Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, faizsiz sigortacılık sisteminin altyapısını oluşturduklarını belirterek, ”Buna ilişkin yönetmeliği Başbakanlığa sevk ediyoruz. Yeni sistem çok yakın zamanda hayata geçecek” dedi.
Şimşek, yaptığı açıklamada, ortak risk paylaşımı ile dayanışma esaslarına dayanan ve dünyada ‘tekafül’ olarak da bilinen katılım sigortacılığının, faiz ve katılım ilkeleri hassasiyeti nedeniyle geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaşan vatandaşlar için alternatif bir model sunduğunu söyledi. Katılım sigortacılığına ilişkin mevzuat çalışmalarının tamamladığını bildiren Şimşek, sistemin alt yapısını oluşturduklarını, buna ilişkin yönetmeliği de Başbakanlığa sevk edeceklerini kaydetti. Yönetmeliğin hazırlanmasında, dünyada kabul gören katılım sigortacılığı ilkeleri ile paydaş görüşlerinden ve faizsiz finans alanında standartlar yayımlayan uluslararası kuruluşların prensiplerinden faydalanıldığını dile getiren Şimşek, yeni sistemin çok yakın zamanda hayata geçeceğini bildirdi.
SORU İŞARETLERİ GİDERİLECEK
Şimşek, bugüne kadar katılım sigortacılığına ve sigortacılarına yönelik ayrı düzenlemelerin mevcut olmadığını belirterek, yönetmeliğin katılım ilkelerine uygun ve faizsiz sigortacılık alanında ilk düzenleme olması nedeniyle önemli olduğunu kaydetti. Söz konusu yönetmeliğin temel amacının, katılım sigortacılığının işleyişi ve gelişimi ile katılımcıların hak ve menfaatlerinin gözetilmesi açısından katılım sigortacılığı faaliyetine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğuna işaret eden Şimşek, düzenleme ile katılım sigortacılığı çerçevesinde var olan birçok soru işaretinin giderileceğini ifade etti. Şimşek, sistemin faiz hassasiyeti olan vatandaşlara hizmet vermenin yanı sıra Körfez sermayesini de ülkeye çekerek doğrudan sermaye girişini artıracağını bildirdi.
İNGİLTERE MODELİ
Türkiye’de İngiltere modelinin esas alındığını anlatan Şimşek, modelin ülke için de bir fırsat olduğunu anlattı. Şimşek, sistemin vatandaşa getirdiği en önemli imkanlardan birinin ‘bakiye iadesi’ olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: ”Katılım sigortacılığında, katılımcılar kendileri ile diğer katılımcıların tazminat taleplerinin karşılanmasını teminen oluşturulan risk fonuna prim ödeyecek. Geleneksel sigorta sisteminden farklı olarak tazminatların ödenmesinden sonra risk fonunda kalan tutar sigortalılara iade edilecek. Söz konusu bakiye iadesi imkanı nedeniyle; Malezya, Singapur gibi çok farklı kültür ve kökenlerin bir arada yaşadığı ülkelerde dahi, sadece faiz hassasiyeti olan kişiler değil, tüm farklı kesimlerden katılım sigortacılığına rağbet geliyor. Bu şekilde bakıldığında Türkiye’de de bu sisteme ilginin yüksek olacağını düşünüyoruz.”
ÜÇ YILLIK DÖNÜŞÜM SÜRECİ
Türkiye’de hali hazırda katılım sigortacılığı ürünleri alanında faaliyet gösteren şirketlerin olduğunu anımsatan Şimşek, bu şirketlerden bazılarının ayrı bir şirket kurmadan katılım sigortacılığı ürününü de müşterilerine sunduğunu, bu uygulamanın da ‘pencere modeli’ olarak tanımlandığını söyledi. Şimşek, dünya uygulamaları ile paydaşların talepleri de dikkate alınarak, yönetmelik kapsamında, katılım sigortacılığı alanında faaliyet gösteren pencere şirketleri için 3 yıllık dönüşüm süreci öngördüklerini ifade etti. Hazinenin bu süreyi 2 yıl daha uzatabileceğine işaret eden Şimşek, ancak bu süreç sonunda, katılım bankacılığında olduğu gibi, sigortacılık alanında da pencere modeline izin verilmeyeceğini kaydetti.
DANIŞMA KOMİTELERİNE BÜYÜK SORUMLULUK
Katılım sigortacılığı ürünü sunan şirketlerin, bu ürünlerinin katılım finans prensiplerine uygunluğunu takip eden danışma komitelerini kurması gerektiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bundan hareketle yönetmelikte, söz konusu komitenin faaliyetlerine ve görevlerine ilişkin esasların belirlendiğini söyledi. Şimşek, danışma komitelerinin faiz hassasiyeti nedeniyle katılım sigortacılığını tercih eden vatandaşların hak ve menfaatlerinin korunması açısından çok önemli görevler üstlendiğine ifade ederek, şöyle devam etti: ”Faizsiz ve katılım finans ilkelerine uygun sigortacılık faaliyetinde bulunduğunu iddia eden sigortacının bu ilkelere uygun hareket ettiğini danışma komiteleri marifetiyle ortaya koymasını sigortalıların hak ve menfaatlerinin korunması açısından önemsiyoruz. Bu çerçevede, şirket faaliyetlerini faizsizlik ilkesi ve katılım finans prensipleri çerçevesinde takip edecek olan danışma komitelerine büyük sorumluluklar düşüyor.”