Kış ve kayak denildiğinde Türkiye’nin önemli adresleri arasında yer alan Uludağ, doğal güzellikleriyle de büyülemeye devam ediyor. Anlık değişen hava izleyenlere farklı görüntüler sunuyor. Karda güneşin tadını çıkartırken, bir anda sislerin arasında kalan çam ağaçları kartpostallık görüntüler oluşturuyor. Bursa merkeze 36 kilometre uzaklıkta 2 bin 543 metrelik Uludağ, dört mevsim yurt içi ve yurt dışından turistlerin ilgisini çekiyor. Uludağ’da 104 endemik bitki türü tespit edilirken, bunların 32 tanesi Uludağ endemiği olarak kayıtlarda yerini aldı.
Uludağ’a gelen Ümit Topaloğlu,”Hem sıcağın hem de karın güzelliğini yaşıyoruz. Kar tanelerinin eriyerek düşmesi, sanki bülbül sesi gibi güzellik yansıtıyor. Sessiz olup onu dinleyince, stresinizi atmanızı sağlayacaktır. Çok güzel bir hava var” dedi.
Uludağ’a sık sık gelen Ömer Girgin ise, “Uludağ’a böyle güzel havalarda gelmeyi tercih ediyorum. Güneşi gördüğümüz zaman ilk fırsatta gelmeye çalışıyoruz. Burası çok huzur verici bir yer” diye konuştu.
2543 metre zirvesi ile Marmara’nın en yüksek noktası olan Uludağ’ın efsanevi hikayeleri antik çağa kadar dayanıyor. Antik çağ tarihçilerinden Halikarnassoslu Herodot’a göre “hep parlayan” anlamındaki Olympos Dağı Yunanistan’da “Olympos des dieux” adıyla onurlandırılan Teselya değil Bursa’nın Uludağı’dır.
Bursa’nın fethinden 314 yıl sonra, 1640 yılında Okçuzade Ahmed Çelebi ile Bursa’ya gelen Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Keşiş Dağı’na yaptığı iki günlük geziyi anlatır ve “Ab-ı Hayat”a benzettiği pınarlardan, alabalıklarla dolu derelerden, derin vadilerden, yemyeşil ormanlardan söz eder.