ABD’de Noel döneminin başlangıcı olarak kabul edilen “Kara Cuma”nın (Black Friday) yavaş yavaş dünyaya yayılması, tüketim çılgınlığı ve kültürel yozlaşma eleştirilerini beraberinde getirdi.
Her yıl kasım ayının dördüncü perşembesi kutlanan Şükran Günü’nün ardından milyarlarca dolarlık alışverişin yapıldığı Kara Cuma, Amerikalıların güneş doğmadan mağazalara akın etmesinden, indirimli ürünler için kavgaya tutuşmasına kadar pekçok ilginç görüntüyle geride kaldı.
Mağazaların tüketicileri cezbetmek için haftalar öncesinden duyurduğu indirimler, ABD Ulusal Perakendeciler Birliği’nin (NRF) verilerine göre, 116 milyon Amerikalının alışveriş çılgınlığına katılmasını sağladı.
Mastercard ise Noel döneminin başlangıcı olarak kabul edilen Kara Cuma’da bu yıl yapılan alışveriş tutarının 23 milyar dolarla rekor kırdığını açıkladı.
Bu rakam, satışların bir önceki yıla kıyasla yüzde 9 arttığını ortaya koydu.
Satışların tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinde ülke ekonomisinin bu yılki güçlü performansıyla düşen işsizlik ve artmaya başlayan ücretler önemli rol oynadı. 23 milyar dolara ulaşan Kara Cuma satışlarının, yıllık gayrisafi yurtiçi hasılası 20 trilyon doları bulan ülke ekonomisine yaklaşık yüzde 0,1 katkısı oldu.
Kara Cuma çılgınlığı nasıl başladı?
Her yıl milyonlarca insanın alışveriş yaparak bir parçası olduğu ya da ekranlardan izlediği Kara Cuma çılgınlığının nasıl başladığı ise birçok insanın aklına dahi gelmeyen bir soru.
Bu nedenle, tarihi 1920’lere uzanan Kara Cuma’nın Noel dönemi ve Noel Baba ile ilişkisi pek bilinmiyor.
Kara Cuma’nın tohumları, ABD’nin en büyük mağazalar zincirlerinden Macy’s’in 1924 yılında New York’taki Şükran Günü geçidiyle atıldı. Noel Baba’nın yer aldığı geçit töreninin alışverişleri artırması, geçidi geleneksel hale getirdi ve diğer perakendecilere ilham verdi.
Sayıları yıllar içinde artan birçok mağaza, kasım ayının dördüncü perşembesi kutlanan Şükran Günü’nün ertesi günü müşterileri alışveriş yapmaya teşvik etmek için birbiriyle indirim yarışına girdi.
Ülkede birçok insanın izin almasıyla birlikte zaman içinde bir nevi resmi tatil haline gelen büyük indirim günü, ilk kez Philadelphia Polis Departmanı tarafından 1960’lı yıllarda Kara Cuma olarak anılmaya başladı. Yazılanlara göre, polislerin cumadan önce “kara” tanımlamasını kullanmasında müşterilerin yarattığı kalabalık ve trafiğin yol açtığı fazla iş yükü etkili oldu.
Alışveriş merkezlerinin ülkede mantar gibi çoğaldığı 1970-1990 döneminde popülaritesi giderek artan Kara Cuma, Amerikan kültürünün de önemli bir parçası haline geldi. Ülke halkı Noel alışverişlerinin büyük bir bölümünü indirimlerden yararlanmak için o gün yapmaya başladı.
Kültürel yozlaşma ve “Beyaz Cuma”
Kapitalist düzenin tüketimi canlı tutma çabalarının başarıya ulaşan örneklerinden Kara Cuma, özellikle son yıllarda diğer ülkelere de yayılmaya başladı.
İnsanları çoğu zaman gerçeği yansıtmayan abartılı indirimlerle gereksiz tüketime sevk etmekle eleştirilen Kara Cuma indirimleri, mevcut durumda İngiltere, İrlanda, Norveç, İsviçre, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya gibi birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Kanada, Meksika, Avustralya, Yeni Zelanda, Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’da da uygulanıyor.
Öte yandan, Kara Cuma furyasının Türkiye, Pakistan, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan ve Mısır gibi Müslüman ülkelerde de baş göstermesi, kültürel yozlaşma eleştirilerini beraberinde getirdi.
Müslüman din alimleri, İslamiyet için en faziletli gün olan Cuma gününde Noel ile ilişkili Kara Cuma çerçevesinde maddiyata yönelerek indirim peşine düşmeye teşvik eden girişimleri tenkit ediyor.
Kara Cuma ifadesinin de bazı Müslüman ülkelerde ciddi hassasiyete yol açtığı biliniyor.
Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçen sene Türkiye genelindeki camilerde okunması için hazırladığı Cuma hutbesinde, “Son zamanlarda sıkça duyduğumuz ‘Kara Cuma’ ifadesi, müminler olarak hepimizi rahatsız etti” ifadelerine yer verilmişti.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ise bu hassasiyeti Kara Cuma’yı “Beyaz Cuma”ya çevirerek giderme yolunu seçti.