MHP’den seçim barajına ilişkin yeni açıklama

MHP’li Semih Yalçın, Devlet Bahçeli’nin yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi şeklinde bir yaklaşımı olmadığını söyledi.

MHP’den seçim barajına ilişkin yeni açıklama

MHP’den Devlet Bahçeli’nin yüzde 10 seçim barajına ilişkin açıklamalarıyla ilgili bir değerlendirme geldi. 

TBMM’de parlamento muhabirleriyle kahvaltıda bir araya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bahçeli’nin seçim barajına ilişkin açıklamalarının gayet net olduğunu, bu nedenle yoruma gerek olmadığını kaydetti.

Başbakan Binali Yıldırım’ın Bahçeli’nin açıklamalarını doğru anladığını kaydeden Yalçın şöyle konuştu: 

“Başbakan genel başkanımızın size verdiği demecinde söylemeye çalıştığını gayet doğru anlamış. Genel başkanımızın sözleri gayet açık yoruma gerek yok. Orada söylediğimiz uyum yasalarının bir an evvel gelmesi 2019 hazırlığının da bir an evvel bitirilmesi. Bu hazırlık yapılırken bir erken seçimin söz konusu olmaması. Şu ana kadar İktidar temsilcilerinin hiçbirinde erken seçim işareti görmedik. Haliyle biz de doğru biliyoruz. Sebebi önce büyük bir sistem değişikliği gerçekleşecek ve buna iki yılımız var. Bu sürede anca yetişir düşüncesi içindeyiz.

Bunlarla uğraşırken yeni bir erken seçime ihtiyaç duyulacağını zannetmiyoruz. Doğru bulmuyoruz. Zararlı olur hatta. Kurumları, müesseseleri bu yeni düzene alıştırmalı oturtmalıyız, paralel hale getirmeyiz. Dolayısıyla baraj konusunda da sayın başbakanın ifadeleri doğru. Bir an evvel bir araya gelip bütün siyasi partiler bakın orada da bir ayrım söz konusu değil uyum yasaları ve yasalar içindeki seçim, siyasi partiler ve bu konuları bir araya getirip bunu tartışacağız.”

“YÜZDE 10 BARAJ DÜŞSÜN DİYE BİR YAKLAŞIM YOK”

“Sayın genel başkanımız 5 mi, 7 mi olur, yoksa 10’da mı kalır derken işte bu tartışmaya işaret ediyordu. Söylemeye çalıştığımız bu. Yoksa direk yüzde 10 barajı düşsün şekliyle bir yaklaşım biçimi yok” diyen Yalçın, şunları söyledi:

“Ama ona sıcak bakma var, doğru. Fakat yüzde 10’nun devamına da sıcak bakma var. Ortak akıl nerede oluşuyorsa ona göre hareket etmek istiyoruz. Yüzde 10’un acısını en fazla çeken bir siyasi partiyiz biz. Bu yüzden ittifak da yaptık. 91’deki ittifakı hatırlıyorsunuz. 2002′ de baraj altı kaldık. Acısını biz çektik ama bu temel gerçeğe rağmen MHP’nin teröre bulaşmış siyasi unsarların meclise girmemesi ve yönetimde istikrarın sağlanması adına sıcak baktı ve belli zamanlarda destekledi. Bunun gerçekleşmediğini gördük sonra. Kah ittifak kah bağımsız olarak meclise girdi bu unsurlar. Bu durumda yüzde 10 barajının anlamı kalmıyor. O zaman tartışalım diyoruz hadise bundan ibaret. “

“KAFAMIZDA ÇOK ŞEY VAR AMA…”

Uyum yasaları çalışmalarını iktidarın siyasi partilere sunmasının ardından görüş ve düyüncelerinin masaya yatırılacağını bildiren Semih Yalçın şunları kaydetti:

“Seçim kanunu hususunda da, siyasi partiler kanunu hususunda da MHP’nin bir birikimi ve hazırlığı vardır. Bu hazırlık karşıdan gelen teklife göre masaya yatırılır. O noktadan itibaren MHP görüş ve düşüncelerini ifade eder. 48 yıllık siyası partinin hazırlıklı olmamasını tartışmaya gerek yok. Tavrımız düşüncelerimiz var. 35 milletvekili olan siyasi hareketiz. Normal şartlarda konuşulduğu üzere uyum yasalarını siyasi partilere sunacak ve diğer partiler görüşlerini aktaracak. Genel başkanımız da bir an evvel uyum yasaları gelsin derken bunu kastediyor. Kafamızda çok şey var hazırız. Ama siyasi iktidar ne diyecek onu görmemiz lazım. “

“D’HONDT SİSTEMİNDE DE ZARAR GÖREN BİZ OLDUK”

Semih Yalçın seçim sistemlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Dar- daraltılmış bölge: Gelecek olan teklifi görmeden fikirlerimizi beyan edemeyiz. Bir öngörü olması söz konusu değil bu nedenle. Bugüne kadar yapmadık . Arka planda zihnimizde çalışmalarımız var. MHP seçim sistemlerini tek tek ele aldı değerlendirdi, ben de kendimce çalışmalar yaptım. Ama bunlar masaya çıkmadı daha. Masaya çıkabilmesi için karşının ortaya koyacağı fikri görmek lazım. Dar bölge, daraltılmış bölge, milli bakiye, en yüksek oranlı seçim sistemi, D’Hondt da mı kalalım, barajlı barajsız mı kalalım. Meclis yapısında da baraj olacak mı olmayacak mı ona bakmak lazım. Dar bölge sistemi temsilde adaleti sağlıyor mu?. D’Hondt da durum ne. Kendi partimizden örnek vereyim: D’Hondt sistemi yıllardır uygulandı ama bu sistemde de zarar gören biz olduk. En çok oy alan yada ikinci sıradakine yarıyor. Daha sonra gelenle aldıkları oy oranında temsil edilmiyorlar. Yüzde 13 aldığımız yerde yüzde 9 ile temsil ediliyoruz. 

Barajdan da kaynaklanıyor. Seçim sistemini eğer değiştireceksek temsilde adalet nasıl gözetilir bunu düşünmemiz lazım. Türkiye milletvekilliği daha yeni anayasa mahkemesinden döndü. Daha köklü bir değişiklik yapmak suretiyle siyasi partileri kamuoyunu ikna edecek çözüm bulmak daha akıllıca olmaz mı? “

“DAR BÖLGE TÜRKİYE’NİN BÜNYESİNE UYGUN BİR SİSTEM DEĞİL”

Dar bölge sisteminin Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir sistem olmadığını belirten Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı: “Dar bölge dediğiniz sistem Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir sistem değil. Bölgede birinci gelenin dışındaki bütün oylar çöpe gider çünkü çoğunluklu sistemdir bu. Arta kalan oyları siz mecliste temsil edemeyeceksiniz. O zaman temsilde adalet orada sağlanmaz. Kaldı ki dar bölge sisteminde mezhepçilik, etnik yapı. Ağalık. Vesaire birçok unsur devreye girer. Bir vekilin çıktığı bölgede etkin olan zengin bilge para dağıtarak seçimi kazanabilir. Veya Alevilik, Sünnilik bunlar devreye girer, Tarikat anlayışı devreye girebilir. Bu tip mahsurları var. Dar bölge sistemi Türkiye’nin bünyesine uygun bir sistem değil. Bunu kaldıracak durumda değiliz. Diğer sistemler içinde örnek olarak veriyorum temsilde adaletin en iyi sağlandığı toplumdaki her kesimin temsil edildiği yapı var. Geçmişte Türk siyasetinde uygulanmıştı. Kastetteğim milli bakiye sistemi. Yanlış anlaşılmasın, bunu getirelim demiyorum.Temsilde adalet bunda sağlanıyorsa o en yüksek bakiye sisteminde sağlanıyorsa buna siyasi partiler oturup karar versin.”

“DEMOKRASİ İÇİNDE BU YAPILABİLİR”

Semih Yalçın, siyasi partilerin ittifaklarına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: “Siyasi partiler haklı verdikleri sözlerden vazgeçerek ittifak yaparsa doğru da olmaz. Nasıl bir ittifak: O zaman senin farklı bir parti olma özelliğin ortadan kalkıyor. Böyle bir ittifak diğer partinin içinde kaybolmasına neden olur. Kendi kimliğinle yapını muhafaza ederek bir ittifak oluşturuyorsan demokrasi içinde bu yapılabilir. “

“DAHA KURULMADAN PARÇALANMAYA BAŞLADILAR”

Semih Yalçın, İyi Parti’nin 2019 Genel Seçimlerinde oy oranının yüzde 20’yi bulacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine “Bizim için değerlendirme dışındalar. 2019 seçimlerinde göreceğiz yüzde 1’mi yüzde 20’mi? Daha kurulmadan parçalanmaya başladılar” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X