Bakan Szijjarto, 2 Mayıs’ta Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen 31 Avrupa ve 26 Afrika ülkesinin katıldığı Avrupa-Afrika Bakanlar Diyalog Konferansı’nda kabul edilen bildiriye tepki gösterdi.
Bildiride göçün olumlu ve desteklenmesi gereken bir süreç olarak gösterildiğini iddia eden Szijjarto, bunun yeni bir göç dalgası başlatabileceğini öne sürdü.
57 ülkenin katıldığı konferansın bildirisini sadece Macaristan’ın kabul etmediğine dikkati çeken Szijjarto, ”Bildiriyi sadece Macaristan desteklemedi. Bildiriye göre Avrupa ülkeleri, Afrikalıların duruşunu destekliyor. Bu ise Rabat sürecinin tam tersi bir durum. Çünkü Rabat sürecinin amacı Avrupa’nın Afrika’ya yapacağı kalkınma yardımlarıyla göçü azaltmaktı.” diye konuştu.
Szijjarto, bildirinin Macaristan’ın güvenlik çıkarlarına ters olduğunu ama ülkesinin yaklaşık 10 yıl önce başlayan Rabat sürecinin üyesi olmaya devam edeceğini kaydetti.
Macaristan’ın sığınmacılara karşı aldığı önlemler
Macaristan, sığınmacılara karşı alınan önlemler kapsamında Vişegrad Grubu’ndaki ortakları Çekya, Polonya ve Slovakya’nın desteğiyle sınırlarına asker ve polis takviyesi yapmıştı. Macaristan, sığınmacı akınını durdurmak amacıyla Sırbistan ve Hırvatistan sınırlarına dikenli tel örgü çekmiş, sınır bölgelerinde olağanüstü hal ilan ederek yasa dışı geçişler için uygulanan cezaları artırmıştı.
Parlamentoda geçen yıl kabul edilen yasayla aralarında çocukların da olduğu sığınmacıların, iltica başvurusu süresince sınırda oluşturulacak kamplarda tutulması zorunlu kılınmış, ülke genelinde yakalanan sığınmacıların da tel örgülerle çevrili sınırdan Macaristan dışına çıkarılacağı duyurulmuştu.
Sivil toplum kuruluşları ise Macar güvenlik güçlerini, ülkeye girmeye çalışan sığınmacılara şiddet uygulayarak Sırbistan’a geri göndermekle suçluyor.
AB’nin sığınmacı krizine çözüm olarak sunduğu kota sistemi kapsamında bin 294 mülteciyi kabul etmesi öngörülen Macaristan, bu plana şiddetle karşı çıkıyor.