İnan, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Ortalık darmaduman. Ülkenin gündemi öyle yoğun meselelerle dolu ki, ordan oraya savrulup duruyoruz.
İçeride ve dünyada olup bitenlerle doğru ve zamanında müdahale edebilmek epey bir çabukluk ve donanım gerektiriyor.
Bunların yanında ülkede bir türlü bitirilemeyen Fetö operasyonları devam ediyor. Kara para organizasyonları, yasa dışı bahis, uyuşturucu operasyonları ve adli emanet soygunları ile başlıyor güne ülke insanı.
Muhalefetin siyasi gündemi küçük altın ve dana kıymadan, asgari ücrete geçti.
Ekim ayında başlayan asgari ücret “ne kadar olmalı?” tartışması, bu ay her günün konusu oluyor.
Ne kötü, yıllardır aynı şeyi, aynı şekilde tartışıyorlar insanlarla. Her yıl yeni bir şey olacakmış gibi…
Artık bu ülke insanının büyük bir bölümünün alın yazısı, kaderi olmuş demek lazım.
Kasım ayı firmaların indirimleri, efsane indirimleri uyguladığı bir ay haline geldi.
Sanırım TÜİK de bu kampanyaya uymuş olmalı ki, Kasım ayı enflasyonunda büyük bir indirim yaparak 0,87 çıkardı.

Önceki hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, “Bir taraftan elbette kariyerinizi yapın, görevinizde yükselin ama evlenmeyi ihmal etmeyin. Ailelerin en az 3 çocuk sahibi olması doğru olandır” dedi.

Ah be sayın bakan!..
İktidarınızın bir türlü vazgeçmediği “mülakat” uygulamasını kaldırsanız, inanın insanlar kariyer de yapar, evlenip 3 çocuk da yapar…
10 Aralık günü Mecliste Adalet ve Dışişleri Başkanlığı bütçeleri görüşülürken, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, mülakat sistemini eleştirdi ve devlette sınavsız işe alınanları isim vererek örneklendirip, “Hiç utanmıyor musunuz?” dedi.

Buna yanıt AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’den geldi. Zengin, “Bu konuda mesela insanlara dönüp arka arkaya utanmıyor musunuz dediğiniz zaman nasıl bir cevap bekliyorsunuz ki? Evet utanmıyoruz, gurur duyuyoruz, niye utanalım biz?” dedi.
Hatırlarsınız, hâkim-savcı kura çekimlerinde Özlem Zengin kendi yeğenini çağırıp, atanma kurasında Adalet Bakanı ile fotoğraf çektirmişti…

Yani değişen bir şey yok bu ülkede.
Gündem evlilik olunca Büyük Birlik Partisi Mustafa Destici de bir “inci” bıraktı haftaya.
Biliyorsunuz, daha önce de, kasaptan bütün kuzu aldığını, böylece etin daha ucuza geldiğini söylemişti. Dana kıymanın fiyatından haberi mutlaka vardır. Bugünlerde bununla ilgili bir söz etmedi ama başka şey söyledi.
Mustafa Destici, kameraların karşısında “Bizce daha somut adımlar atılması lazım. Örneğin çok radikal bir şey söyleyeyim; işe alınırken evlilere öncelik verilsin, evlenmeyenleri işe almayacaksınız” dedi.

İnsanın aklına tuhaf şeyler getiriyor Destici’nin sözleri; acaba evlenmedikleri için mi insanlar işsiz yoksa işsiz oldukları için mi evlenemiyorlar?
Bu ülkenin geleneğini en çok savunan adamlardan bir Genel Başkan’ın, “işsiz insana kız vermezler” deyişi yerleşiktir bu toplumda.
Daha önemlisi, geçen yıl torpille meclise işe girmişti Mustafa Bey’in bekâr kızı.
Onunla ilgili de “Benim kızım her yerde işe girebilir. Ama ben istedim ki, vatana millete hizmet etsin, mecliste işe girsin. Sadece ben değil ki hepsi yapıyor.”
Görüyorsunuz, bazılarının vatan ve millete hizmet aşkı bambaşka…
Mecliste değil de başka yerde çalışanlar neye hizmet ediyor sorusu insanın kafasını kurcalıyor.
Aralık ayı, hükümetin 2026 bütçe görüşmeleri ile geçiyor…

Mecliste CHP milletvekilleri, salonda çoğunluğun olmadığını bildirerek yoklama istediler. Başkan çoğunluk olmadığını bildirerek ara verdi. Aradan sonra AKP milletvekilleri yerlerini alınca görüşmeler başladı. Ancak yoklamadan sonra salon yine boşaldı.
CHP’liler itiraz edip, “Bütçe’den daha önemli ne olabilir ki, bu görüşmelere katılmıyor milletvekilleri?” diye eleştirdiler.
Ben, CHP milletvekillerinin hâlâ mecliste böyle efor sarf etmelerine bir anlam veremiyorum. İşe yaramayacak bir durum için neden bu kadar yırtınıyorlar?
Görüşmelerde olsalar ne olacak, olmuyorlar ne oluyor?
Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan’ın yazısının tamamı için tıklayın…

Flipboard