Milletvekili aday adaylığı sebebiyle görevinden istifa eden Numan Şeker, Memur-Sen tarafından düzenlenen veda toplantısında teşkilatla bir araya geldi.

Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanlığı görevinden AK Parti saflarında milletvekilliği aday adaylığı sebebiyle istifa ederek ayrılan Şeker, milletten ve haktan yana sendikacı olarak gösterdiği duruşunu farklı bir kulvar olan siyasette sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Şeker, “Bu bir veda ya da son değil, bir başlangıçtır” dedi.

10 yıl zarfında Memur-Sen üye sayısını 25 bine, Eğitim-Bir-Sen üye sayısını 10 bine çıkartarak Bursa’da önemli bir başarıya imza atan Şeker, “Yaklaşık 10 yıllık yoğun geçen sendika başkanlığı ve temsilciliği sürecinin ardından milletimizin yanında olduğuna inandığım AK Parti Hükümeti’nin iç ve dış mihraklara karşı sergilediği mücadeleye kayıtsız kalamadım. Bu nedenle büyük bir onur ve sevda ile yürüttüğüm sendika başkanlığı ve temsilciliği görevimden milletvekili aday adaylığı gerekçesiyle istifa etmiş bulunuyorum” diye konuştu. 

Sendikadaki vazifeleri döneminde her zaman Hak’tan, hakikatten ve mazlumdan yana olduğunu belirten Şeker, “Bu anlamda Memur-Sen kurucusu değerli büyüğümüz merhum Mehmet Akif İnan’ın başlattığı bu büyük mücadelenin onuruna yakışır şekilde duruş göstermeye gayret ettik. Genel merkezimiz ve genel başkanımız ile özellikle ülkemizin yürümekte olduğu demokrasi yürüyüşünde dimdik durduk ve tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Memur-Sen camiası olarak her zaman mazlum ve mağdurların yanında yer alma adına Suriye, Myanmar, Pakistan, Gazze, Doğu Türkistan ve daha birçok bölgeye özellikle İHH eliyle her türlü maddi ve manevi yardımlarımızı ulaştırdık” dedi.

Türkiye’nin özellikle AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren başlattığı yenilikçi hareket ile hayal dahi edilemeyecek bir çizgiye ulaştığını ifade eden Şeker şunları söyledi: 

“Şu anda Cumhurbaşkanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye; dış siyaset, ekonomi, kalkınmanın yanı sıra demokrasi, özgürlük ve insan hakları konusunda büyük bir aşama kaydetti. AK Parti öncesinde kabuğuna çekilmiş, dünya nezdinde var olan itibarını yitirmiş, ‘hasta adam’ adı ile anılan Türkiye, AK Parti iktidarı sonrasında bölgesinde olan bitene kayıtsız kalmayan, gelişen ve bu gelişmeyi gerçekleştirirken de ecdadının izinde mazluma sahip çıkan dünyanın önemli bir aktörü haline geldi. Mısır’da gerçekleştirilen darbe ve Adeviye Meydanı’ndaki sivil Müslümanlara yönelik katliamı kamuoyunun gündeminde tutmak adına öncülüğünü yaptığımız Rabia Platformu, dünyada yaşanan zulümleri ve antidemokratik uygulamaları kınado. Sesimizi yükseltmek için Bursa’da 72 sivil toplum örgütünden oluşan gönüllü kuruluşlar platformuyla, cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde ‘çatı aday’ adı altında milletimize oynanan küresel oyunu bozmak, gözler önüne sermek ve milletin adamı olduğuna inandığımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemek adına sözcülüğünü yaptığımız Milli İrade Platformu ile AK Parti iktidarının büyük bir cesaret ile ortaya koyduğu kardeşlik projesi olan çözüm sürecini var gücümüzle destekledik.”