BM Raportörü Callamard, Kaşıkçı cinayetine ilişkin hazırladığı raporda, Türk istihbaratının aktardığı söylenen bazı konuşma kayıtlarına yer verdi.
Kayıtlara göre, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi, cinayetten önceki günlerde kimliği belirsiz biriyle “güvenlikle ilgili bir görev”e ilişkin görüşmeler gerçekleştiriyor. Uteybi ile konuşan kişi, devlet yetkilileri tarafından verilen bu görev için protokolden güvenilir birine ihtiyaç olduğunu ve gerekirse bu kişiye özel izin verilebileceğini aktarıyor.
Uteybi, başka bir kişiyle yaptığı görüşmede, Riyad’dan yetkililerin kendisini aradığını ve Riyad’da acil bir eğitim olduğunu söylüyor. Uteybi, görüşmede konunun çok gizli olduğuna vurgu yapıyor.
Kayıtlardan ayrıca Başkonsolos’un Riyad’dan gelecek birileri için konaklama, uçak bileti gibi ayarlamalar yaptığı anlaşılıyor.
“Konsolosluktaki iş iki ya da üç gün sürecek”
Raporda, Suudi infaz ekibinin, Kaşıkçı’yı öldürmek için Riyad’dan İstanbul’a nasıl geldiğine ilişkin konuşmalara yer veriliyor.
Kaşıkçı’nın öldürülmesinden 1 gün önce kimliği belirsiz bir kişi, “Yarın Suudi Arabistan’dan bir komisyon gelecek. Konsoloslukta yapacakları bir şey var… İçerideki işleri iki ya da üç gün sürecek.” ifadelerini kullanıyor.
“Kurbanlık hayvan geldi mi?”
Kaşıkçı başkonsolosluğa girmeden birkaç dakika önce infaz ekibinden Adli Tıp Uzmanı Salah Muhammed Abduh et-Tubeyki ve Suudi Arabistan istihbarat servisindeyken Veliaht Prens Bin Selman’ın yakın ekibine dahil olan Mahir Abdulaziz Mutreb arasındaki diyaloglar da raporda yer buldu.
Buna göre Suudi Arabistan istihbarat servisindeyken Veliaht Prens Bin Selman’ın yakın ekibine dahil olan Kaşıkçı cinayetinin ele başı Mahir Abdulaziz Mutreb, Tubeyki’ye, Kaşıkçı’nın cesedini çantaya koymanın mümkün olup olmadığını soruyor.
Buna karşılık Tubeyki, “Hayır, çok ağır.” şeklinde yanıt veriyor. Tubeyki, daha sonra, “Kolay olacak. Eklemler ayrılacak. Bedeni ağır. Önce yerde keseceğim. Plastik çantalar alır ve parçalara ayırırsak biter. Her birini saracağız.” ifadelerini kullanıyor.
Mutreb ve Tubeyki’nin Kaşıkçı’nın cansız bedenini “deri çantalara” koymayı planladığı şeklindeki konuşmalara yer verilen raporda, Tubeyki’nin “Doğrudan yöneticim ne yaptığımın farkında değil. Beni koruyacak kimse yok.” ifadelerinden endişelendiği anlaşılıyor.
Konuşmanın sonunda, Mutreb, Kaşıkçı’yı kastederek “kurbanlık hayvanın” gelip gelmediğini soruyor ve geldiği yanıtını alıyor.
“Interpolden emir var” yalanı
Kaşıkçı başkonsolosluğa girdikten sonra kendisiyle yapılan konuşmalarda, Suudi Arabistan’a dönüp dönmeyeceğine odaklanılıyor.
BM raporundaki konuşma kayıtlarına göre, Kaşıkçı’yı sorgulayan kişiler, “Seni geri götürmek zorunda kalacağız. Interpol’den bir emir var. Interpol senin geri gönderilmeni istedi.” ifadesini kullanıyor. Buna karşılık, Kaşıkçı, kendisine karşı bir dava olmadığını söyleyerek, dışarıda kendisini bekleyenlerin olduğunu söylüyor.
İnfaz timinden Mutreb, Kaşıkçı’nın oğluna bir mesaj göndermesini istiyor. Kaşıkçı, “Ne demeliyim? Yakında görüşürüz? Kaçırılmadan bahsedemem.” deyip bu teklifi reddetmesi üzerine birçok kez “Kısa kes.” yanıtını alıyor.
Karşılıklı birkaç dakika süren diyaloğun ardından ekip, Kaşıkçı’ya “Seni uyuşturup bayıltacağız.” diyor.
Raporda, bunun ardından Kaşıkçı ile ekip arasında arbede yaşandığı ve ardından Kaşıkçı’nın katledildiğinin anlaşıldığı belirtiliyor.