Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Son günlerde… Ülke geneline yaygın yayın yapan televizyon kanallarında, hemen her gün Bursa Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak’la karşılaşıyoruz.

Hem çarşı-pazar-market etiketleri üzerine değerlendirmeler yapıyor, hem ekonomideki hareketleri yorumluyor.

Arayıp…

“Hocam market rafları önünde etiketlere bakıp kendine kendine konuşanlar artıyor. İnsanlar ‘batsın bu marketler’ deme noktasına geldi. Aynı ürünü üstüste iki defa aynı fiyata alamıyoruz” dedik.

O da…

Anlayabileceğimiz şekilde tane tane anlattı:

“Faizlerdeki düşüşün ekonomiye baz etkisi var, enflasyon da düşecek. Baz etkisiyle enflasyon 60’a geldiğinde artış yapamayacaklarını  bildikleri için ‘artışları şimdiden yapalım’ diye düşünüyorlar.”

Bu noktada…

“Hocam enflasyon düşer mi?” diye sorunca da şunu söyledi:

“Teknik olarak düşecek. Yeni yıla geçişte baz etkisiyle düşüş olacak. Fakat, bu düşüşü, motivasyon kaynağı olarak alıp peşinden de reel düşüşü sağlayacak hamleleri yapabilmek önemli. Esas olan da bu.”

Yani…

“Yani bu bir fırsat. Herkes önümüzdeki ay her şeyin fiyatının artacağını düşünüyor. Baz etkisiyle bu kırılınca, güveni sağlamlaştırmak önemli.”

Bakışı şu:

“Marketlerdeki fiyat artışlarına devlet bugüne kadar ‘Yapmayın, kızarım’ uyarılarıyla yaklaştı. Bundan sonra eli maşalı devlet tahmin ediyorum.”

Ardından…

“Fiyat artışlarında bir neden de maaş zamları. Söylentisi bile yetiyor” dedi ve bu iki konunun toparlanması gerektiğini ifade etti.

Araya girip…

“Marketlere ceza kesiliyor, ama o cezaları etiketlere yansıtıp yine bize ödetiyorlar” deyince, Yüksel Hoca da “eli maşalı devlete” açıklık getirdi:

“3 bin 5 bin şubesi var. 50 milyon lira ceza kessen etkilenmediği gibi etikete yansıtıyor. Caydırıcı mekanizme gerekli. Örneğin ‘5 gün tüm şubelerini kapattım’ diyeceksin.”

Şunu da ekledi:

“Bak bakayım yapıyor mu o zaman?”

Dünya ‘en istenmeyen noktaya’ mı gidiyor?

Görüşmemizde… BUÜ İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak üst üste gelen pandemi ve savaşın dünya ekonomisine etkisine dikkat çekti:

“Çin’den gelen haberler tedirgin ediyor. Örneğin, kapanmalar yeniden olacak mı kaygısı var. Bu olursa, bizim sabah-akşam resesyon dediğimiz şey olacak, durgunlukla enflasyon bir arada olacak. Hem fiyat artışı hem durgunluk en istemediğimiz şey.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…