KALEM
Basit, sade, ilk bakışta oldukça iddiasızdır KALEM. Derinleştikçe cinsi (kurşun, tükenmez, dolmakalem…), rengi (siyah, kırmızı, sarı, mavi…) ve maddi değeri ne olursa olsun adeta “İNSAN”ı temsil eder.
Kalem; yazar, iz bırakır, çizer, karalar, resmeder, vurgular, nokta koyar, imzalar, dokunur… Esere, hazineye dönüşür yazıp çizdikleri. Kalem kaş oldu mu aşk olur; kalem kırıldı mı, ömür biter.
Kalem; Başlangıçtan günümüze ve dünyanın sonuna kadar bütün ilimlerin ve en önemlisi vahyin aktarılmasının sembolü olmuştur. Dünya sonrasında da tüm yapıp ettiklerimizin şahidi, yazarıdır.
Fazla veya eksik yazmaz, neyse o, onun yazdığı defter, hayatımızın defteri, karşımıza çıkacak ve okunacaktır. İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre yaratılan ilk mahlûktur kalem.
Kitab-ı Mübîn’in âyetlerine göre Allah, kalemle yazmayı öğretmiş (Alak:4), kaleme ve yazdıklarına yemin etmiştir (Kalem:2). Sûrenin adıdır Kalem. Kur’ân’a göre yeryüzündeki tüm ağaçlar ve bir o kadarı daha kalem, tüm denizler ve bir o kadarı daha mürekkep olsa dahi bunlar Allah’ın kelimelerini yazmaya yetmez (Kehf:109, Lukmân:27). Hadis-i şeriflerde kalem “kader ve sorumluluk” anlamında kullanılmıştır.
Ayet ve hadislere göre “kalem”in Allah’ın ezelî ilmini, kudretini, hüküm ve hikmetini ifade ettiği görülür.
Divan Şiiri’nde kalem; bazen bülbül, bazen kumru, bazen şeker, bazen mızrak olmuştur. Hikmet pınarından âbı hayat gibi akan, dinleyene hayat bağışlayan sözler, kalemden geçer. Mânâ pazarında sözün kıymetini belirleyen kalemin dünyasıdır. Mânâ sahrasında söz askerlerinin önünde alem (sancak) gibi en önde gider kalem!
Ecdadımız kullanılamayacak kadar küçülen kalemleri ve açılırlarken çıkan yongalarını ayakaltı olmayan bir yerde toprağa gömmüştür hürmetinden.
Şemsi Tebrizî’nin kalemi Rabbine dilekçe olur: “Dilini kalem et, gözyaşını mürekkep. Bir duyan ve gören var elbet; yeter ki istemesini bil. Dua et!”
Kâh kılıcın karşısındaki üstünlüğü münazaralara konu olmuş; “kılıç mı kalem mi?” sorulmuş. Bu ikisi ne zaman çatışsa ya kan gövdeyi götürmüş, ya düşmanlık ve ihanet cezasız kalmış, adalet hâsıl olmamıştır. Ne zaman asker, idare, ilim ve hukuk (kılıç ve kalem) müttefik olmuş, âleme örnek MEDENİYET hâsıl olmuştur.
Dikkat! Kalemler yazıyor ahirette karşımıza çıkacak deftere yazıyor.
Bedriye Yılmaz
Bursa İl Müftülüğü
***
YUNUS MEKTEBİ
Gel varalım Muhammed’e
İbrahim peygamber Halil, nazar kıldı ona celil,
Kalduk beryelerde zelil, gel varalım Muhammed’e.
Mekke’nin ortası kara, hem nazar itdüm dört yara,
Aşık oldum peygambere, gel varalım Muhammed’e
Ab-ı Zemzem suyun içen, çok tevbe istiğfar eden,
Ol habibin nurun gören, gel varalım Muhammed’e
Muhammed yatur nur ile, çevresi dolu hur ile,
Varan doyusar nur ile, gel varalım Muhammed’e
Yunus eydür ma’budum, fena dünyadan el yudum,
İki cihanda muradum, gel varalım Muhammed’e
***
KIRK AMBAR
BALTAYI BİLEMEK
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.
Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: “Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin.
Bu işin sırrı ne?”
İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:
” Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.
“Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz yanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Delhi’deki ünlü tapınakta Sokrat’ın şu sözü yer alır: “İnsan Kendini Tanı.” Kendini tanımak, şu anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.
***
ÇOCUK VE DEĞER
***
NE OKUYALIM?
HADİSLERLE EVLİLİK
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’nın halk kitapları arasında yer alan ‘Hadislerle Evlilik’ isimli eser 136 sayfadan ibaret olup komisyon tarafından kaleme alınmıştır.
Dinimizin evliliğe bakışını ve ona yüklediği değeri bilmek, ailenin üzerinde yükseldiği ahlâkî ilkeleri öğrenmek, aile hayatımızı yeniden gözden geçirip düzenlememize yardımcı olacak, yeni bir aile kuracak olanlara ufuk açacaktır.
***
Bir Ayet
Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. ﴾Bakara, 2/254﴿
***
Bir Hadis
“Bir Müslümanın din kardeşine üç günden fazla küs durması, (ve bu şekilde) karşılaştıklarında birbirlerinden yüz çevirmeleri helâl olmaz. Bunların en hayırlısı, önce selâm verendir.” (Buhârî, İsti’zân, 9)
***
Bir Dua
“Allahım! Gidip ebedî yaşayacağım ahiret hayatımı benim için hayırlı eyle. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle. Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.” (Müslim, Dua, 71)
***
Bir Öneri
Durup düşünün durmayan dünyada, nereye bu gidiş?…
***
Astım hastalarının oksijen spreyi kullanmaları orucu bozar mı?
Akciğer hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulaştığı konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz.
***
21 Mayıs 2019 Salı- Hicrî 16 Ramazan 1440
İmsak: 03:50
Güneş: 05:37
Öğle: 13:05
İkindi: 17:01
Akşam: 20:24
Yatsı: 22:03
***
Bu sayfanın içeriği Bursa il Müftlüğü Gençlik koordinatörlüğü tarafından hazırlanmıştır.