Moody’s’den seçim açıklaması

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, “Kısa vadede sonucun, azınlık hükümeti ya da koalisyon hükümeti oluşturulmasından kaynaklı daha fazla politik belirsizliğe neden olma olasılığı var” açıklaması yaptı.

Moody’s’den seçim açıklaması

Moody’s değerlendirmesinde 2014’te başlayan 14 aylık seçimlerin sırasıyla tamamlandığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

 

“Sonuç Türkiye için kredi negatif. Çünkü kısa vadede sonucun, azınlık hükümeti ya da koalisyon hükümeti oluşturulmasından kaynaklı daha fazla politik belirsizliğe neden olma olasılığı var. Koalisyon hükümeti ya da azınlık hükümeti seçenekleri toplamda istikrarsız ve erken seçim kararı almaya yatkın olabilir. Sonuç, dış hassasiyetleri azaltacak, yatırım iklimini geliştirecek ve ekonomik büyümeyi yeniden harekete geçirebilecek ekonomi politikalarının uygulanmasında gecikmeye neden olabilir. AK Parti’nin parlamentoda 258 milletvekiliyle temsil edilecek olmasının öngörülebilir süre için başkanlık sistemine doğru ilerleyişin ertelenmesine neden olacak. Seçim, farklı seslere ve çeşitliliğe parlamentoda yer verdi. Türkiye’nin kurumsal gücünü ve diğer unsurların eşitlenmesini, Türkiye’nin kurumlarına yatırımcının güvenini destekleyecektir. Eşit şekilde, daha yakın gelecekte seçim sonuçları Türkiye’de son 13 yıldır tek parti çoğunluğunun yönetiminin yerini daha fazla belirsizliği olan azınlık hükümetine ya da çoklu koalisyona bırakacağına işaret ediyor. Bu durum doğası gereği daha az istikrarlı olacaktır.”

 

Anayasa gereği 45 günde güven oyu alabilecek bir hükümetin kurulamaması halinde erken genel seçime gidilebileceği vurgulanan açıklamada, “İki senaryodan birisinin oluşması olası. AK Parti ya azınlık hükümeti kurarak ele alınan konular bazında diğer partilerin desteğini alır ya da MHP veya HDP ile koalisyon kurar. Buna rağmen, AK Parti’nin azınlık hükümetinin ya da AK Parti’nin liderliğinde kurulacak bir koalisyon hükümetinin sınırlı süresi olan, kırılgan hükümetler oluşturacağını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

 

Her iki senaryonun da gerçekleşmesi halinde bile Türkiye’nin 2019 yılından önce erken genel seçime gitmesinin yüksek olasılık olduğu belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

 

“Seçim sonuçlarından kaynaklı politik istikrarsızlık nedeniyle, iç tasarrufu artırmayı, istihdam piyasasının esnekliğini yükseltmeyi, enerji bağımlılığını azaltmayı hedefleyen yapısal reformların hızının kesilmesi olası. Politik istikrarsızlık yatırımcı güvenini etkileyebilir. Türkiye’ye sermaye akışı 2014 yılının sonu itibariyle bir önceli yıla kıyasla 30 milyar dolar azaldı. 2015 yılının başından bu yana, TL ABD doları karşısında yüzde 14 değer kaybederek, değer kaybında Brezilya Real’inden sonra ikinci sırada yer aldı.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X