montaj yapmak oldukça karmaşık işlerdir. Bayilerimiz iş anlaşmaları doğrultusunda detaylı sipariş alırlar. Bize gönderdikleri bilgi ışığında biz de PVC, alüminyum, cam üretimlerini hazırlayarak bayilerimize nihai ürünü iletiriz. Bayilerimiz şantiyelerde montaj işlemlerini gerçekleştirirler. Ağırlıklı olarak inşaat sektörü için üretim yapmaktayız. Büyük projelere hacimli siparişler gönderiyoruz. Bünyemizde mimar ve mühendis arkadaşlarımız bulunuyor. Bursa Yunuseli’nde bulunan fabrikamızda 50 çalışanımız var. Buradaki tesisimize 2007 yılında geçtik. 10 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteriyoruz. 4 bin metrekaresi kapalı üretim alanıdır. Kardeşim Oğuzhan Ergün, 2013 yılında İzmir’deki yoğun talebi karşılamak üzere oraya gitti ve Gaziemir’de hemen hemen aynı hacimde bir tesis kurdu. İzmir’de Ergün Pen adıyla sürdürdüğümüz imalat faaliyetlerimiz aynıdır. İzmir’de de 50 kadar çalışanımız bulunuyor.

♦ Ergün Yapı’nın faaliyetindeki hacimleri ve verileri de bizimle paylaşır mısınız?

Bugün Bursa’daki üretim tesislerimizden günlük 250 pencere ve kapı sistemi çıkıyor. Yıllık olarak 25 milyon liralık cirolara imza atıyoruz. Aynı biçimde İzmir’de de aynı hacimlerle çalışıyoruz. Ortalama 10-15 ülkeye ihracat yapıyoruz. Dünya çapındaki siparişlerimizi katıldığımız fuarlar sayesinde alabiliyoruz. Sürekli dünyanın birçok noktasındaki firmaları ziyaret ediyoruz. Yeni ürünleri, en son teknolojileri ve internet tabanlı uygulamaları çok yakından takip ediyoruz. Avrupa’daki şirketlere benzer bir sistemle çalışıyoruz. Dakik, fazla mesailere önem veren bir iş disiplinimiz var. Herkesin sigortası vardır ve emeklilik hakkı gelmiş çalışanlarımız bulunuyor. Örneğin bu sektörde kadın personel çalıştıran ilk şirket Ergün Yapı’dır. 12-15 yıldır bizde çalışan kadın personelimiz bulunuyor.

♦ Türkiye’de hangi bölgelere ürün sevkiyatı yapıyorsunuz?

Bursa ve Güney Marmara’da birçok bayimize neredeyse her gün PVC doğrama, cam, alüminyum doğrama, panjur ve cam balkon ürünlerimizi sevk ediyoruz. Balıkesir, Ayvalık ve körfez bölgesi ile birlikte Çanakkale ve Biga bölgelerine sevkiyat yapmaktayız. İzmir’deki fabrikamız sayesinde Ege bölgesinde birçok il ve ilçeye hemen hemen her gün sevkiyatımız var. Özellikle Ege bölgesindeki  yerleşim yerlerinde sayfiye (yazlık) yerleri çok olduğu için farklı tasarımlar gönderebiliyoruz. Ülkemizin Eskişehir, Ankara ve Kayseri aksına da Ergün Yapı ve Ergün Pen ürünlerini sevk etmekteyiz. Bu hacimler günden güne artıyor.

♦ Sektöründe öncü bir kuruluş olarak yeni teknolojiyi ve ürünleri takip ettiğinizi söylediniz. Bu anlamda yatırımlarınızı nasıl planlıyorsunuz?

Dünyada ve Türkiye’de, konut ve ofislerdeki mimari yapılar değişiyor. Örneğin pencerelerin ölçüleri büyüyor. Bu ölçüler evlerin daha fazla ışık alabilmesi için büyüyor. Ölçüler değiştikçe ürünler de değişiyor. Aynı biçimde nitelikler de değişiyor. Yatırımlarınızı bu değişimler doğrultusunda planlıyoruz. Örneğin en son geçen ay alüminyum doğrama üretimi için 130 bin Euroluk bir CNC makinesi aldık. Çünkü cam ve PVC üretimimizin yanına Cam Balkon, Alüminyum Doğrama ve Panjur üretimini de ekledik. Bunlar gayet isabetli yatırımlar oldu. Avrupa Standartlarında üretimimizi kuvvetlendirdik. Panjur sistemlerinde motorlu modelleri üretip satmaya başladık. Tüketiciler evlerindeyken kumanda sayesinde yerlerinden kalkmadan panjurları açıp kapatabiliyorlardı. Şimdi ise bir adım daha ileri gidildi ve telefon uygulamalarıyla (aplikasyon) henüz eve varmadan kumanda edebileceğiniz sistemleri üretmeye başladık. Yani akıllı ürünlerin dönemi başladı. Biz de Ergün Yapı olarak bu döneme derhal uyum sağladık.

 

♦ Ergün Yapı Online! İşleri ve hayatı kolaylaştırıcı bir uygulama…

Ergün Yapı yenilikçe bakış açısı sayesinde plastik doğrama, cam balkon, alüminyum doğrama, cam, ve panjur sektörüne büyük katkı sağlıyor. Şirketin bayiilerinin işlerini kolaylaştırmak adına hazırlanan bu aplikasyon sayesinde siparişler daha kolay alınıyor. Bayilerin, müşteri ziyareti esnasında aldıkları ölçüleri, ‘Ergün Yapı Online’ uygulamasına girmeleri sonucu hem en uygun ürün hem de en uygun fiyat hızlı biçimde elde edilebiliyor. Böylece zaman ve emek tasarrufu sağlanmış oluyor. Ergün Yapı Online uygulaması hem bayilerin çalışamalarını kolaylaştırıyor hem de sipariş sevkiyatını hızlandırıyor.

 

♦ Sayın Ahmet Ergün, Türkiye’de çok üniversite mezunu var ama hep konuşulan ‘Ara Eleman’ pek fazla yok. Bu konuda nasıl bir istihdam politikanız var?

Öncelikle işletmecilik, imalatçılık adına farklı bir bakış açısına sahip olduğumuzu söylemem gerekiyor. Bu bakış açısı sayesinde emek, zaman ve sonuç ilişkisini doğru kurabildiğimize inanıyorum. Buradan hareketle kimsenin zamanını çalmamamız gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin bizce, çalışma isteğinden emin olduğumuz bir personelin sektör deneyimi olması şart değil. Çünkü biz o personeli kendi şirket yasalarımız çerçevesinde eğiterek yıllarca birlikte çalışabileceğimiz bir insana dönüştürebiliyoruz. İnsanlarımız da bu sistemi çok iyi anladılar ve canla başla çalışıp nitelikli üretim felsefemize katılıyorlar. Ergün Yapı ve Ergün Pen çalışmalarını bu felsefeyle sürdürecek.

♦ Son olarak, fiyat dalgalanmalarının sektöre olan etkisini de aktarabilir misiniz?

Sektörümüzü etkileyen birçok etmen var. Teknoloji, bilgi birikimi, deneyim, kaliteli hammadde, mimari değişiklikler, tüketici beğenisindeki gelişmeler… Ancak bir de maliyetler var… Bu maliyetler global pazardaki arz-talep dengelerine göre değişmektedir. Örneğin kambiyo değişiklikleri bizim işimizi doğrudan etkiler. Döviz kurlarının hareketliliği yüzünden cam alırken planlarımız değişebilir. Ya da PVC hammadesi satın alırken Türkiye ve dünyadaki bütün pazarları saat saat izlememiz gerekir. Türkiye’deki tüketicinin alım gücünün düşmemesi adına gereken regülasyonları yapıyoruz ama döviz kurları sıkça değişirse bu konuda çok müdahil olamıyoruz.