Dünyanın gözü yarın Filandiya’nın başkenti Helsinki’de yapılacak ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmeye odaklandı.
İki liderin yapacağı ikili görüşmede, Suriye konusunda bir ‘büyük anlaşma’nın görüşüleceği belirtildi.
ANLAŞMA BASINA SIZDI
Amerka’nın önde gelen gazetelerinden biri olan Washington Post, ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in yarınki zirvedele alınacak Suriye anlaşmasının ayrıntılarını yazdı. Habere göre, Putin ve Trump arasında aylardır planlanan görüşmede varılması beklenen anlaşmanın önceliği, “Suriye’de şiddete son verilmesi ve mültecilerin evlerine dönüşünü” hızlandıracak siyasi süreci başlatmak olacak.
Ayrıca İran’ın Suriye’den çıkması karşılığında ABD de Suriye’nin kuzeydoğusundaki yaklaşık 2 bin 200 askerini çekecek. İran’ın Suriye’den çekilmesi talebinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından sıklıkla talep edildiği biliniyor.
Haberde ayrıca, Pentagon destekli terör örgütü YPG/PKK’nın da Esad rejimi ile birlikte çalışmaya teşvik edileceği kaydedildi.
WASHINGTON BÖLÜNDÜ
Washington Post, bu anlaşmanın Washington’daki yetkililer arasında derin bir bölünme yarattığını yazdı. Habere göre Trump Rusya’yla Suriye konusunda bu temelde anlaşmaya meyilli. ABD Başkanı’nın bu ayrıntıları geçen ay Washington’da ağırladığı Ürdün Kralı Abdullah’la da ele aldığı biliniyor. Gazeteye konuşan iki Amerikalı yetkili, anlaşmanın yapılması için özellikle bastıran iki önde gelen isim olduğunu söyledi: Biri, Trump’ın DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi Bret McGurk; diğeri de Türkiye Büyükelçisi olarak atanması beklenen David Satterfield.
TANF ÜSSÜ ABD’DE KALSIN
Ancak habere göre, diğer Dışişleri, Pentagon ve Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilileri masadaki anlaşmaya karşı çıkıyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın, ABD’nin Suriye’nin doğusu sınırındaki el Tanf üssünden vazgeçmesine karşı çıktığı belirtiliyor. Bolton’ın aynı zamanda, herhangi bir anlaşmanın İran’ın Suriye’den kısmen değil, tamamen çekilmesini sağlaması gerektiğini düşünüyor. Askeri yetkililer ise söz konusu anlaşmanın DEAŞ’la mücadeleyi yarım bırakmasından endişeli.