Küresel ısınmanın Türkiye’ye etkisi: ‘Mısır’a benzeyebilir’

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Eroğlu, Türkiye’nin yakın gelecekte Mısır’la aynı iklim özelliğini taşıyabileceğini, iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak çalışmalara hız verilmesi gerektiğini söyledi.

Küresel ısınmanın Türkiye’ye etkisi: ‘Mısır’a benzeyebilir’

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İlker Eroğlu, AA muhabirine, iklim değişikliğinin dünyada bütün canlıları olumsuz etkilediğini ifade etti.

Küresel ısınmadan tüm dünyanın etkileneceğinin, bu konunun herkes tarafından ciddiye alınması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, iklim değişikliği dolayısıyla subtropikal kuşağın gittikçe kuzeye doğru genişlediğini vurguladı.

Sıcak alanın kuzeye daha fazla yayıldığına işaret eden Eroğlu, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’nin yakın gelecekte Mısır’la aynı iklim özelliğini taşıması söz konusu. Bu açıdan denizlerimiz ısınıyor, ısındığı için istilacı balıklar bizim denizlerimize doğru, daha güneydeki denizlerde olsun, Akdeniz’e, Karadeniz’e doğru yol almaya başladı. Mesela hamsi daha kuzeye gidiyor. Daha soğuk kesimlere doğru göç ediyor. Bunlar bizim biyolojik popülasyonlarımızın biyolojik zenginliklerimizin azalmasına, buradaki habitatların yok olmasına neden oluyor.”

Eroğlu, Türkiye’deki 3 bini endemik olmak üzere 12 bin bitkinin de küresel ısınmadan etkilenmesinin söz konusu olduğuna dikkati çekti.

İklim değişikliğinin etkilerini azaltacak yöndeki çalışmaların daha da artırılması gerektiğini belirten Eroğlu, şunları kaydetti:

“İklim değişikliği özellikle sıcaklıkların artması, yağışın azalması ve kuraklık, ekosistemlerin bozulmasına, tarımsal verimliliğin düşmesine neden oluyor. Bununla ilgili gerekli tedbirleri almamız önemli. Bununla ilgili tabii ki politikalar üretmek gerekiyor. Gelecekte sıcaklık artışı ne kadar olacak, yağış azalması ne kadar olacak veya artışı, ne kadar varsa bunların tespit edilmesi gerekiyor. Yani bir kere mevcut durumu tespit etmemiz lazım.

Buna bağlı olarak da geleceğe yönelik projeksiyonlar ortaya koymamız gerekiyor. Mesela yağışlar azalıyor, sıcaklık artıyorsa, yağış isteği fazla olan bitkilerden ziyade bu iklime adaptasyonu sağlayabilecek bitki türlerine daha çok önem verilmesi lazım. Su kaynaklarının tasarruflu şekilde kullanılması da önemli. Suyu har vurup harman savurmamamız gerekiyor ki Türkiye zaten bu konuda su sıkıntısı çeken yani su stresi çeken ülkeler arasında yer alıyor.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X