Orhun Ene ve Tolga Öngören’le çok özel! TOFAŞ’ın en büyük hedefi ne?

Anadolu Efes galibiyetiyle çifte bayram sevinci yaşayan TOFAŞ’ta artık play-off hesapları yapılıyor. Son 5 haftada 4 galibiyet alan mavi yeşilli ekibin kurmayları Tolga Öngören ve Orhun Ene ile Olay Gazetesi Yazarı Altan Kutucu TOFAŞ’ın son durumunu konuştu…

Orhun Ene ve Tolga Öngören’le çok özel! TOFAŞ’ın en büyük hedefi ne?

Altan KUTUCU

Bayramın ikinci günü 66-63 ile gelen Anadolu Efes galibiyeti, basketbolu bilen ve Tofaş’ın başarılarına alışmış taraftarı için tam bir bayram şekeri oldu. Son 5 maçta alınan 4 galibiyet ve artık play-off’un konuşulmaya başlanması bile çok güzel. Maçın en keyif veren anları ise; 18 yaşındaki Bebe; Özgür Cengiz’in gözünü kırpmadan atarak soktuğu üçlük, (ona bu şansı veren Ene’yi alkışlıyorum) Tolga’nın maçı bitiren köşe üçlüğü ve NBA efsanesi Larry Bird gibi şut atabilen Manek’in kalabalık savunma içinden yaptığı gerçekleşse ligde yılın hareketi olacak ters smaç denemesiydi.

Tofaş Spor Kulübü Genel Menajeri Tolga Öngören ve Başantrenör Orhun Ene, yazarımız Altan Kutucu’ya mavi yeşilli kulübün hedeflerini anlattı.

KEYİF VEREN OYUN

Tam bir profesör gibi oynayan Ennis ve kritik yerlerde Doyle’den gelen katkılarında hakkını teslim edelim. Tofaş şu an kadrodaki yabancıları, altyapısından gelen gençleri ve ikinci döneminde Koç Ene ile lig bir ay önce başlamış olsa ligi ilk 4 içinde bitirecek oyunlar oynuyor ve izleyenlere keyif veriyor. Kendinden çok yüksek bütçeli ve geniş kadrolu iki Eurolig takımını yenmesi bunun kanıtı. Biraz şansızlık, biraz da tecrübesizlik ile kaybedilen Galatasaray ve Türk Telekom maçlarına yazık oldu ancak artık son 4 maçın kazanılarak play-off’a en güzel yerden girmenin hesapları yapılıyor. Bana göre Frutti Extra Bursaspor maçı orta da, diğer 3 maçı kazanırlar.

ANADOLU EFES GAZI ALINMIŞ GAZOZ GİBİ

Diğer taraftan Anadolu Efes tam bir gazı alınmış gazoz gibiydi. İnanılmaz şekilde Ataman olayını yönetememek böyle bir kulübe yakışmıyor. Panathinaikos ile anlaştığını sağır sultanın duyduğu, bu yönde maç öncesi sosyal medyada ki açıklamalar sonrası halâ takımın başında maça çıkarmak büyük saçmalık. Her zaman kendini ispat eden yardımcısı Yakup Sekizkök ile sezonu bitirmeleri ve ona da bu şansı tanımak çok daha hayırlı olacaktır. Maç içinde Ataman’ın tavırları, oyuncularla olmayan iletişimi maç sonu apar topar takımdan ayrı dönmesi, bu işin acil sonlandırılması gerektiğini gösteriyor.

Hafta içinde sevgili Tolga Öngören ve Orhun Ene ile son gelinen durum ve bundan sonraki hedefleri konuştuk:

Sevgili Ene talihsiz bir Milli Takım dönemi sonrası risk içeren sezon ortasında kabul edilen görev ile başlayan ikinci dönem ve takımın geldiği son durumu ile bundan sonraki hedefler hakkında ne dersin?

O.E: Açıkçası Milli Takımı düşünmüyordum ama ihtiyaç oldu, görevden kaçamazdım. Milli oyuncuların takımlarında süre alamadığı bir ortam ve bu maç trafiği sisteminde Türk Milli Takımı ile başarı; kim olursa olsun zor ve bunu da yaşayarak görüyoruz. Benim prensibim, sezon ortasında takım almamaktı ancak Tofaş olunca iş başka oldu. Çalıştığım, yapısını bildiğim kulüp için prensibimi bozdum. Geldiğimden bu yana olumlu bir gidiş var. Kulübün istediği genç oyuncu yetiştirme ve oynatma fikri benim tarzıma çok uyuyor. Son haftalardaki yükselişimizi play-off yaparak bitirirsek onca olumsuz şeye rağmen sezonu çok iyi noktalamış olup önümüzdeki sezona bakacağız.

Düşme korkusu derken ligde yükselişiniz, son 4 maç ve play-off hakkında neler söylersiniz?

T.Ö: Ligde hiç kolay maç yok, iyi bir ivmemiz var. Play-off’a girersek FIBA’da ön eleme oynamıyoruz. (Ön eleme oynamak takımı çok yordu ve son iki yılda çok ufak detaylar ile üst gruba devam edemedik.) Ligimizde play-off’a girip, gidebileceğimiz yere kadar gitmek istiyoruz.

O.E: Çok zor bir fikstürümüz vardı. Üsttekilerle içerde aynı durumda olduğumuz takımlarla deplasman da oynuyorduk. Şimdilik gidişimiz iyi ama herşey bitmiş değil. Son sekiz için 2 veya 3 maç almak gerek. Orada da eşleşmede gelen takıma sonuna kadar oynamak istiyoruz. Çekindiğimiz bir rakip yok. Buraları oynamak takımdaki genç oyuncular içinde büyük tecrübe olacak.

Takımda görünen uzun pozisyonundaki sıkıntı, takımın başına gelmeniz sonrası Toure’deki olumlu performans artışı ve tabii ki Ege konusu, bu pozisyon için sezonun devamındaki planlarınız nedir?

O.E: Aynen dediğin gibi bu pozisyon sıkıntılı Toure’nin normal süresinden fazla oynamak zorunda olması onu faul problemine sokuyor. Bu da maç sonlarına olumsuz yansıyor. Ege’nin vereceği katkı önemli. Bir sakatlığı oldu, çok tecrübe kazanabileceği maçları kaçırdı. 10-12 dakika verim vererek aldığı süre takımı çok rahatlatacak. Pozisyonları olmadığı halde Manek ve Berke’yi zaman zaman buralarda kullanıyoruz ama bu da takımın düzenlerine olumsuz etki yapıyor. Çok büyük bir sakatlıktan dönen Tolga Geçim’in de birkaç pozisyonu oynayabiliyor olması ve lig tecrübesi, takıma çok değer katacak ki son maçta bunu gösterdi. Umarım artarak devam ettirecek.

Altyapıya çok doğru yatırım yapan ve yetenekli oyuncuları olan geçtiğimiz günlerde FIBA Gençler Şampiyonlar Ligi organizasyonunu mükemmel bir şekilde gerçekleştiren kulübünüz ve hedefleri hakkında neler söylersiniz?

T.Ö: Biz altyapıya çok önem veren bir kulübüz. A Takım da bir atletik performans hocası varken, altyapı da bu sayı iki. Pilot takım uygulamasına çok önem veriyoruz. Altyapımızda çok değerli basketbol adamları ile çalışıyoruz ve yukarıda en çok altyapısından gelen oyuncuların oynadığı kulüplerden biri belki de birincisiyiz.

O.E: Altyapısı ile örnek bir kulüpte çalışmak çok güzel. A Takıma gelen oyuncuların hazır gelmesi ve sistem içinde oraya çabuk adapte olması çok önemli. Burada kulüp üst yönetiminin buna destek vermesi en güzel şey.

A.K: Benimde Bursa’daki FIBA Gençler Turnuvası’nı izlerken bir konu çok dikkatimi çekti. Hakemler lehte veya aleyhte ne düdük çalarsa çalsın bizim çocuklar en ufak bir jest veya mimik yapmıyor ve işlerine bakıyorlar. Bu tarz bir yaklaşımı onlara öğreten başta Sevgili Samir, Cem Akdağ ve ekibini bu yaklaşımlarından dolayı kutluyorum. Zira ülkemiz de böyle bir davranış şekli hiç bir sporda yok.

Son yıllardaki gelen giden verim alınamayan yabancılar, vasat koçlar, çok köklü bir basketbol kültürüne sahip fakat son yıllarda istikrarsızlık nedeniyle ilgisizliğe dönüşen taraftar profilinin şu sıralarda tekrar eskiye dönmeye başladığını gözlemliyorum. Artık Avrupa’da yukarılara oynayan bir Tofaş istiyorlar, bu konu da neler söylersiniz?

O.E: Takım ne kadar kötü giderse gitsin Bursa’daki basketbol kültürünü ülkenin neresine gidersem gideyim örnek veriyorum. Olması gereken seyirci profilinin bu olduğunu düşünüyorum. Başarı geldikçe artarak devam edeceğini biliyorum. Bu arada Frutti Extra Bursaspor’un da müthiş bir atmosferi var. İki Bursa takımının play-off yapması çok güzel olur ve buranın nasıl bir basketbol şehri olduğunu bir kez daha camiaya gösterir.

T.Ö: Pandemi sonrası bir ivme düşüşü yaşadığımız gerçek. Bunun kulüp politikaları, bütçeler ve daha pek çok sebebi var. Ancak artık bizim takımın Şampiyonlar Ligi’nde son 4 takım içine girmesi gerek. Bunu yapacak potansiyel bu kulüpte var ve şu anda bizim kafamıza uygun, kulübü ve hedefleri bilen doğru bir koç ile çalışıyoruz. Önümüzdeki sezon bu doğrultuda bir Tofaş izletmek için herşeyi yapacağız.

A.K: Bu güzel sohbet için ikinize de çok teşekkür ederim. Bana göre kalan 4 maç içinde en zor maç olan Aliağa Petkim maçında bol şanslar diliyorum.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X