Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı’nın ardından yayımlanan bildiride, “Özellikle Suriye’de etkin olan devletlerle varılan mutabakatlara rağmen, İdlib başta olmak üzere Suriye’nin çeşitli bölgelerinde güvenlik güçlerimizi ve sivil halkı hedef almaya devam eden terör saldırılarına karşı gereken ilave tedbirleri alma konusundaki kararlılık bir kez daha vurgulanmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki MGK Toplantısı’nın ardından yayımlanan bildiride, milli güvenlik açısından önem arz eden iç ve dış meselelerin etraflıca ele alındığı, 2019’un güvenlik değerlendirmesinin yapıldığı ve 2020’de meydana gelmesi muhtemel gelişmeler ve bu kapsamda alınabilecek tedbirlerin müzakere edildiği kaydedildi.
Türkiye’nin milli birlik ve beraberliği ile bekasını tehdit eden PKK/KCK-PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurul’a bilgi sunulduğu belirtilen bildiride, Türkiye’nin güney sınırlarını koruma, sınırları ötesindeki dost ve kardeş toplulukların güvenliğini sağlama, bölgede kalıcı istikrarın tesisine katkı verme konularındaki hassasiyetin altı çizildiği vurgulandı.
Bildiride, Türkiye’nin özellikle Suriye’de etkin olan devletlerle varılan mutabakatlara rağmen, İdlib başta olmak üzere Suriye’nin çeşitli bölgelerinde güvenlik güçlerini ve sivil halkı hedef almaya devam eden terör saldırılarına karşı gereken ilave tedbirleri alma konusundaki kararlılığın bir kez daha vurgulandığı belirtildi.
Libya’nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunarak ülke sathında barış ve huzurun tesisi yönünde, Birleşmiş Milletler tarafından tanınan milli mutabakat hükümetinin desteklenmeye devam edileceği vurgulanan açıklamada, “Tüm ülkeler kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi çabalarını desteklemeye davet edilmiştir. Türkiye’nin, Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin yanında, Libya halkı ile olan 500 yıllık dostluğunun bir gereği olarak bu ülkede güven ve istikrarın hakkaniyete dayalı bir şekilde yeniden sağlanması hususunda her alanda üzerine düşen sorumlulukları yerine getireceği belirtilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
ABD ile İran arasındaki gerginlikten duyulan endişenin dile getirildiği belirtilen bildiride, barış ve istikrarın korunması için taraflara yapılan sağduyu ve itidal çağrısının tekrarlandığı, başka ülkelerin iki aktör arasında çatışma alanı haline getirilmesinden kaçınılması gerektiği kaydedildi.
Somali’de gerçekleştirilen ve aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan terör saldırılarının lanetlendiği ifade edilen açıklamada, “Dost ve kardeş Somali halkının yanında olduğumuz bir kez daha teyit edilmiş, huzur, güven ve refah ortamının tesisi yönündeki desteğimizin sürdürüleceği ifade edilmiştir.” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, “ABD yönetiminin İsrail-Filistin ihtilafına ilişkin yayımladığı planın, Filistin ve Kudüs’e yönelik işgal, yıkım ve baskı politikalarını meşrulaştırmayı hedefleyen bir ‘ilhak planı’ olduğu vurgulanmış, çözümün ancak 1967 sınırları esas alınarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve bitişik bir Filistin devletinin kurulması ile mümkün olduğu ifade edilmiştir.” değerlendirmesi yapıldı.
Elazığ ve Malatya’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen depremin ardından alınan tedbirler ve arama-kurtarma faaliyetleri hakkında Kurul’a bilgi sunulduğu belirtilen bildiride, bu bağlamda Türkiye’nin afete hazırlık çalışmalarının yeniden değerlendirildiği de vurgulandı.
AA