DERYA DEMİR
Mülkiyeliler Birliği Demokrasi Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’nin seçim güvenliği ve adaleti masaya yatırıldı. Seçim güvenliği önerilerinin sunulduğu raporun öne çıkan başlığı ise seçim kanununda yapılan bazı değişikliklerin vatandaşta yarattığı endişe oldu.
Rapor detaylarını anlatan Mülkiyeliler Birliği Bursa Şube Başkanı Naci Damar, “Bu raporu hazırlamamızdaki amaç Türkiye’deki demokratik siyasal düzene geçişe katkı sağlamak.
Bu amaçla 50’ye yakın sivil toplum kuruluşu, akademisyen ile kurum temsilcilerinin katılım gösterdiği çalıştayda detaylı bir rapor hazırlayarak Türkiye’nin seçim güvenliğini ve adaletini ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİKTE 113 ÜLKEDEN 101’İNCİ
Hazırlanan raporda, seçimleri izleyen Uluslararası seçim değerlendirme kuruluşlarının da raporlarına yer verildi. Türkiye, World Justice Project’in raporuna göre hukukun üstünlüğü ölçütleri baz alınarak 113 ülke arasında 101’inci sırada yer buldu.
Raporda, seçim güvenliği noktasındaki anayasal düzeydeki sorunlar da ele alındı. Buna göre 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerde İçişleri, Ulaştırma ve Adalet bakanlarının görevden ayrılıp yerlerine bağımsız isimlerin gelmesi zorunluluğu kaldırılarak yürütmenin müdahalesine açık bir seçim uygulamasının yolunun sonuna kadar açılması, seçim kanunundaki değişikliklerin en az bir yıl geçtikten sonra uygulanması gibi hususların anayasal sorunları oluşturduğu ifade edildi.
SANAL SEÇMEN ÜRETİLEBİLİR
Mevzuat düzeyi alanında da birçok sorunu masaya yatıran rapor ile yoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanması beklenen taşımalı ve birleştirilmiş sandık sisteminin sakıncalı olduğu açık bir şekilde ortaya kondu.
Seçim çevrelerinin, bir parti ya da ittifak lehine değiştirilmesinin seçim adaletine gölge düşürdüğü anlatılan raporda, ittifak yasasında çok fazla muğlak madde bulunduğuna vurgu yapıldı. Önceki seçimlerde sadece sandık kurulu tarafından çağrılabilen kolluk kuvvetinin herhangi bir vatandaş tarafından çağrılabilmesi, sandık başkanlarının sadece kamu kurumlarından atanması da vatandaşlarda endişeye neden olduğu raporun içerisinde yerini aldı.
İttifak yasasına göre düzenlenen oy pusulaları aracılığıyla nasıl oy kullanılacağı hakkında seçmenlerin büyük bir bölümünün hala yeterli bilgi sahibi olmadığı da rapora giren hususlardan oldu. Raporda, SEÇSİS yazılımının tamamen kapalı kutu durumunda olması, dış denetime kapalı bulundurulmasının özellikle sanal seçmen üretmeye müsait olduğunun altı çizildi.
GÜVENLİK ENDİŞESİ HAKİM
Uygulama alanında da birçok sorunun yer aldığı belirtilen raporda, yurttaşlarda özgür oy kullanım ve doğru oy sonucu noktasında çekinceleri de ortaya koyuldu.
Özellikle birleştirilmiş sandıkların korucu köylerinde kurulma ihtimalinin yüksek olması ile iktidar partisi dışındaki partilere ve Cumhurbaşkanı adaylarına oy verecek seçmenlerde bir güvenlik endişesi yaratabileceği kaygısına da dikkat çekildi.
Çalışmada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde seçim günü kolluk kuvvetlerinin Genel Bilgi Toplama (GBT) kontrolü yapacağı söylentisinin yayılması da seçim için yola çıkanların tutularak oy kullanmasının engellenmesi riskinin bulunduğu da ifade edildi.
OHAL KALDIRILMALI
Raporda, seçimlerin adil ve güvenli yapılabilmesi için çözüm önerileri de ortaya konuldu. Buna göre, OHAL’in derhal kaldırılması gerektiği, seçimlerin güvenli bir ortamda yapılmasının esas olarak devletin görevi olduğunun hatırlatılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Yüzde 10 barajının tüm partiler için kaldırılmadığı takdirde eşit oy ilkesinin zedeleneceğini beyan eden bir anayasal siyasetin savunulması gerektiği belirtildi.
Mühürsüz pusulaların ihmalden mi yoksa kasten mi mühürlenmediğini tespit edecek ölçütlerin YSK tarafından açıkça belirlenmesi gerektiği anlatılan raporda, taşınması ve birleştirmeli sandıklarda uygulamada mesafe en fazla 5 kilometre ile sınırlandırılması gerektiği de öneriler arasında yer buldu.