RAMAZANIN ANLAMI
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Ramazan, İslam’ın merhamet ve hakkaniyetini, ibadet ve taatini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş yüce ahlakını bütün insanlığa anlatan kutlu aydır. Ramazan mağfirettir, takvadır, hayırdır, hasenattır. Ramazan, müminlerin oruç sayesinde nefsanî zevk ve hırslardan uzaklaşıp günahtan arındıkları, kemal yolculuğunda Rablerine yaklaştıkları kurbet ayıdır. Ramazan, Müslüman toplumların yardımlaşma ve dayanışma bilincini en derinden yaşadığı infak ayıdır.
Gelişen teknolojiyle küçülen dünyamızda, kendini arayan insan onca imkâna rağmen, kendini daha kolay bulmak yerine, her geçen gün özünden daha çok uzaklaşmaktadır. Nüfusun hızla artmasına karşılık, yalnızlık da hızla artmaktadır. Çağın en büyük yalnızlığı her şeye sahip olduğu halde yine de yalnız hissetmektir. Aşırı tüketim, haz, sınırsız eğlence, bencilliğin hayatın anlamını kaybetmekten kaynaklanan bir hastalık olduğunu bilim adamlarının tespitlerinden öğreniyoruz. Modern zamanda insanı yalnızlaştıran sebeplerden birkaçını ise; aile bağlarının, komşuluk ilişkilerinin, dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinin zayıflamış olması şeklinde sıralayabiliriz.
Bütün bu gerçeklerden sonra diyebiliriz ki; adeta imdadımıza gelen ramazan, bizi her sene kendimizle buluşturmaya, yalnızlığımızı ortadan kaldırmaya, yeniden değerlerimizi hatırlatmaya gelir. Bizi benliklerimizden sıyırıp, değiştirmeye gelir. Bizi Rabbimizle buluşturmak için, kaybettiğimiz değerleri yeniden kazandırmak için var olan, hac, oruç ve namaz gibi bizi yenilenmeye davet eder ramazan. Bize düşen, ramazana müsaade etmektir. Çünkü ramazan bütün imtihan süreçleriyle bize bu imkânı sunar. Ramazanda değişmek onun manevi ortamında değişmek, muradı ilahiye uygun birer kul olarak bu sınavlardan geçmek her bir Müslüman için en büyük bahtiyarlıktır.
Her sene büyük bir rahmetle mağfiretle geldiği gibi, bu sene de yeniden bize kaybettiğimiz şefkati, merhameti getirmesini, İslam dünyasında kaybetmek üzere olduğumuz insanlık vicdanını harekete geçirmesini yüreklerimize yeniden şefkat ve merhamet getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Bu ramazanda da tüm personelimizle ramazan iklimimizi manevi coşkularla yaşamak için hazırlıklarımızı tamamladık. Enderun usulü ve hatimle kılınan teravihlerimiz, tüm camilerimizde okunan mukabelelerimiz, canlı iftar programlarımız, sahur programımız, gazete sayfaları ve radyo programlarımızla tüm ramazanda Bursalılarımızla buluşmaya devam edeceğiz.
Ramazanımızın hem milletimize hem de acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasına barış, huzur, adalet, özgürlük, şefkat ve merhamet getirmesini temenni ediyorum.
Bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik eder, dolu dolu yaşadıktan sonra hayırlarla bayrama ulaşabilmeyi Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim.
İzani TURAN
Bursa İl Müftüsü
***
YUNUS MEKTEBİ
Haktan Gelen Şerbeti Haktan gelen şerbeti, İçtik elhamdülillah Şol kudret denizini Geçtik elhamdülillah Şol karşıki dağları, Meşeleri bağları, Sağlık safalık ile Aştık elhamdülillah
İndik Rum’u kışladık Çok hayru şer işledik Uş bahar geldi geçti Göçtük elhamdülillah Taptuk’un tapusuna Kul olduk kapısına Yunus miskin çiğ idik Piştik elhamdülillah
***
KIRK AMBAR: AKLIM KESMİYOR
Ünlü bir hekim olan İbn Sînâ aynı zamanda matematik konusunda deha seviyesindedir. Babası onu çocukken matematik üzerine hassas eğitim veren bir okula gönderir. Ancak İbn Sînâ; cebir ve geometriyi bir türlü beceremez, okuldan kaçar ve babasından korktuğundan eve dönmez. Bir kervana katılır.
Kervanbaşı, kervanın en küçüğü olan İbn Sînâ’yı su alması için bir kuyuya gönderir. Sapına ip bağlı kovayı kuyudan çekerken ipin, sürtündüğü taşı kestiğini görür ve kendine sorar: “Bu ip taşı nasıl keser?” Biraz daha düşünür: “İp, çok uzun zamandır bu taşa sürtünüyor ve aynı yere sürekli sürtüne sürtüne demek ki taşı kesebiliyor. Madem ip bile taş kesiyor, benim aklım niye cebiri kesmesin?” der.
Okuluna döner ve bildiğimiz tıp dehası İbn Sînâ olur.
***
ÇOCUK VE DEĞER
***
NE OKUYALIM? KUR’AN YOLU TÜRKÇE MEAL VE TEFSİRİ
Tamamı beş cilt olan Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsiri adlı eserde Kur’an metni, meali ve tefsiri yer almaktadır. Alanlarında uzman bir heyet tarafından yazılan tefsir (Prof. Dr. Hayreddin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş), mushaf tertibine göre hazırlanmıştır. Ayetler hakkında özlü bilgiler içeren eser, Kur’an’ı ibadet olarak okumanın yanında anlamayı hedefleyen her okuyucu için bir başvuru kitabı mahiyetindedir.
***
Bir Ayet
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Bakara, 2/183
***
Bir Hadis
“Mübarek ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.” (Nesâî, Sıyâm, 5)
***
Bir Dua
“Allah’ım! Beni iyilik yaptıkları zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları zaman da bağışlanma dileyen kullarından eyle.” (İbn Mâce, Edeb, 57)
**
Bir Öneri
Bu akşam komşuna iftar yemeği gönderebilirsin!
**
Oruca niyet nasıl yapılır?
Niyet, ibadetlerin kabulünün ön şartıdır. Her ibadette olduğu gibi oruçta da kalben niyet etmek yeterlidir. Oruç için niyetin vakti, akşam namazı vaktinin girmesiyle birlikte başlar. Oruç için sahura kalkılması fiili bir niyettir. Kişi sahura kalkmamış olsa bile sabah bu bilinç içinde ise niyetli sayılır. Ramazan orucu ile günü belirlenmiş adak orucu ve nafile oruçlarda niyet etme zamanı öğle namazına yaklaşık bir saat kalana kadar devam eder. Bunların dışındaki, kefaret, kaza, günü belirlenmemiş adak oruçlarında ise “imsak”tan önce niyet edilmesi gerekir.
***
6 Mayıs 2019 Pazartesi- Hicrî 1 Ramazan 1440
İmsak: 04.12
Güneş: 05.51
Öğle: 13.05
İkindi: 16.57
Akşam: 20.10
Yatsı: 21.42
***
Bu sayfanın içeriği Bursa il Müftlüğü Gençlik koordinatörlüğü tarafından hazırlanmıştır