Osmangazi Köprüsü ile İstanbul-İzmir Otoyolu’nu inşa eden konsorsiyum, olası satış için uluslararası bankalara danışmanlık başvurusunda bulundu. Ortak girişimin yüzde 27’lik hissesini elinde bulunduran Nurol Holding’in Mali İşler Müdürü (CFO) Kerim Kemahlı, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, bankalardan birkaç ay içinde dönüş beklediklerini söyledi. Kemahlı, bittiğinde toplam 7 milyar dolarlık maliyete ulaşacak projede kısmi ya da tüm hisselerin satışını içeren seçeneklerin masada olduğunu söyledi. Satışın, projenin yüzde 18’ine sahip olan İtalyan Astaldi şirketinin yaşadığı nakit sıkıntı nedeniyle düşünüldüğü belirtiliyor.

HAZİNE GARANTİSİ VAR

Hazine, Osmangazi Köprüsü için günlük ortalama 40 bin araç geçiş garantisi vermiş durumda. Ancak bu garanti yıllık olarak hesaplanıyor; devletin yıllık araç garantisi 14 milyon 600 bin. Diğer taraftan, 4 ayrı kesimden oluşan İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi’nde, diğer kesimlerdeki garantiler 17 bin ile 35 bin araç arasında değişiyor. Geçiş sayısı bu rakamın altında kalırsa Hazine aradaki farkı, Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi ve Göçay’dan oluşan konsorsiyumun sahibi olduğu Otoyol AŞ’ye ödüyor.

UZUN ZAMAN GEREKTİREN SÜREÇ

Otoyol Yatırım ve İşletme AŞ Üst Yöneticisi Yavuz Batum, Osmangazi Köprüsü’nün satılacağı iddialarına ilişkin, ortakların, uygun bulduğu takdirde bir miktar hisse satışı hedefleyebileceğini belirterek, ”Bu amaçla, görevli şirketimiz, şirketimize danışmanlık yapacak deneyimli uluslararası banka/finans kuruluşu seçimi için girişimlere başlamıştır” ifadesini kullandı.

Gebze-Orhangazi-İzmir Projesi yapımının bu yıl içinde tamamlanacağına dikkati çeken Batum şöyle devam etti: ”Yap-işlet-devret projelerinde, görevli şirketlerin, projelerin yapımı tamamlanıp tümüyle işletmeye açılmasından sonra hisselerinin belli bir bölümünü yatırımcı kuruluşlara satarak ortaklık yapısını güçlendirmeleri çok uygulanan bir sistemdir.

Bu büyüklükteki bir projede hisse satışı uzun zaman gerektiren bir süreçtir. İlk aşama, projemizin uluslararası finans piyasalarında değerini tespit etmek ve potansiyel alıcıları belirlemektir. Bunun akabinde, ortaklarımız uygun bulduğu takdirde bir miktar hisse satışı hedefleyebileceklerdir.”