CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’u, Nişantaşı’ndaki evinde ziyaret etti.

İnce, Cindoruk’un Nişantaşı’ndaki evine TBMM Başkanvekili Yaşar Tüzün, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Milletvekili Fikri Sağlar ve Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli ile birlikte geldi.

Muharrem İnce’yi kapıda eski bakanlardan Ufuk Söylemez karşıladı. Basına kapalı yaklaşık bir saat süren ziyaretin ardından İnce ve Cindoruk, dışarıda bekleyen gazetecilere açıklama yaptı.

İnce, çok politik bir çocuk olduğunu, genç yaşlarda siyasete ilgi duyan biri olarak kendisinin Ecevitçi, babasının ise Demirelci olduğunu dile getirdi.

Bu konuda 13-14 yaşından itibaren babasıyla hep bir tartışma içinde olduklarını anlatan İnce, bugün rahmetli babasının mensubu olduğu siyasi hareketin duayenlerinden, bir büyük ustanın evine ziyarette bulunduğunu ifade etti.

Cindoruk’un tavsiyelerini dinlediklerini aktaran İnce, “Türkiye’de önemli hizmetleri bulunmuş deneyimli bir siyasetçiden bilgiler aldık. Tecrübelerini dinledik, hayır duasını aldık.” dedi.

Hüsamettin Cindoruk ise 1958 yılında Rahşan Ecevit’in babası, önemli bir ekonomi profesörü olan Namık Zeki Aral’ın avukatlığını yaptığını anlattı. Aral’ın, hükümeti tenkit eden bir yazısından ötürü ağır ceza mahkemesinde yargılandığını belirten Cindoruk, Ecevit’in de kayınpederine şefkat gösteren ince ruhlu bir adam olduğunu, ona mensup birisiyle birlikte olmaktan da mutluluk duyduğunu ifade etti.

Cindoruk, 1960, 1971, 1980 askeri darbelerini yaşadığını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu darbelerin mağduruyum, tutuklandım. Askeri idarelerle kavga ettim, başıma gelmedik iş kalmadı. Doğru ama şöyle bir düşünüyorum ne 1960 ne 1971 ne de 1980’de darbeyi yapan generaller, tek başlarına iktidar olmayı hesap etmediler. Hatta parlamenter rejime karşı ihtilal yaptıkları halde, parlamentoları açtılar, güçlendirdiler ama tek başlarına cumhurbaşkanı olmak, başkanlık sistemini getirmek gibi bir yola sapmadılar. İlk defa sivil bir darbe ile karşı karşıyayız. Bugünkü Cumhurbaşkanımız, tek başına partisinin programında yazılı olmadığı halde bir başkanlık sistemi getiriyor.

Tecrübelerime dayanarak söylüyorum, bu başkanlık sistemi demokratik değildir. Bu bir maceradır. Bu, Afrika sistemi bir başkanlık sistemidir, Habeşistan modelidir. Buna benzer model sadece Habeşistan’da ve Afrika’nın bazı küçük devletlerinde var. O nedenle tutulması zor. Cumhuriyeti savunan, cumhuriyeti kuran ve cumhuriyeti yaşatan herkesin bu rejime karşı elinden gelen gayreti göstermesi gerekiyor.”

Muharrem İnce’nin önemli bir görev yaptığını, Türk halkının kahramanı olduğunu dile getiren Cindoruk, “Ben onu Macron’a benzetiyorum. Macron’u nasıl Fransa halkı benimsediyse, Türk halkı da Muharrem İnce’yi benimsedi, tuttu. Onunla bir kurtuluş yolu bulacağımıza inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan da ısrarından vazgeçmesini, tecrübeli bir ağabeyi olarak rica ediyorum. Ama o belli bir yola girmiştir, o macerayı durdurmak görevi Türk halkına düşüyor. Bu bir seçim değildir, bu bir referandumdur. Türk halkı, bu devleti kuran Meclis’ten vazgeçecek veya vazgeçmeyecek. Bu referandum, bunun dışındaki bütün izahlar yanlıştır. Sayın İnce’nin ziyaretini vesile ihdas ederek bu fikirlerimi söylüyorum. Allah memleketimizi bu maceradan korusun.” diye konuştu.

Yabancı medya kuruluşundan bir gazetecinin “Seçim ittifakının seçim için faydası olacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna İnce, “Faydasız bir şey yapar mıyız? Niye yaptık. Tabii ki olacak. Merak etmeyin kazanacağız.” yanıtını verdi.