Özgecan ölüme böyle gitti

Vahşice öldürülmesinin üzerinden 1 ay geçti Özgecan Aslan’ın…Türkiye’yi ayağa kaldıran cinayette yeni belgeler ortaya çıktı. Özgecan’ın son saatlerine dair yeni görüntüler de ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu’nun raporu da tamamlandı: Ceset tanınmayacak şe

Özgecan ölüme böyle gitti

Vahşice katledilen Özgecan nasıl ölüme gitti? Türkiye’nin konuştuğu cinayette Özgecan’ın son saatlerine dair yeni görüntüler ortaya çıktı. Cnntürk’ten Ezgi Cankurtaran’ın ulaştığı görüntülerde, Özgecan’ın Tarsus’taki bir alışveriş merkezinden çıkışı kameralara yansıyor. Ayrıca, Özgecan’ın katillerinin cansız bedeni yok etmek için, bir istasyondan benzin almaları da görüntülerde…

 

İlk görüntü Özgecan ve arkadaşının olaydan önce bulunduğu alışveriş merkezi’ne ait. Özgecan öldürülmeden sadece bir kaç saat önce… Arkadaşıyla beraber alışveriş yapıyorlar, vakit geçiriyorlar. Ardından çıkışa yöneliyorlar sonra vazgeçip ufak bir kararsızlıktan sonra tekrar içeri giriyorlar. Bir kaç dakika sonra da saat 20:30 sularında oradan ayrılıyorlar. Minibüse binmesi de yansıyor kameralara Özgecan’ın. Alışveriş merkezinin önünden biniyor.

 

Ardından katil zanlısı Suphi Altındöken’in yardım istediği arkadaşı yine katil zanlısı Fatih Gökçe’nin akaryakıt istasyonundan bidon ile benzin alması… O anı da saniye saniye kaydediyor istasyonun kamerası Kameranın saati yarım saat geride. Yerel saate göre 22:40’da beyaz araç yanaşıyor pompaya. Fatih Gökçe arabadan iniyor, bidonu uzatıyor. O sırada akaryakıt istasyonunda bir de sigara yakıyor. Parayı uzatıp benzini alıp oradan uzaklaşıyor.

 

Özgecan Aslan’ın cansız bedeninin bulunduğu alanda hiçbir kamera yok. Ancak bu anlardan bir süre sonra o minibüs Tarsus sokaklarını adeta turluyor. Oradan oraya gidiyor, aynı yollardan geçiyor. Hatta karakolun önündeki yolu bile kullanıyor. Saat 23:44 itibariyle de görüntülerden çıkıyor Olay günü kameralara böyle yansıyor. Şimdi iddianame hazırlanma sürecinde Üç katil zanlısı da canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçundan cezaevinde.

 

Mersin Tarsus’ta vahşi şekilde öldürülerek cesedi yakılan Özgecan Aslan’ın muayene işlemi sırasında kimliğinin tespit edilemediği ortaya çıktı. Tutanakta “Ceset aşırı derecede yanmış olduğundan kimlik tespit edilemedi” deniliyor.

 

Cesedin tespiti için kıl, kan ve doku örneklerini değerlendiren Adli Tıp Kurumu’nun  hazırladığı biyoljik raporla birlikte cesedin Özgecan’a ait olduğunu tespit edildi. Bu arada, cinsel saldırı bulgusuna ulaşılmazken; Özgecan’ın ellerinde ve tırnaklarında saldırgan Suphi Altındöken’in DNA’sı çıktı. Prof. Dr. Ümit Biçer, bu bulguların Özgecan’la saldırgan arasında bir boğuşmaya delil olduğunu söylüyor.   

 

Adli Tıp’ın Özgecan Aslan raporu

 

Adli Tıp Kurumu’nun Özgecan Aslan’ın vahşi şekilde katledilmesiyle ilgili raporu tamamlandı: Ceset tanınmayacak şekilde yanmış. Cinsel saldırı bulgusuna ulaşılamadı, Özgecan’ın tırnaklarında zanlı Suphi Altındöken’in DNA’sı çıktı.

 

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre Ölü Muayene Tutanağına göre Özgecan Aslan’ın cesedi, gelen ihbar üzerine 13 Şubat’ta saat 08.37’de Alman Mezarlığı mevkisinde bulunan eski asfalt yola 250 metre mesafede bulundu. Savcı Hakan Gökalp Uçan saat 09.30’da olay yerine gelerek, inceleme yaptı. Tutanağa göre “Cesedin tali yolun aşağısındaki yarda yanmış halde olduğu görüldü.” Arslan’ın sırtüstü yattığı belirtilerek, “Vücut bütünlüğünün tam olmadığı görülmüştür” denildi. Daha sonra ceset muayene işlemi için Tarsus Devlet Hastanesi’ne getirildi.

 

CESET YANIK OLDUĞUNDAN KİMLİĞİ SAPTANAMAMIŞ

 

Tutanağa göre, Özgecan Aslan’a ait cesedin kimlik tespiti yapılamadı. Tutanakta, “Her ne kadar 22 yaşında olan Özgecan Aslan’ın kayıp olduğunun kolluk güçlerine bildirildiği, bu yönde çalışmalar yapıldığı anlaşılsa da ceset aşırı derecede yanmış olduğundan, yanığın kemiklere kadar inerek, kemikleri ortaya çıkardığı görüldüğünden kimlik tespit edilemedi” denildi. Cesedin dış muayenesi bakımından da “Aşırı derecede cilt altı ve kemik dokusuna kadar bütün vücut yanık olduğundan dolayı harici muayene yapılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. Bu nedenle cesedin kimliğinin tespiti için kıl, kan ve doku örnekleri üzerinden yakınlarıyla karşılaştırmak üzere DNA örneği çıkartılmasına, cinsel saldırı emaresinin olup olmadığının tespiti için de ceset üzerinde başka şahıslara ait kıl, kan ve sperm olup olmadığının araştırılmasına karar verildi. Bunun üzerine örnekler, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Biyolojik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildi.

BOĞUŞMA İZLERİ VAR

 

Adli Tıp Kurumu’nun 27 Şubat’ta hazırladığı raporu savcılığa sundu. Raporda cesedin Özgecan Aslan’a ait olduğu, DNA’sının yüzde 99,9 oranında annesi Songül Aslan’la uyumlu olduğu saptandı. Böylece cesedin Özgecan Aslan’a ait olduğu kesinlik kazandı. Cinsel saldırı iddiasına ilişkin Özgecan Aslan’ın genital ve anal bölgesinde herhangi bir sperm örneğine rastlanmadı. Ancak Özgecan Aslan’ın kesik ellerinde ve tırnaklarında Suphi Altındöken’e ait DNA’lar bulundu. Altındöken’in elinde de Özgecan Aslan’a ait DNA’lar tespit edildi. 

 

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ümit Biçer, bu bulgular ışığında Özgecan Aslan ile Suphi Altındöken arasında bir boğuşma yaşandığını belirterek, “Sanığın çocukla mücadelesini gösteren bir durum var. Bir boğuşmanın varlığını düşündürüyor. Ama tecavüz konusunda konusunda bir şey söylemek mümkün değil” diye konuştu. 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X