Metin Topuz hakim karşısına çıktı

Fetullahçı Terör Örgütü ile (FETÖ) iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz’le irtibatı tespit edilmesinin ardından tutuklanan ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz hakim karşısına çıktı.

Metin Topuz hakim karşısına çıktı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Metin Topuz ve avukatları ile müşteki avukatları katıldı. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği görevlileri, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis ve çoğu ABD’li yabancı gazeteciler de duruşmayı izliyor.

Duruşma, yoklama ve sanığın kimlik tespitinin alınmasıyla başladı.

Bu arada duruşma salonuna getirilen tutuklu sanık Topuz’un ağladığı görüldü.

İddianameden ve süreç

İddianamede, tek sanık olarak Metin Topuz yer alırken, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu 30 kişi “müşteki-mağdur” sıfatıyla bulunuyor.

İddianamede, Topuz’un “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “gizliliğin ihlali” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. 

İddianamede, Metin Topuz’un 17-25 Aralık yargısal darbe girişiminde aktif olarak görev alan ve FETÖ iltisakı nedeniyle meslekten atılan eski polis müdürleri ile rol oynayan görevi kapsamında açıklanamayacak şekilde çok yoğun irtibatının olduğu vurgulanıyor.

Topuz’un örgütün kumpas soruşturmalarında kendisine iletilen bilgiler ışığında soruşturmaları yönlendirmede aktif rol aldığı anlatılan iddianamede, örgütün siyasi ve askeri casusluk maksadıyla ele geçirdiği bilgilerle hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik girişimine iştirak ettiği kaydediliyor.

Adil Öksüz ile bağlantısı

İddianamede, sanık Topuz’un 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde yakalanan firari Adil Öksüz’le de irtibatlı olduğu ifade edilerek, söz konusu irtibatın soruşturma kapsamında ifadesi alınan Nizamettin Çelikbilek’in beyanlarında yer aldığı aktarılıyor.

İddianamede, Çelikbilek’in, ”İstanbul İl Jandarma KOM Müdürü Asım Sürer’le tanıştırıldım. O da beni Metin Topuz’la irtibatlandırdı. 2007-2008 yıllarında bir alışveriş merkezinde otururken Metin Topuz’a bir telefon geldi. Yanımdan kalkarak konuşmaya başladı. Telefonda karşısındakine, ‘Bu isteğiniz beni aşar hocam, beni direkt arasın. Başka türlü bu isteğinizi gerçekleştiremem. Adil bey arasın.’ şeklinde beyanda bulundu. Bu konuşma içeriğini Komutan Asım Sürer’e aktararak konuşmada geçen Adil’in kim olduğunu sordum. Kendisi bana ‘Adil Öksüz’ü duymadın mı?’ şeklinde beyanda bulunarak, ‘Metin Topuz’un paşası da, Allah’ı da, efendisi de odur.’ şeklinde beyanda bulundu.” ifadeleri yer alıyor.

Bir dönem DEA birimine muhbir olarak çalışan Feyyaz Öztürk’ün “tanık” sıfatıyla alınan ifadesine yer verilen iddianamede, 2008 yılında çeşitli belgeler ve bir adet telefon verdiği Topuz’un, kendisine “Amerika ile ne hesabın varsa gör ama bu işe hizmet erlerini karıştırma” dediği belirtiliyor.

Topuz’un Ergenekon teklifi

İddianamede, tanık Feyyaz Öztürk’ün Metin Topuz’un kendisini 2008 Mart ayında Zekeriya Öz ile tanıştırdığını ve Ergenekon operasyonları için gizli tanık olarak kullanılmak istendiğini belirterek, kendisinin bunu kabul etmediğini söylediği aktarılıyor.

İddianamede, Topuz’un FETÖ firarisi eski savcı Zekeriya Öz ile 23 Eylül 2013-4 Ekim 2013 arasında yapılan 4 ayrı telefon görüşmesinin bulunduğu, bu görüşmelerin 17-25 Aralık 2013 kumpas soruşturmalarından kısa süre önce yapıldığı, görüşmelerin amacının casusluk, örgüte talimatların iletilmesi ve kumpas operasyonlarının sürecinin denetimi olduğunun anlaşıldığı kaydediliyor.

Metin Topuz’un 17-25 Aralık operasyonları öncesi eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı (17 ve 25 Aralık davalarının sanığı) ve diğer polislerle telefon trafiğinin sıklığı ve Topuz’un operasyonlar öncesi Mali Şube Müdürlüğüne ziyaretlerinin görüntülerine de yer verilen iddianamede, Metin Topuz’un WhatsApp gruplarındaki FETÖ operasyonları ve FETÖ’cülerle ilgili yorumları, Mehmet Hakan Atilla ile Reza Zarrab’ın yakalanması ile ilgili değerlendirmeleri de yer alıyor.

İddianamede Metin Topuz’un, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde darbe girişimini yöneten FETÖ’nün TSK imamı firari Adil Öksüz’ün bacanağı olan ve 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Erdal Şen’le 25 Eylül 2006’da telefon irtibatı olduğu belirtiliyor.

Metin Topuz’un, Adil Öksüz’ün kayınbiraderi olan Ali Sami Yıldırım’ın telefon hattı ile 2015 yılı içerisinde iletişim sağladığı tespit edilen Muhittin Özbaşı adına kayıtlı telefon hattı ile 54 kez irtibat kurduğu anlatılıyor.

Topuz’un kumpas dosyaları ile bağlantısı

İddianamede, FETÖ sanığı eski emniyet müdürü Yakub Saygılı’nın, 20 Eylül-1 Ekim 2012 tarihleri arasında Amerika’ya gittiği uçakta, 17-25 Aralık kumpasını yürüten eski İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu, 17-25 Aralık dinlemelerini yasa dışı gerçekleştiren eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amiri İbrahim Şener ile ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz’un da bulunduğunun tespit edildiği kaydediliyor.

Metin Topuz, Yakub Saygılı, Yasin Topçu ve İbrahim Şener’in, 20 Eylül-1 Ekim 2012 tarihlerinde New York Güney Bölgesi Başsavcılığında mali suçlar ve uyuşturucu suçlarıyla görevli savcılarla görüşmeler yaptıklarının tespit edildiği kaydedilen iddianamede, 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarında o dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Müdür Yardımcılığı görevlerini yürütmekte olan ve kumpas 17-25 Aralık soruşturmalarında görev alan müdürlerin katıldığı bu toplantıdan yaklaşık 1 yıl sonra kumpas soruşturmalarının operasyona dönüştürüldüğü vurgulanıyor.

İddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2017 yılında söz konusu iki kumpas soruşturması ile ilgili olarak New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında 17 Aralık operasyonu olarak anılan soruşturma evrakının fezlekesinin birebir kopyası kullanılarak ve aynı suçlamalar ileri sürülerek dava açıldığı anımsatılıyor.

Yakub Saygılı’nın ise söz konusu seyahat sırasında (Topuz’un da iştirak ettiği) bilgisayarını kaybettiğini iddia ettiği ancak kaybolan tablet bilgisayarın ziyarette ilgili muhataplara verildiği belirtilerek, ”Bu suretle de daha sonra ABD ülkesinde açılan davaya da esas teşkil etmek suretiyle o tarihe kadar ele geçen usulsüz deliller ve tespitlerin yurt dışına kaçırıldığı anlaşılmıştır. Bu suretle de Metin Topuz’un casusluk eylemlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.” deniliyor. 

Süreç

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yabancı uyruklu ve misyon görevlilerinin FETÖ’nün 17-25 Aralık 2013’teki yargısal darbe teşebbüsü ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davalarda yargılanan eski polis müdürleri ve askerler ile firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatlarına ilişkin soruşturma başlatmıştı.

Bu çalışma sonucunda ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz, eski polis müdürleri ve eski savcı Öz ile de irtibatının ortaya çıkması üzerine gözaltına alınmıştı. 

Topuz, emniyetteki işlemlerinin ardından 4 Ekim 2018’de İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince ”anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, ”devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek” ve ”Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından tutuklanmıştı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X