KULLUK AYNAMIZIN SİLECEĞİ: TEVBE
Nakıs varlığın, Subhan Allah karşısında kendisine çeki düzen verişinin adıdır tevbe. Hz. Âdem aleyhisselam’dan öğrendiğimiz en kıymetli hazinemiz. Düşsek de sürçsek de bize her daim açık olan bir kapının varlığından haberdar olan kimsedir tevbekâr. “ (Günahtan) pişmanlık duymak, tevbedir” (İbn Hanbel,1,433) buyuran Rasulullah (sas)’in ifade buyurduğu gibi pişmanlığı derinden hissedip, günahı büyük-küçük diye ayrım yapmadan pişman olmak da bir tevbe değil miydi?
Hal böyleyken günahlarımıza toptan tevbe etmeyi beklemek neden? Hata işlediğini fark eden kul, hemen ardından “Affet Ya Rabbi!” dese Rabbi onu geri çevirir mi? “Yine de Allah’a tevbe edip bağışlanma istemeyecekler mi? Oysa Allah bağışlayandır, esirgeyendir” (Maide/74) buyuruyor Rabbimiz. Hiç bekleme, hemen gel, toprağın üstündeyken gel. Günahlarım haddi aştı, diyerek şeytanın çelmesine takılmadan gel. Peygamberin veriyor müjdeyi: “Biriniz kaybettiği hayvanını bulduğu zaman ne kadar seviniyorsa, muhakkak Allah da sizden birinin tevbesine bundan daha çok sevinir.” (Müslim, Tevbe, 2)
Tevbelerimiz, şer yolda yürürken bizi durduran frenlerimizdir adeta. Günahlarımızla kararttığımız kalbimizi tevbelerimiz ile cilalarız. “Günahından tevbe eden kimse, günahsız kimse gibidir” (İbn Mace, Zühd,30) buyuran Âlemlerin Efendisi’ne (sas) kulak verir ve ümitsizliğin Müslümana yaraşmayacağını biliriz.
Kur’an-ı Kerim’in başlangıcında, daha ilk ayetinde Rabbimiz Rahman ve Rahim oluşunu bize hatırlatır. Ve dahi müteakip diğer pek çok ayette merhametine olan vurgusu devam eder. Yarattığı kulunu herkesten ve her şeyden daha iyi tanıyan Allah (cc) bilir kulunun bir düşüp bir kalkacağını, tevbe etmezse yeis içerisinde dünyasını ahiretini bedbaht geçireceğini. O engin merhameti ile çağırır bizleri: “Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.” (Araf/153)
Melek değiliz elbet, nefis taşıyoruz her birerlerimiz. Günahsız olmamızı murad etseydi öyle yaratırdı Rabbimiz. Günahsız değil ama günaha da düşse Rabbini unutmayan, tevbe cilası ile kalbini her daim parlatan kullardan olmamızı istedi. Pişmanlığını şeytanın sesiyle susturma, geç kalmadan gel. Tevbeyle gel. Kapı açık…
Esra Hızlı
Mudanya Müftülüğü
***
YUNUS MEKTEBİ
Ben bir acep ile geldim
Ben bir acep ile geldim, kimse halim bilmez benim,
Ben söylerim, ben dinlerim, kimse dilim bilmez benim.
Benim dilim kuşdilidir, benim ilim dost ilidir,
Ben bülbülüm, dost gülümdür, bilin gülüm solmaz benim.
Ne durum var, ne durağım, hiç yerde yoktur kararım,
Hakk’a münacat etmeğe, belli yerim olmaz benim.
Sor durduğum yeri bana, gelirsen gösterem sana,
Bir zerrece Hak’tan ayrı, gözüm nesne görmez benim.
Tur dağında bir tecelli, gör Musa’ya neler kıldı,
Yunus der ki: Hak katında sözüm geri kalmaz benim.
***
KIRK AMBAR
İSLAM ADALETİ
Bir Yahudi ile Hazreti Ali arasında anlaşmazlık vuku bulmuştu. Meselelerinin halli için zamanın halifesi Hazreti Ebu Bekir’in huzuruna çıktılar. Hazreti Ebu Bekir (ra) Yahudiye ismi ile hitap ederek yerini gösterdikten sonra
Hazreti Ali’ye:
— Buyurun ya Ebu Hasan, diye hitap ederek yahudinin yanında yer gösterdi. Bunun üzerine Hazreti Ali’nin yüzünde üzüntü ve hiddet işareti belirmeye başlayınca, Hazreti Ebu Bekir, yahudinin yanına geç dediğim için mi üzüldün diye sordu. Hazreti Ali:
— Hayır! Bilakis yahudinin yanına geç, dediğin için değil, ona ismiyle hitap ettiğin halde bana en çok hoşuma giden künyem olan Ebu Hasan ismimle hitap etmeniz bana iltimas gibi geldi de ondan üzüldüm der.
Bu manzarayı gören yahudi islamın inceliği karşısında müslüman olup:
— Lailahe İllallah Muhammedün Resulüllah, der.
***
ÇOCUK VE DEĞER
***
NE OKUYALIM?
EĞİTİM AHLAKI
Hayata gözlerini açtığından itibaren bireyin, ahlâki güzellikleri somut olarak çevresinde müşahede ederek büyümesi, doğal olarak onun güzel ahlakla tanışıp bütünleşmesine yol açar. Güzel ahlakı böylesine bizzat yaşayarak, somut tecrübeler aracılığıyla öğrenme, oldukça etkili ve kalıcıdır. Birey yapıp ettiklerinin nedenlerini kavramasa bile, görerek öğrendiği ahlaki tutum ve davranışları sahiplenip sürdürür.
Prof. Dr. Muhammed Şevki Aydın’ın kaleme aldığı, “Eğitim Ahlâkı” kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları’ndan çıkmış olup 178 sayfadır.
***
Bir Ayet
Biz onu (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye ayet ayet ayırdık ve onu peyderpey indirdik. ﴾İsrâ, 17/105-106﴿
***
Bir Hadis
Allahım zenginlikle imtihan edilmenin kötülüğünden sana sığınırım. Fakirlikle imtihan edilmenin kötülüğünden de sana sığınırım. (Buhari Deavât 39)
***
Bir Dua
“Allah’ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatlarımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle” (Ibn Ebi Seybe, Dua, 135)
***
Bir Öneri
Kendinize yeni bir şiir seçip onu ezberleyebilirsiniz!
***
Sadaka-i fıtır cami inşaatı için verilebilir mi?
Zekâtın ve fıtır sadakasının geçerlilik şartlarından biri de temliktir. Temlik, bir malı, mal edinmeye ehil bir kişinin mülküne geçirmektir. Cami, okul, köprü, yol vb. yerlere temlik söz konusu olmadığından, Hanefîlere göre buralara zekât ve fıtır sadakası sarf edilemez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 291, 325).
***
3 Haziran 2019 Pazartesi- Hicrî 29 Ramazan 1440
İmsak: 03:36
Güneş: 05:29
Öğle: 13:07
İkindi: 17:04
Akşam: 20:35
Yatsı: 22:19
***
Bayram namazı: 06.15
***
Bu sayfanın içeriği Bursa il Müftlüğü Gençlik koordinatörlüğü tarafından hazırlanmıştır.