Özgecan mezarı başında anıldı

Mersin’in Tarsus İlçesi’nde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, ölümünün birinci yılında mezarı başında anıldı.

Özgecan mezarı başında anıldı

Mersin Tarsus İlçesi’nde hunharca katleilen üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan, ölümünün birinci yılında mezarı başında anıldı. Duygulu anların yaşandığı anma sonunda Özgecan’ın anne ve babası, yakınlarının desteğiyle mezarın başından ayrılabildi.

Sabah saatlerinde, Şehir Mezarlığı içerisinde bulunan Özgecan’ın mezarını ziyaret Aslan ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Yasin okunması ile başlayan anmada gözyaşlarını tutamayan anne Songül, baba Mehmet ve Beste ile Barış Ali Aslan kardeşler dua etti.

Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından kızının mezarına yapılan anıt heykeli okşayan anne Songül Aslan, uzun süre mezara baktı. Okunan dualara eşlik eden Songül Aslan, güçlükle ayakta durabildi. 

Ölümünün birinci yılında ablası Özgecan Aslan’ı mezarı başında anan Barış Ali de uzun süre gözyaşları döktü. Duygusal anların yaşandığı ziyarette aile bir süre mezar başında bekledi. Elindeki kitaptan dua okuyan acılı anne, bir an olsun mezar başından ayrılmadı. Acılı anne ve baba, yakınlarının desteğiyle mezarlıktan ayrıldı.

Özgecan Aslan için pazar günü evinin önünde yemek verilip Kuran’ı Kerim okutulacağı belirtildi.

JANDARMANIN DİKKATİ SAYESİNDE YAKALANMIŞLARDI

Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde okuyan Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015’te okuldan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Bunun üzerine aile, polise kayıp başvurusunda bulundu. Özgecan ailesi ve polis tarafından her yer de aranırken, Tarsus-Mersin-Adana arasında yolcu taşıyan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma kontrol noktasında durarak otobana nasıl çıkacağını sordu. Askerler, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip yol kenarında durdurarak arama yaptı.

Sürücünün babası Necmittin Altındöken ile Fatih Gökçe’nin de bulunduğu minibüste kan izine rastlandı. Ahmet Suphi Altındöken, kanın müşteri olarak minibüste kavga eden 2 yolcuya ait olduğunu söyledi. Gözaltına alınan 3 kişi, işlemlerinin arından serbest bırakıldı.

Jandarma, Özgecan Aslan’ın kayıp bilgisi üzerine minibüsü 12 Şubat’ta içinde Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe ile birlikte ele geçirildi. Minibüste detaylı arama yapan ekipler bir şapka buldu. Şapkanın gösterildiği Mehmet Aslan’ın ‘Kızıma ait’ demesi üzerine sorgulanan Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe, genç kızı bıçaklayarak öldürdüklerini, cesedini benzin dökerek yaktıklarını, ardından da Çamalan Köyü Alman Mezarlığı yakınındaki Cin Deresi yatağına attıklarını itiraf etti. Bir süre sonra Ahmet Suphi Altındöken de jandarma tarafından yakalandı. 13 Şubat sabahı şüphelilerin gösterdiği yerde genç kızın yanmış cesedi bulundu.

ÖZGECAN HAYATTAYKEN 2 ELİNİ KESMİŞ

Sorgusunda suçunu itiraf eden Suphi Altındöken, cinayeti en ince detayına kadar soğukkanlılıkla anlatarak, “Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alıp boğazına, boynunun şah damarına doğru soktum. O panikle bir iki defa daha boğazına soktum çıkardım. Araçtan inip Fatih’e boğazını kestiğimi söyledim. Bu sırada bayandan harıltılı bir şekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük sesi geliyordu. Fatih bu sesi duyunca ‘Oğlum madem yaptın yüzünü cırmalamış, kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin’ dedi. ‘Ne yapayım?’ diye sordum o da bana ‘Ellerini kes’ dedi. Bu sırada Fatih aracının ön tamponuna koyduğum bıçağı alıp bana verdi ben de o panikle araca girdim. Bu sırada bayandan hala harıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. Bayanın iki elini de bileklerinden kestim” diye ifade verdi.

CEZALARINDA İNDİRİM YAPILMADI

Tutuklanarak cezaevine konulan Ahmet Suphi Altındöken, Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe’nin yargılandığı Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar 3 Aralık 2015’te çıktı. Mahkeme heyeti, her 3 sanığı da ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti ayrıca katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken’i ‘Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 27 yıl, Fatih Gökçe’yi ise aynı gerekçe ile 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. 

KADIN CİNAYETİNDE VERİLEN EN AĞIR CEZA

Öte yandan mahkemenin sanıklar hakkında verdiği cezalar, bir kadın cinayetinde hiçbir indirim ve iyi hal uygulanmaması ve tüm sanıklara müştereken ceza verilmesi nedeniyle Türkiye’de bugüne kadar verilen en ağır ceza olarak nitelendirilmişti. Mehmet ve Songül Aslan çiftinin evlilik yıldönümleri olan 3 Aralık’ta çıkan yerel mahkemenin kararı Yargıtay’da bekliyor. 

‘ÖZGECAN YASASI’ MECLİS GÜNDEMİNDE

Mersin Milletvekili CHP’li Aytuğ Atıcı, Özgecan Aslan’ın ölüm yıldönümünde ‘Özgecan Yasası’ kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. 

Yazılı genel gerekçede, teklife kamuoyunun verdiği isimle ‘Özgecan Yasası’ adını verdiğini belirten Atıcı teklifte, “Kadına karşı cinsel saldırı ve cinayetlerin önüne geçmek için bu suçlara verilen cezaların indirimden yararlanmaması için bir kanun teklifini bugün TBMM Başkanlığı’na sundum. Özgecan’ın ölümü cinsel saldırılar ve artan kadın cinayetleri konusunda toplumdaki duyarlılığı artırmış ve bu suçlara verilen cezaları tartışılır hale getirmiştir. Kadına şiddet, cinayet ve cinsel saldırı suçlarında ceza yargılamaları sırasında uygulanan indirimler ve infaz yasasından faydalanma, işlenen suçların cezasız kaldığı yönünde bir kanaat oluşturmuştur” ifadelerine yer verdi.

Yazılı açıklamasındada 13 yılda kadına şiddetin yaklaşık yüzde 1400 arttığına işaret eden Atıcı, cinsel tacizlerin de yüzde 449 gibi yüksek rakamlarda artış gösterdiğini kaydederek şu görüşlere yer verdi:

“Çocuklara yönelik cinsel istismar yüzde 434 artmıştır. Kadına ve çocuğa şiddet, cinayet ve cinsel istismarın istikralı bir iktidar yönetiminde istikrarlı şekilde arttığı unutulmamalıdır. Bu rakamlar, suçların önlenmesinde ceza yöntemiyle caydırıcılığın yetersiz olduğunu, eğitim yolunun etkin kullanılması, yöneticilerin kullandığı dilin düzeltilmesi ve uygulanan sosyal politikaların daha etkili olması gerektiğini göstermektedir. Caydırıcılığın oluşması için öngörülen cezalarda indirim hakkının kullandırılmaması önemlidir. Bizler konuyu unutturmak istemiyoruz. Bu teklifi yasalaştırabilirsek anısını yaşatmış ve ailesinin acısını bir nebze hafifletmiş olacağız” diye konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X