Zarafet, nezaket, incelikle davranmak, karşımızdakinin emanet olduğu bilinci ile üslubumuzu düzenlemek, kelimelerimizi seçmek, davranışlarımızla bunu yansıtmaktır. Her tavrın bir zarafeti vardır; oturmanın, kalkmanın, çalışmanın, bir işi yapmanın, sosyal ilişkilerin ve en incesi söz söylemenin… Gönüldeki zarafet dışa yansıdıkça hayat güzelleşir. Nezaketin ince ince dokunduğu yer ailemizdir. Ailemiz acısıyla tatlısıyla ömür yolculuğunda bize eşlik edenlerdir. Eşimiz huzur kaynağımızdır. Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “ Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır”. Bizler eşimize olan sevgimizin Allah tarafından kalbimize yerleştirildiğinin fark edersek, huzur kaynağımız olan eşimize de bu bakış açısıyla davranır, onun hayrını, rahatını, hukukunu korumak için çaba harcarız.

Nezakete, hoşgörüye, en özenli sevgi ve saygı davranışlarına layık olan, ailemizdir. Bu yüzden Peygamber Efendimiz “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım” buyurmuştur.

Nezaket dilinde en önemli formül teşekkür etme sanatını bilmektir. Nazik bir eş, hayat arkadaşının hal dilinden anlar, yaşanılan emekleri sıradanlaştırmaz, teşekkürü hayat arkadaşına ifade ederken cömerttir. Böyle bir ailede eve ekmek getiren babaya her zaman teşekkür edilir, yemeği en güzel şekilde hazırlayan anne baş tacı edilir.

Evlilik sorumluk almaktır. Sorumluluğu artan kişinin haliyle yükü ve rolleri de artmıştır. Yorulan çiftlerin zaman zaman stresi artabilir. Stres artınca, sinirlilik hali kendini gösterebilir. Bu aşamada eşlerin öfke kontrolünün gerçekleştirebilmesi için anlayış ve nezaket şarttır. Peygamber Efendimiz (sav) eşlerle iyi geçinme hususunda bazı taktikler vermiştir. “Bir kimse eşine, kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir” buyurmuştur. Önemli olan eşimizin güzel özelliklerini görebilmektir.

Sevgili Peygamberimiz (sav)’in bu engin hoşgörü ve merhametine rağmen peygamber ailesinde de gerilimler ve çeşitli sıkıntılar olmamış mıydı? Bizzat Hz. Aişe anlatıyor. “Allah Resulü bir keresinde Ona şöyle demişti: “Ben senin benden memnun olduğunu ve bana kızdığını anlarım.” Hz. Aişe şaşırmış, Hz Peygamber’e bunu nasıl anladığını sormuştu. Allah Resülü: “Benden memnun olduğunda “Hayır, Muhammed’in Rabbi aşkına olmaz diyorsun”, bana kızdığında “Hayır, İbrahim’in Rabbi aşkına olmaz diyorsun.” demiştir. Bu söz üzerine Hz. Aişe’nin ona verdiği cevap çok zarif ve duyguludur. “Ey Allah Rasulü, Allah biliyor, ben sadece senin isminden uzak kalabilirim.” Bu hadisi şerifte Peygamberimiz (sav)’in eşinin stresli olduğu zamanı anladığını ve ona göre davrandığını görmekteyiz.

Peygamber Efendimiz (sav)’in aile ilişkilerine baktığımızda daima güler yüzlü, tatlı dilli, hoşgörülü ve yumuşak tabiatlı bir anlayışa sahip olduğu görülmektedir. Bu güzel tabloların muhatabı olarak bizlere düşen de güler yüzümüzü, güzel sözümüzü, anlayışımızı, takdir ve teşekkürümüzü ailemizden, cennet arkadaşımızdan esirgememektir.

Dr. Asude Coşkunsever
Nilüfer Müftülüğü

***

YUNUS MEKTEBİ

Bir sualim var sana

Bir sualim var sana ey dervişler ecesi,
Meşayih ne buyurur, yol haberi nicesi?

Dervişin dört yanında dört ulu kapı gerek,
Nereye bakar ise gündüz ola gecesi.

Küfrün okun atarken imanın vurma sakın,
Yelip sayasın gücün sebil ola hecesi.

Dört kapıdır kırk makam, yüz altmış menzili var,
O erene açılır vilayet derecesi.

Yunus işbu sözleri muhal diye söylemez,
Mana yüzün gösterir bu şairler kocası.

***

KIRK AMBAR

SABAH İSTİĞFARI

Bir sabah Allah dostlarından birisinin şiddetle kapısını vurup uykudan uyanması sağlanır. Güneşin doğmasına az kalmıştır. Yatağından doğrulur ve “Sen kimsin? Bu saatte benden ne istiyorsun?” diye sorar. Kapıyı vuran, “Ben inanmayacaksın ama şeytanım, senin güneş doğmadan önce sabah namazını kılmanı istiyorum. Hemen acele et!…” der.

Allah dostu şaşırır bu işe… “Sen hep şer peşinde koşarsın, niçin böyle bir hayra sebep olmak istiyorsun?” diye sorunca:

-“Evet, doğru, ama hatırlayacaksın geçen, bir defa seni meşgul ettim, gaflete boğdum ve sabah namazına kalkmanı engelledim. Fakat sen öyle bir pişmanlık gösterdin, öyle bir tevbe istiğfar ettin ki, sabah gafletinle beraber daha pek çok günahlarını da affettirdin. Bu işten ben zararlı çıktım. O yüzden şimdi acele et de, yine geç kalıp başıma iş açma” diye cevap verir.

***

ÇOCUK VE DEĞER

***

NE OKUYALIM?

PEYGAMBERİMİZLE 27 GÜN (Veda Haccı)

Eser, sevgili Peygamberimizin veda haccını, veda haccı esnasında neler yaşadığını ve nasıl hac yaptığını günlük olarak teferruatlı anlatan ve konusunda ilk olma niteliği taşıyan bir eserdir. Rıfat Oral’ın kaleme aldığı eserde Peygamberimizin (sas) hac yolculuğu, gün gün, ayrıntıları sahih kaynaklarla bezenmiş diyaloglarla okuyucuya adeta bir film tadında hissettirilmiştir. Kutsal topraklara ayak basmadan okunulası eserlerden biri olan bu eser gerçek fotoğraflarla da içerik ve görsellik açısından zenginleştirilmiştir.

***

Bir Ayet

Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir. ﴾Ra’d, 13/26﴿

***

Bir Hadis

“İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” (Tirmizî, Birr, 35)

***

Bir Dua

“Ey Rabbim gerek bana gerekse annebabama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat” (Neml, 27/19)

***

Bir Öneri

Hayatınızdaki en özel insanla görüşmeden önce nasıl hazırlık yapardınız? Aynı hazırlık ve heyecanla duaya yönelmeyi deneyebilirsiniz!

***

Kadınlar âdet döneminde oruç tutabilirler mi?

Kadınlar âdetli iken namaz kılmazlar, oruç tutmazlar. Âdetli kadının namaz kılmasının ve oruç tutmasının câiz ve sahih olmadığında, yani âdetin bu iki ibadetin edasına engel bir mazeret sayıldığında fakihler görüş birliği içindedir. Âdet süresince terk edilen namazların kazâ edilmeyeceği, oruçların ise temizlendikten sonra tutulacağı hususlarında da bütün mezheplerin görüş birliği vardır.

***

23 Mayıs 2019 Perşembe- Hicrî 18 Ramazan 1440

İmsak: 03.47

Güneş: 05.35

Öğle: 13.05

İkindi: 17.01

Akşam: 20.26

Yatsı: 22.06

***

Bu sayfanın içeriği Bursa il Müftlüğü Gençlik koordinatörlüğü tarafından hazırlanmıştır.