Kur korumalı mevduat 59,8 milyara ulaştı

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Kur Korumalı TL mevduatı ile ilgili, “Küçük yatırımcıları korumak üzerine yapıldı.” dedi.

Kur korumalı mevduat 59,8 milyara ulaştı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CNN Türk yayınında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

Nebati, yaptıkları açıklamaların bazen farklı anlamlar çıkarmak için cımbızlandığını ifade ederek, bunları ciddiye almadığını belirtti.
Bakan Nebati, bazı “cins tip” insanlar olduğunu vurgulayarak, “Şimdi bunlar sosyal medyada büyük bir fırsat yakaladı. Adı soyadı yok kim olduğu belli değil, dilediği gibi hakaret ve küfür ediyor. Bir de bunları profesyonel olarak yapanlar var, cımbızlama üzerinden algı operasyonu çekiyorlar.” diye konuştu.

Dolarda yaşanan yükselişlerin endişe verici olmadığını dile getiren Nebati, şöyle devam etti:

“Dolar bugün 12,64 lira dediniz, biz 18 liranın üstünden bugüne kadar gelmiş durumdayız. Dönem içinde doların bu radikal düşüşten sonra çok hızlı bir şekilde salınımlarının hemen dengeye gelmesi beklenemez, salınımlar yukarı aşağı oynayarak dengeye gelecek. Mutlu oluyoruz, salınımı görüp takip edebiliyoruz, oyuncuların davranışlarını okuyabiliyoruz. Moralimiz bozulmadı keyfimiz yerinde. Her şey kontrol altında. Bunun da altını çizelim, bize sürekli şunu söylüyorlar, ‘Hiçbir şeyi kontrol etmeyin, müdahale etmeyin, uzak durun seyredin.’ Bir ülke kamu otoritesi uzak durup izler mi? Serbest piyasa bu değil, belli kurallar çerçevesindeki iletişim ağının sağlandığı ve kurallar çerçevesinde hareket edebilme kabiliyetini ortaya koymaktır. Ama çerçevesinin dışına çıktığında ya da birileri dilediği şekilde bir operasyon yapmaya gayret ettiğinde kamu oraya gider. Biz de serbest piyasa koşulları dışındaki eylemlerin doğru olmadığını söylüyoruz önce izliyoruz, sonra ikaz ediyoruz sonra da gereğini yapıyoruz.”

Nebati, salınımın dengeye gelmesinin çok uzun sürmeyeceğini belirterek, Türkiye’nin makroekonomik göstergeleriyle bağdaşmayan yapay bir fırtına estirildiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Aralık’taki açıklamalarının ardından doların 18 lira seviyelerinden 11 liraya kadar gerilediğini söyledi. Nebati, “(20 Aralık’ta) Hiç kimse bir müdahalede bulunmadı, Merkez Bankası ne dolaylı ne dolaysız yoldan hiçbir şekilde müdahalede bulunmadı. ‘Var’ diyorlarsa kanıtlasınlar.” ifadelerini kullandı.

“Bu psikolojik bir harpti”

Dolardaki yükseliş ile ilgili piyasaya dış saldırı yapılacak tüm yolları kapattıklarını aktaran Nebati, “Siyasal aktörlerin, trollerin ve iktidarı sevmemeyi ülkeyi sevmemeye kadar götüren kişilerin köpüğü köpürterek attığı adımlar ile geliştirdiği bir algı operasyonudur.” değerlendirmesinde bulundu.

Nebati, küçük yatırımcıların çarpıldığını belirterek, “Kılavuzları doğru değildi, troller, sosyal medya, medya siyasi partilerin temsilcileri AK Parti iktidarına ve Sayın Cumhurbaşkanımıza zarar vermek için köpürttükçe köpürttüler.” diye konuştu.

Bu kişilerin küçük yatırımcıları döviz almaya teşvik ettiklerini vurgulayan Nebati, son 3 aylık operasyonun içeriden bir algı operasyonu ve psikolojik bir harp olduğunu söyledi.

Bakan Nebati, “Harpte de bazıları açısından ölen, yaralanan, sakat kalan insanların bir önemi yoktur. Küçük yatırımcı batmış, zarar görmüş, bütün varlığını kaybetmiş onlar için bir önemi yoktur.” ifadelerini kullandı.

“Vatandaşlara çağrıda bulunuyorum: ‘Dava açın'”

Kur korumalı TL mevduat hesabının küçük yatırımcıları korumak için yapıldığını ifade eden Nebati, “Zarar eden bütün vatandaşlara açık ve net çağrıda bulunuyorum, kim ki Twitter’da, sosyal medyada, basın toplantısında, grup toplantısında size ‘Döviz gidiyor, tedbir alın ve adımlarınızı atın’ diyorsa dava açın. Bunlar sizi yanlış yere yönlendirdiler. Dava açın adalet de var bakalım ne oluyor?” diye konuştu.

Çarpılan küçük yatırımcıya kayıpları için yapılabilecek bir şey olmadığını ifade eden Nebati, “Akşam rahat uyumak istiyorsanız ‘Kur korumalı TL mevduat sistemi’ne geçin.” dedi.

“Biz buradan geri adım atmayacağız”

Bakan Nebati, faizin artırılmaması gerektiğine inandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Gittiğim her toplantıda, iş dünyası ile toplantı yaptım. Çok değerli 67 kişi ile toplantı yaptım, Türkiye’nin en önemli markaları oradaydılar. ‘Faiz indirimi olmayacak, modelimiz de bu, altyapılarını da sunuyorum. Buna göre hazırlıklarınızı yapın.’ Kararlılığımızı gördüler, Cumhurbaşkanımız zaten kararlı. Ekonomi yönetimi çok kararlı ve tam bir uyum var. Hem maliye hem para politikalarında hem de kurumlar arası tam bir uyum var. Çok daha önemli bir yerde açık bir mesaj veriyorum. Türkiye Bankalar Birliği yönetimi ile toplantı yapıyorum, diyorum ki, şunu köşeye yazın kırmızı kalemle ‘Faiz artırımı olmayacak, buyurun çözüm önerilerinizi.’ Özel bankalar özellikle çok teşekkür ediyorum, oradaki mesajımızı çok net olarak aldılar. Biz buradan geri adım atmayacağız. Atmama gerekçelerimiz de çok net.”

“Faizini istiyorsan al, istemiyorsan alma”

Bakan Nebati, ‘Kur korumalı TL mevduat sistemi’nin faize dayalı bir sistemi olup olmadığının sorulması üzerine de şöyle konuştu:

“Bu hikaye, Türkiye’de yaşayan inancı olan olmayan, paraya bakışı farklı olan olmayan bu toprakların insanlarına dönük bir çözümdür. Bunu ABD ya da batı ülkelerinde uygulayamazsınız zaten dolarizasyon diye bir şey yok. Türk insanı faize mi yoksa dövize mi önce bakar? Türk insanı önce dövize bakıyor. Biz de Türk insanına diyoruz ki madem ki dövize bakıyorsun gel sana etkilerden arındırılmış bir imkan vereyim. Bu nedir? Paranı faize yatırmak istiyorsan git faize yatır, dövizde korumak istiyorum diyorsan da ABD’de ya da Almanya’da basılmış bir paranın bekçiliğini yapma, sana döviz kuru üzerinden fiyat yapalım, 10 bin doların mı var? Sana 3, 6, 12 ay sonra 10 bin dolarını garanti ediyorum. Çift garanti veriyoruz. Doları 10 liradan aldın 9 liraya düştüyse aldığın parayı da 10 bin dolarını yeniden alıyorsun bir de faize yatırdığın ya da katılım bankalarında kar payına yatırdığın parayla da fazlasını cebine koyuyorsun. ‘Ben sana 10 bin dolarımı veriyorum, 3 ay sonra 10 bin dolarımı ver’ diyor. Bunun üstüne faizini de istiyorsan al istemiyorsan alma.”

Bakan Nebati, 2022 yılına girerken çok düşük bir cari açıkla girileceğini belirterek, “Bütçe açığı sınırların altında, dünya ile karşılaştırmasında en önemli büyümeyi gerçekleştiren bir ülke, ihracat devam ediyor, pazartesi günü bir rekor daha açıklanacak, sanayi üretimi kapasitesi büyüyor, turizm gelirlerinde bir patlama meydana geliyor. Türkiye 2022 yılında cari fazlaya doğru koşuyor.” ifadelerini kullandı.

20 Aralık gecesine ilişkin tereddüdü olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Nebati, “Cumhurbaşkanıma olan inancım sınırsız. Sayın Cumhurbaşkanımızın gelip kürsüye çıkışından hissediyorsunuz olacakları, bir şeyler oluyor. Sözü bitiyor anında telefonlara takır takır döviz fiyatlarının düşüşü gelmeye başladı.” dedi.

“Kur korumalı mevduat uygulaması küçük yatırımcıları korumak üzerine yapıldı”

Kurda, Merkez Bankasının tedbir almasıyla çözülecek noktayı aştığı anda devreye girdiklerini aktaran Nebati, kur korumalı Türk lirası mevduat uygulamasıyla TL’nin dolara endekslendiği iddialarına da tepki gösterdi. Nebati, bu uygulamayla herkesin önünü görmeye başladığını aktararak “Söylenen şeylerin yenilir yutulur karşılığı yok. Fiilen bir insan, parasını korumak kollamak için dolar alıyor. Biz de diyoruz ki ‘Ben senin korumanı sağlayacağım’. Bunun dövize endekslemeyle ne alakası var? Yastık altında dünya kadar altın var, dolar var, ben bunu nasıl ekonomiye kazandıracağım?” diye konuştu.

Nebati, 20 Aralık gecesi bazı kesimlere haber verildiği iddialarına da tepki gösterirerek “O akşam tedbirler açıklandı. Millet, bireyler, binlerce insan gitti hesabındaki doları internet üzerinden bozdu. Bunun dışında izah edilecek tarafı yok. Asıl bizim için en önemli kısım bu, modeldeki temel unsur bireylerdir. Sistem bireylere yönelik. Sistem bireylere yönelikse kime haber verdim ben? Mesajlaşma sistemi kurup on binlerce kişiye ‘Döviz düşecek, hadi gidip alın’ mı dedim? Bu nasıl bir şey, böyle bir şey olabilir mi? Kime haber vereceğim, nasıl haber vereceğim? Öyle bir şey yok. Buradaki temel dürtü bireylerin inanarak gitmesi.” ifadesini kullandı.

Kur korumalı mevduat hesaplarının hedefinin küçük yatırımcılar olduğunu ve uygulamanın küçük yatırımcıları korumak üzerine yapıldığını belirten Nebati, “Büyükler, yani finansal okur yazarlığı olanlar bu işin köpük olduğunu biliyor. Büyükler zaten gidişatı görüyordu, köpük olduğunu görüyordu, sert düşüş olacağını onlar gördüler. Küçük yatırımcı nereden bilecek?” değerlendirmesinde bulundu.

Nebati, dövizin tekrar yükseleceği iddiasında bulunanları takip ettiklerini ve Sermaye Piyasası Kurulunun da suç duyurusunda bulunduğunu aktararak “Böyle şey olur mu? Bunlar bilerek yönlendiriyor, ‘Şu kadar olacak.’ diyor, ‘Onu şöyle yap.’ diyor. Suç olan tarafı, manipüle ediyorlar, bir tarafa sevk ediyorlar.” dedi. Nebati, dolarda bugün yaşanan hareketin kendisini kaygılandırmadığını ve çok küçük hareketler yaşandığını söyledi.

“Kur optimal seviyeye gelecek”

Dolar kuru beklentisinin sorulması üzerine ise Nebati sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye gerçekten serbest piyasaya sahip bir ülke. Bu yapı içinde oyuncuları serbest bırakırsanız optimal noktaya kendi kendine gelir. Bir köpük olduğu belli. Köpük gidiyor, gitmeye devam edecek. Bunun belli rakamda sabitlenmesini beklemek gibi bir şey doğru değil. Uluslararası konjonktür, dünya ekonomisi, salgının devam edip etmeyeceği… Bunlar göstergeleri her zaman etkiler ama köpük olduğunu çok net görüyoruz. Rakam kendi optimal seviyesine gelecek. Bununla ilgili optimal noktayı her beraber yakalayacağız ama köpüğün devam ettiğini söyleyeyim. Küçük yatırımcı, bu getirdiğimiz finansman enstrümanları mutlaka kullansın.”

Kur korumalı Türk lirası mevduata katılımın sabah itibarıyla 51 milyar lira olduğunu, rakamın akşam saatlerinde 59,8 milyar liraya çıktığını belirten Nebati, bireysellerin döviz mevduatının da 169 milyar dolardan 162 milyar dolarlara düştüğünü ifade etti.

Bakan Nebati, “Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır.” sözlerinin anımsatılması üzerine de “Güven, rakamlardan daha önemlidir. Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır. Pazara çıktığınızda, çarşıda yürüdüğünüzde, esnaf gülerek ‘Hoş geldin.’ diyorsa, gözlerinin içinde onu anlıyorum. Gözlerinde ışıltı varsa durum iyidir.” dedi.

“Yarından itibaren sahadayız”

Market fiyatlarındaki yüksek artışın sorulması üzerine ise Nebati şu uyarılarda bulundu:

“Yarından itibaren biz sahadayız. Yanlış yapan bizi hisseder. Hazine ve Maliyenin maliye tarafı sahaya inerse, fena iner. Net söylüyorum. İzledik, ikaz ettik uyardık, bitti. Şimdi eylem zamanı. Bugün Bakanlık içinde toplantımızı yaptık, bu işi kotaracak olan arkadaşlarla. Kamu otoritesi hissedilir. Yanlışlık yapan varsa bunların tespitinde zaten Ticaret Bakanlığı çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, belediyeler, valilikler birtakım tespitlerde bulundu. Fahiş işi yapanlar tespit edilmiş durumda. Fahiş işlerde bulunanlar zannediyor ki Ticaret Bakanlığının kestiği cezayla kurtulacak. Bundan sonra Maliye tarafı işin içine girer. Bize ihbarlar geliyor. Vergi incelemesinden tutun da diğer her tür enstrümanın kullanılacağı alan oluşturulmuş demektir. Türkiye’de ekonomik anlamda korkulacak yerin de Maliye olması lazım. Bunlar artık sahada. ‘Bizi zorlamayın.’ dedim çünkü, zorlarsanız kötü olur. Dövize göre fiyatlamaları yaptılar tamam. ‘Bundan böyle döviz fiyatlarında radikal iniş çıkış olmayacak, büyük dalgalar bitti’, bunu sana söylüyorum, ‘Normale gel’. Dövizle hiç işi olmayanlar, dövize göre fiyatını artırıyor. Onun da indirmesi lazım. Köpük kalktıysa sen de oradaki uygun köpüğü kaldır. İhbarlar geliyor, Maliyeci ihbarları değerlendirecek. Bu artık çok sert bir mücadele yöntemi.”

Bakan Nebati, enflasyonun aralık ayında yüksek gelmesinin beklendiğine işaret ederek “Bu yükseklik kısa sürede negatif eğilime dönecek. Bu enflasyona karşı bizim sıkı mücadelemiz başlayacak. Aralık ayının ilk 20 günündeki fiyatlamalar enflasyon hesabına girdi. Aralık ayı biraz kara tabloydu, bu kara tablonun üzerinde gelecek her şey bizi ak tabloya götürecek. Aylık bazda bu fiyatlar normal seviyelere gelecek. Onun da enflasyona pozitif etkisi olacak. Kurdaki düşüşün de etkisi olacak. 2022 yılı istikrarlı bir yıl olacak. Enflasyonda ocaktan itibaren yavaş yavaş indirimleri hissedeceğiz, aylık bazda indirimleri göreceğiz. 2023’e girerken enflasyon diye bir olgumuz kalmayacak, çünkü olumlu bir kısır döngüye girdik. Önümüzdeki yıl düzeltme, toparlanma olacak. 2023 ocak ayında bu işlerin çok iyi noktaya geldiğini hep beraber görmüş olacağız.” diye konuştu.

Vatandaşın “Kur korumalı TL mevduat sistemi”ne güvendiğini vurgulayan Nebati, “Karşı tarafın yapabileceği bir argüman kalmadı. Şu paradigma değişikliğini anlasınlar. Türkiye Cumhuriyeti yeni bir modelle yola çıkıyor, bu modelin enstrümanlarıyla hareket ediyor, bunun başarılı olacağına inanıyor, vatandaş da buna destek veriyor. 20 Aralık’ta millet tokat attı, 3 ay boyunca yaşadığımız sıkıntıları bertaraf etmeyi başardık. Onun getirdiği, bu başarının birinci sebebi Cumhurbaşkanımızsa asli sebebi ülkemizde yaşayan sağduyulu insanlardır.” diye konuştu

Nebati, “erken seçim olacak mı” yönündeki söylentilerin sorulması üzerine, erken seçim olmayacağını, 2023’ün haziran ayında tam zamanında ve çok güçlü şekilde seçime gideceklerini söyledi.

KDV ile ilgili bir çalışmalarının olduğunu dile getiren Nebati, “Gerçekten ses getirecek, KDV’nin sadeleştirilmesi, piyasadaki üretici, tüketici dahil olmak üzere herkesin ittifak edeceği bir yalın sistem getireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Nebati, yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması konusunda da çalışmalar yaptıklarını bildirdi.

ÖTV indirimi olmayacak

Otomobil, beyaz eşya ve telefon gibi ürünlerde ÖTV indirim planı olup olmayacağının sorulması üzerine Nebati, şöyle devam etti:

“Hayır, araç satışlarında bir düşme yok, araç kuyrukları var. Talepleri karşılayamıyorlar, ÖTV’yi niye indirelim? Beyaz eşyada tarihi rekorlar kırılıyor ihracatta ve iç tüketimde, ÖTV’yi niye düşürelim? Akaryakıt fiyatlarında kaybedilen vergisel vergilerin yükünü 84 milyon çekiyor. Birinin kullandığı akaryakıtı niye başkası çeksin? Biz petrol ve doğal gaz üreticisi değiliz. 2023’te doğal gaz üreteceğiz ancak şu anda doğal gazı dövizle alıyoruz. Bunu nereye kadar sübvanse edebilirim. Önümüzdeki yıl 55 milyar dolar enerji ithalatımız var. Geçici karar alınmış, piyasa canlanmış böyle bir dönemde o imkanı bitirdik.”

Nebati, serbest piyasayı her alanda gözettiklerinin altını çizdi. Memur ve emekli maaşlarının ne kadar olacağı konusundaki soruya Nebati, “19 yıllık bir müktesebat var, bu diyor ki, enflasyonun üstünde, enflasyona ezdirmeyecek şekilde bir artırım yapılacak. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız önerilerde bulunuyor. Kendi bütçemize de bakacağız. Optimal olan kısım bütçe ve vatandaş açısından nereye geliyorsa, siyasi irade yetkisini kullanacak. Kabine toplantısında konuşulur ve Cumhurbaşkanımız karar verir.” yanıtını verdi.

Nebati, asgari ücretteki vergi muafiyetiyle devletin ne kadarlık bir gelirden vazgeçtiğinin sorulması üzerine de, “49 küsur, 50 milyar lira. Bununla damga ve gelir vergisini istisna tuttuk. Asgari ücretin olduğu kısımda ve tüm ücretlerde, asgari ücretten vergi almıyoruz.” dedi.

Piyasada yanlış yapanların ve yanlış fiyat uygulayanların üzerine gideceklerine dikkati çeken Nebati, bu konuda spesifikleştirme yapmayacaklarını, kim yanlış yaparsa onun üzerine gideceklerini vurguladı.

Nebati, KGF’yi devreye sokacaklarının altını çizerek, selektif yatırımlarda ona göre oluşturulmuş katma değerli projeye bankaların kredi vereceğini ve proje bankacılığını devreye alacaklarını anlattı.

“Katar’dan ve Suudi Arabistan’dan sıcak para gelecek, oralarla anlaşma yapılıyor” gibi söylentilerin olduğunun söylenmesi üzerine de Nebati, bunların swap anlaşmalarıyla yapılan şeyler olduğunu ve Türkiye’nin çıkarı neyse onu yapacaklarını vurguladı.

Nebati, bir soru üzerine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bağımsız olduğunu belirtti.

“Liseyi Viranşehir’de bitirdim”

Şanlıurfa Viranşehirli olduğunu, liseyi orada bitirdiğini ardından İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümüne 1983’te başladığını aktaran Nebati, ailesinden dolayı iş hayatından çeşitli sektörleri tanıdığını anlattı.

Nebati, “Siyasete girdikten sonra kardeşlerim, ortağım, ortaklarım işe devam ediyorlar. Yolumuza devam ediyoruz. Ben MÜSİAD’da çok önemli deneyim elde ettim, 6 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptım. Ekonomi raporları, piyasayla iletişim, ilişkiler, sektörel bazda bilgi sahibi olmak bütün bunlar beni piyasanın bir parçası haline getirdi. Aynı zamanda siyaset yapıyorum. 1995’te Refah Partisi Bakırköy ilçe Başkanıydım. Siyasete tam dibinden merkezinden geliyorum. 28 Şubat sürecinde, o acılı günlerde hep oralardaydım Bakırköy’de. Ak Parti’nin kuruluşundan itibaren İl’de görev aldım, milletvekilliği yaptım, MKYK üyesi oldum, genel başkan yardımcısı oldum, siyasi olarak gelinebilecek en hoş şeyleri yaşadım.” ifadelerini kullandı.

Nebati, 3 dönem milletvekilliği 3,5 yıl da Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcılığı yaptığının altını çizdi. Bakan olmak gibi bir hayali olmadığını ifade eden Nebati, yaptığı her işi en iyi haliyle yapmak için gayret ettiğini söyledi. Nebati, 4 çocuğuna ilişkin bilgileri paylaşırken çocuklarına devlet üniversitelerinde okumak gibi bir kural koyduğunu belirtti. Hep aktif olduğunu ancak göz önünde olmadığını dile getiren Nebati, hafta sonu ailesiyle pazara ve alışveriş merkezine gittiğini sözlerine ekledi.

AA

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X